İşte oradaydı. Yine tüm güzelliğiyle tezgahın arkasına geçmişti.Devin Ree
İç çekip biramdan bir yudum aldım. Ray omzuma bir yumruk atıp yanıma oturdu. "Gidip konuşman gerektiğinin farkındasın değil mi?" Gözlerimi Devin'den ayırmadan kafamı salladım. Birayı kafama dikip ayağı kalkmaya hazırlanırken Devin'in arkasından çıkan dedesiyle yerime oturdum.
Asık suratımla kendime bira doldururken barın öbür ucundan kavga sesleri gelmeye başladı. Öbür müşteriler genellikle kavgaları yatıştırdığı için kafamı kaldırmadan biramı içmeye devam ettim. Birkaç dakika sonra kavganın hala bitmediğini görünce ayağa kalkıp kavga edenlere baktım.
Müşteriler ayırmaya çalışmadığı için şaşırmıştım. Kavga edenlerden birisi öbürünün istine atlayıp yerde yuvarlanmaya başladığında bir silah sesiyle sesin geldiği tarafa döndüm. Devin tavana sıktığı pompalıyla kavga edenlere bakıyordu. "Sizi dışarıya alalım beyler" diye bağırdığı zaman adamlar söylenerek dışarı çıktı. O sırada içeri yeni girmiş takım elbiseli bir adam Devin'e şaşırmış gibi bakıyordu. Bembeyaz teniyle cadılar bayramından çıkmış gibi görünüyordu. Tezgahın önündeki sandalyelerden birine oturup Devin'i izlemeye devam etti.
Yaşlı adam sonunda Devin'in sırtını ovalayıp bardan çıktığında gidip Devin'e açılmanın zamanı geldi diye düşünüp ayağı kalktım. Eşzamanlı olarak Devin sesini yükselterek bir duyuru yaptı. "Bugün erken kapatıyoruz." Herkes üzgün sesler çıkarırken Devin gözlerini devirerek "hergün burdasınız zaten" dedi. Bar yavaş yavaş boşalırken kafam eğik bir şekilde dışarıya yürümeye başladım. Brian kolunu omzuma atıp "başka zamana artık" dedi. Tam dıları çıkacakken kenara çekilmemle duraksadım.
Devin kolumdan tutarak gözlerimin içine bakıyordu. Kalp atışım hızlanırken gözlerini benim gözlerimden çekip Ray'e baktı. "Size bir konuda ihtiyacım var". Yanında duran tuhaf cadılar bayramı çocuk gözlerimin içine sırıtarak bakarken "kan çalabilir misiniz?" Diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Lady Of Sorrows +18
Teen FictionOkumak için fan olmanıza gerek yok. Yazım hataları olabilir.