Selam! Ben Alev Erdem. Hayatın karmaşası içinde unutulmuş daha yeni reşit olan bir kız. İnsanların bu kadar bencil oldukları hayatta masum olarak kalmak çok zor. İşte bende masumiyetimi kaybetmiştim 2 ay önce. Baskılardan ve hayattan sıkıldığım için kafamı dağıtmaya gitmiştim o bara. Ama daha adını dahi bilmediğim bir adamla birlikte olarak çıkmıştım. Daha kendime bile zor bakarken birde bebeğimin olacağını öğrenince yıkılmıştım. Ailem birkaç yıl önce bir trafik kazasında ölmüşlerdi. O günden beri çalışıyordum ve kendim zor geçiniyordum. Yıkılmıştım fakat o bebeğin görüntüsüyle umut doğuyordu yüzüme. Her sabah güneş doğduğu zaman bende doğuyor ve iş aramaya koyuluyordum. Bugünde yine bir restorant işinde garsonluktan atılmıştım. Karnım hafif büyümeye başladığı için belli oluyordu hamile olduğum. Onlarda restorantta hamile kadın istemediklerini söyleyerek kovmuşlardı beni. Hem tek onlar değil çoğu işten kovulmuştum bu yüzden. Bugünde başka bir görüşmeye gidecektim. Önümde duran sıcak çaydan bir yudum aldım ve gökyüzünü seyretmeye başladım. Allahım lütfen, lütfen bari bu işten atılmayayım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Uzun süredir önümde duran saray yavrusuna bakıyordum. Çok gösterişli ve güzeldi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Artık daha fazla burada durursam taş heykel olacağımı anlayarak eve doğru yavaş adımlar atmaya başladım. Kapının önüne geldim ve derin nefes alarak zile basıp geri adım attım. İçeriden " ben bakarım sultanım diyen bir ses ardından da" LAN " diye bir kükreyiş duydum. Ben içeride ne olduğunu çözmeye çalışırken kapı açıldı. Karşımda bana bakarak garip bakışlar atan bir çocuk vardı. Yani çocuk derken benden büyük bir adam. Adam bakışlarını bitirip kim olduğumu sordu.
Deniz : Buyrun kimsiniz
Alev : Şey ben iş ilanı için gelmiştim de.
Bana bakarak sırıttı ve kafa sallayarak içeri girdi. Benim hala kapıda beklediğimi görüncede arkasına dönerek.
Deniz : Yoksa kapının mı bakıcısı olmak istiyorsun?
Dedi ve güldü. Bende hafif tebessüm ederek kafamı hayır anlamında salladım ve içeri çekingen adımlarla girdim. Önümdeki adam büyük bir salonda durdu ve koltukta yayılan bir başka adamla konuşmaya başladı.
Deniz : Bulut kayra için bakıcı gelmiş baksana.
Adının bulut olduğunu öğrendiğim adam yayıldığı koltuktan hafif dikleşerek beni süzmeye başladı. Bende utançtan kafamı eğdim. Kafamı kaldırdığımda bana bakarak sırıttığını gördüm. Niye bunların hepsi sırıtıyorya. Bulut yanındaki arkadaşına dönerek.
Bulut : Tamam sen git artık evine hem ben sana o sultanımı gösterecem gay.
Ayakta olan adam ayaklarını yere vurarak bağırmaya başladı.
Deniz : Ben gay DEĞİLİM!!!
Dedi. Kendimi tutamadım ve adamın bu haline gülmeye başladım. Benim gülme sesimle bana döndüler ve uzaylı görmüş gibi bakmaya başladılar. Onların bana baktıklarını görünce kendime çeki düzen verip ciddi hal takınmaya başladım. Ayakta olan çocuk oflaya oflaya yanımdan geçip evden çıktı ve kapıyı sertçe kapatmayı da ihmal etmedi. O gittikten sonra önümdeki adam yani Bulut bana bakarak konuşmaya başladı.
Bulut :Öncelikle kuralları açıklıyorum. 1. Buraya oğlumla ilgilenmeye geldin bana sırnaşma. 2. Yemekleri de şimdilik sen yapacaksın daha yeni taşıdığım için aşçıda tutamadım. 3. Yatılı olarak burada kalacaksın 4. ve en önemli kural sözümden çıkmayacak ve bana karşı sesini yükseltmeyeceksin anladın mı?
Kafamı olumlu anlamda salladım. Adam tam tekrar konuşmaya başlayacaktıki içeri maksimum 4 yaşında olan bir çocuk girdi gözlerini oluşturarak.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ah çok tatlı hemen yanımdaki adamın kucağına atladı ve boynuna sarıldı. Daha sonra benim yanıma gelip tam karşımda durarak beni incelemeye başladı. İncelemesi bitince arkadaki adama yani Bulut 'a döndü ve konuşmaya başladı.
Kayra :Ama baba ben bakıcı İŞTEMİYOYUM !!!
Çocuğun bu tavrına karşı hormonlarım yüzünden gözlerim dolmaya ve gözyaşlarım yavaş yavaş akmaya başladı. Karşımdaki iki erkekte bana garipçe bakıyordu. Küçük çocuk geldi ve gözyaşlarımı silerek bana sarıldı. Bende karşılık verdim. Karşımdaki adam umursamazca bir minik çocuğa birde bana baktı ve salonun kapısına doğru yürümeye başladı. Çıkmadan öncede şu sözleri söyledi.
Bulut : Hizmetli ye söyle sana kalacağın odayı göstersin o bilir. Ha bu arada eşyalarınıda yarın getirirsin sulu göz. Dedi ve gitti. Sulu gözmü? Ama benle dalga geçiyorlar. Dedim ve ağlamam şiddetlendi.
Bölüm sonu. Bilginize kitap fazla beğenilmezse kaldıracağım.
