ilk ve son

188 5 0
                                    

rhea sizsiniz.
hatalarım var mı bilmiyorum, kontrol etmedim. iyi okumalar.
-

"anne, cezalı olduğumu unuttun sanırım? gelemeyeceğimi söylemiştim. keyfimden değil."

annemin bağırışlarını umursamadan telefonu suratına kapattım ve yerdeki taşa bir tekme savurdum.

yaklaşık bir hafta önce, hocam jeon jungkook tarafından ceza almıştım. sebebi klasikti, laf atan birine cevap vermiştim ve sonra olay büyümüştü. hatta öyle büyümüştü ki saç-baş kavga etmiştik.

ilk ben vurduğum için doğal olarak cezayı bana vermişti. haklıydı da.

haftasonu okula gitmek tam olarak bir işkenceydi, eğer bu okul polis okuluysa işkence iki katına çıkıyordu.

sıkıntılı nefesler verirken okulun girişi görüş alanıma girmişti. adımlarımı geç kalmamak amacıyla daha da hızlandırdım ve öğretmenler odasına ilerledim. etrafta kimse yoktu, birkaç hizmetli vardı ve onlarda biraz sonra gideceklerdi.

deri koltukta oturan bay jeon'u gördükten sonra kalbimin anlamsız tepkiler vermeye başlaması beni şaşırmıştı.

mavi gömleğinin ilk düğmelerini açık bırakmıştı, beyaz tenini net bir şekilde görebiliyordum. bacaklarını saran siyah dar pantolonu ile nefes kesici gözüküyordu.

telefonunda olan bakışları beni bulunca ayağa kalktı ve bana doğru ilerlemeye başladı.

ondan etkileniyordum.

yürüyüşü bile etkileyiciydi. kaslı bacakları hakkında konuşulan şeyleri duymak bile istemezdiniz.

yüzünde hiçbir mimik yoktu, her zaman dümdüz ve soğuk bakardı. şu an da öyle bakıyordu ve ürpermiştim.

yanımdan geçip giderken seslendi. "spor salonuna ilerle, rhea."

hiçbir şey demeden onu takip etmeye başlamıştım. çok sinirli gibiydi. oysa ki olay bir hafta önce yaşandı ve bir daha da bahsedilmedi. sanırım başka bir şeye sinirlenmişti.

spor salonuna geldiğimizde kapıyı ben girdikten sonra kapadı. spor salonu bilinenler gibi değildi. çok genişti.

salonun yarısını kaplayan koşu çizgisi vardı. diğer tarafta spor aletleri vardı. bir taraf voleybol sahasıydı. diğer tarafta trambolin vardı.

etrafı incelerken bakışlarımı ona döndürdüğümde beni incelediğini fark ettim.

üzerimde gri eşofmanım vardı fakat geçen sene aldığım için şu an bana dar geliyordu, üstüme de kısa olmasa da kollarımı kaldırdığımda göğsüme gelen bir tişört vardı. çok fazla yoracağını bildiğimden serbest gelmiştim, haftasonu olduğundan bir sorun çıkacağını düşünmüyordum.

"on tur koşu. başla."

sert sesi spor salonunda yankılanırken derin bir nefes aldım ve koşu çizgisinin başına geçip koşmaya başladım.

kollarını birbirine geçirip ayakta beni izlemesi işleri daha da zorlaştırıyordu.

bileğimdeki tokayla saçlarımı toplarken tempomu arttırdım. aklımdaki düşünceler nedeniyle kaç tur koştuğumu unutmuştum.

birkaç kez daha bitiş çizgisinden geçtikten sonra bay jeon tekrar konuştu.

"otuz şınav, elli mekik. başla."

nefes nefese yere eğildim ve şınav pozisyonuna geçtim.

bir kıza göre vücudum böyle şeylere daha dayanıklıydı. küçük yaşta spora başlamış ve devam ettirmiştim. antrenmanlardan dolayı alışıktım.

i(m)agine with jeon jungkook • one shotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin