Yeni Zelenda'da iki camide yapılan katliam sonrası gözler failin bıraktığı notlara çevrildi. Tarihi refaranslarına, amaçlarına ve yöntemlerine bakıldığında Evangelistlerin sadece Müslümanlar için değil, bütün dünya büyük bir tehdit oldukları anlaşılır.
Cani, Hıristiyanlığın kutsal saydığı birçok göstergeye atıf yaparken en önemli göndermeyi İsa Mesih anlayışına yapmıştı.
Hıristiyan teolojisinde Mesihçi ve Milenyarist (Binyılcı) öğretileri ön plana çıkaran mezhepler varlıklarını devam ettiriyorlar. Bunların en etkili olanı Evangelistler. Evangelistler, dünya politikalarının dinlerden ve kültürlerden ayrı düşünülemeyeceğinin, uluslararası ilişkilerde en az ekonomi kadar önemli olduğunun bir kanıtıdır. Dünya siyasetinde bu derece önemli olan bu inanç grubunun ne olduğunu ve hangi dinamikler üzerinde yükseldiğine baktığımızda karşımıza ilgin bilgiler çıkıyor.Evangelistler kimdir?
Kökleri Yunancada "Müjde" anlamına gelen "Evangelion"dan gelen bu isim Hıristiyanlık tarihindeki en büyük misyoner olan Pavlus'un temel hedefleriyle örtüşür. Evangelistler, Hz. İsa'nın ilk havarilerine verdikleri 'gidin' ve 'deyin ki' ifadelerini referans alırlar ve Hıristiyanlığın misyonerist yüzünü temsil ederler. Evangelistlerin temel düşüncesi İsa Mesih'in ikinci gelişine dünyayı hazırlamak ve bu gelişi hızlandırmak. Bu hususta hiçbir katilamdan kaçınmazlar çünkü kendilerini Tanrı'nın askerleri, O'nun Krallığı'nın kurucu öncüleri olarak görürler. Yakın zamanlara kadar kilisenin, dünya ölçeğinde bir faaliyet alanı olarak sömürge ülkelerinden başlamak üzere kitleleri Hıristiyanlaştırma çabasına eklemlenen misyonerlik, günümüzde Hıristiyanların insanlığın kurtuluşuna yönelik bir eylem planına dönüşmüştür. Bu eylem planı "Tanrıyı kıyamete zorlamak" hedefine kilitlidir.
Bugün artık misyonerlerce bütün yeryüzü, küresel Evangelizmin biçim değiştirmiş bir faaliyet alanı olarak görülür. Bilhassa 20. yüzyıl ve sonrasında içinde yaşadığımız dönem, küresel Evangelizmin altın çağını yaşadığı devirdir.ABD, Evangelistler ve İsrail
Evangelistler'in Amerika Birleşik Devletleri'nin varlığı ile doğrudan ilgisi vardır. ABD'nin varlığını 'kutsal şehir' inancıyla açıklayan Evangelistler, "Tanrı" tarafından çizilen kaderin dışına çıkılamayacağına inanırlar. Bu kaderi hızlandırmak için Hıristiyanların ellerinden geleni yapması gerektiğini savunurlar. Armageddon ile, yani "iyi" ile "kötü" arasındaki büyük savaşla gelecek olan kıyameti ve Mesih'in gelişini hızlandırmak için tüm dünyanın hızla Hristiyanlaştırılmasına katkı sağlamak için çalışırlar. Seçilmiş insanlar olduklarına inandıkları Yahudilerin, vaadedilmiş bir son hikayesinde ana görevli olacaklarına inandıklarından desteklenmeleri gerektiğini düşünen Evangelistler, ABD'nin ne koşulda olursa olsun İsrail'i desteklemesi gerektiğini savunurlar. Onlara göre "Tanrı'nın Krallığı" Yahudilerin Hıristiyan olması ve Mesih'in Kudüs'e inmesiyle olacaktır. Yahudiler ancak böylelikle arz-ı mev'ud'a kavuşabileceklerdir. Bu ise sıkı bir Evangelist olmakla yakından ilişkilidir.
Tanrı kıyamete zorlanıyor
Modern zamanlarda bile 'Tanrıyı kıyamete zorlamak' projesi, Evangelist Hıristiyanlar arasında hararetle savunulan düşüncelerin başında gelir. Bu anlayışın belli bir misyonu vardır. Tanrı'nın dünya hakimiyetini eline geçirebilmesi için insanoğlunun bozulmayı ve yozlaşmayı gerçekleştirmesi bir başka deyişle yeryüzünü yaşanmaz hale getirmesi gerekir ki bu durum bir eskatolojik sonuç doğurabilsin.
Görüldüğü gibi kıyameti hızlandırma ve olası sonu hazırlama projesi sadece dinsel ve mitsel bir arayış olmaktan çıkmış siyasal bir ideoloji haline gelmiştir. Evangelistlerin etkili olduğu Amerika'da sırf bu anlayış üzerinden yıkıcı politikalar belirlenmekte, yıkıcı ve bozguncu politik duruşlar desteklenmekte, İsrail-Hıristiyan dünya uzlaşısı sessizce sürmekte, tabiri caizse Tanrı kıyamete zorlanmaktadır.ABD-İsrail ilişkilerinden Büyük Ortadoğu Projesi'ne kadar, insan eliyle yaratılacak kıyamet fikrinin Evangelistlerce şiddetle desteklendiği biliniyor ve söylentiler onların ABD'nin tüm seçimlerinde oldukça etkili olduğu yönünde. Günümüzde ABD'nin Ortadoğu politikalarına baktığımızda bu grubun etkinliği görülebilir. Bu ülkede başkan olan birçok isim, gözünü bile kırpmadan Ortadoğu'da Armageddon bölgesi başta olmak üzere çatışmaları politik bir tavır içinde yönlendirir. Bu politik tavrın zemininde dinsel kıyamet hazırlığı senaryosu yatar. 1985 yılında ABD başkanı seçilen George W. Bush'un sıkı bir Evangelist olduğu sık sık dile getirilir. Beyaz Saray'a çıktıktan sonra "Tanrı ve Başkan bize İsa'yı Ortadoğu'ya getirme şansı doğurdu. Bu bana verilen bir emir.!" ifadeleri bu grubun referanslarının devlet düzeyinde karşılık bulduğunu göstermiştir.
ABD'nin son başkanı D. Trump'ın ise sıkı bir Evangelist olduğu hemen herkesin malumu. Kudüs'ün başkent ilanı projesinde tören öncesi Evangelist yemin töreni ve ritüellerinin yapılmış olması ve bu törende baş aktörün Trump olması açık göstergeleriyle ABD'nin Evangelist politikacıların elinde olduğunu gösteriyor. Bugün sadece ABD'de 70 milyonu aşkın Evangelist vardır. İkinci sırada 50 milyon civarında Evangelist ile Brezilya geliyor. Amaç Irak'ı Ortadoğu'da Evangelizmin merkezi yapmak ve tıpkı İncil'de sözü edildiği gibi dünyanın bütün kavimlerini burada toplamak.
Evangelist slogan: 'Öldüreceksin!'
Bugün evangelist Hıristiyanların Yahudi fundamentalizmiyle el ele vererek 'öldürmeyeceksin!' emrine muhalif, kutsal kaynaklarından aldıkları referansla birinin Armageddon, diğerinin Arz-ı Mev'ud hayallerini gerçekleştirmek için insanlığın kadim topraklarını kan gölüne dönüştürdükleri malumdur. Amaç kıyameti çabuklaştırarak bütün bir dünyayı -Yahudiler dahil- Hıristiyanlaştırmak. Tıpkı Evangelistler gibi Hıristiyanlıkta bir çok grup, kıyamet (eskatolojik) inançlarını biçimlendiren dünya görüşlerine sahiptir. Bunlardan Yehova Şahitleri, Mormonlar, Moonlar gibi Hıristiyan Ortodoks ve protestanlar tarafından heretik kabul edilen gruplar uç eskatolojik görüşlere sahiptirler.
Bugün Yeni Zelanda olayını bu bilgiler üzerinden okuduğumuzda Evangelistlerin sadece Müslümanlar için değil, bütün dünya için nasıl bir tehdit oldukları görülebilir.
Yazar:
Gönül Yonar
20.03.2019 12:00
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araştırma ve Makaleler 1
Non-FictionLütfen Dikkat! Araştırma ve Makeleleri okumadan önce iyice düşünün. Sizi önceden uyarıyor ve dünya görüşünüzün temelli değişeceğini söylüyorum. Aynı konuda okuyacağınız diğer eserler size yavan gelecek ve sadece onun tiryakisi olacaksınız. Çünkü bu...