Yağız'ın Anlatımıyla:)
Kantine indiğimde etrafta fazla kimse yoktu. Bi an gözüme o kız çarptı. Yine ayranını ve simitini almış masada telefonuyla uğraşıyordu. Ege'nin yanına oturdum. Karşımda o kız vardı. Kötü görünüyordu, ayağı kalktı, hiç iyi görünmüyordu. Yanına gitmek için ayağa kalktım. Yanına doğru giderken bi anda yere yığıldı!!.
Koşar adımlarla yanına gittim. Nefes alıyordu, bayılmış olmalıydı. Etrafa insanlar dolmaya başladı. Kızı kucağıma alarak revire götürmeye başladım. Revire geldiğimde, odada hemşire yoktu. 'Si*iyim bi kerede yerinizde olun be' sessizce mırıldandığımda Ege'nin arkamda olduğunu farkettim."Abi, gidip hemşireyi çağır."
Ege cevap vermeden, odadan dışarı çıktı. Kızı yavaşça sedyeye yatırdığım sırada, arkadaşı olduğunu düşündüğüm iki kız geldi.
"Deniz, Deniz ne oldu sana!!" dedi. Mavi gözlü olan.
"Nasıl oldu, neden bayıldı?" dedi bana dönerek.
"Kantinde telefonla uğraşıyordu. Sonra mesaj geldi. Bi anda kötüleşmeye başladı, ayağa kalktı. Sonra da bayıldı." dedim tok bi sesle.
Ege'yle hemşire odaya girdiler. Durumu hemşireye anlattım. Deniz'e serum taktı.
"Biraz korkmuş galiba, panik atak geçirmiş, o yüzden de bayılmış. Birazdan uyanır." dedi ve hemşire odadan dışarı çıktı.
Deniz'in arkadaşları, başına toplandılar. Ege'yle ben de camın önünde Deniz'in uyanmasını bekliyorduk.
"Bu arada tanışmadık. İsimleriniz neydi?" dedi siyah saçlı olan.
"Ege"
"Yağız" dedim sessizce.
"Sizin İsimleriniz?" dedi Ege heyecanla.
"Ben Sıla" dedi siyah saçlı kız.
"Ben de Zeynep"diye mırıldandı mavi gözlü olan.
Deniz'in oda arkadaşları olmalılardı.
"Memnun olduk"
"Bizde dedi" Ege gülümseyerek.
O sırada Deniz'in gözlerini açtığını gördüm. Yanına doğru gittiğimde, ayağı kalkmaya çalıştı. Beni görünce bi an afallamış gibi baktı. Ama sonra gözlerini kızlara çevirdi.
"Annem kalp krizi geçirmiş!!" dedi ağlayarak. Çok kötü görünüyordu.
Deniz'i öyle görünce kendimi nedensizce kötü hissettim. Çok fazla ağlıyordu.
"Tamam kardeşim şimdi sakin olucaksın tamam mı? Şimdi arıycaz Kemal amcayı. Sakin ol deniz. Lütfen ağama"
Zeynep, Deniz'i sakinleştirmeye çalışırken. Ben de masanın üzerinde duran sürahiden bi bardak su doldurarak Deniz'e uzattım.
"Biraz su iç, sakinleşirsin."
Bi süre suratıma baktıktan sonra
"İstemiyorum. Arayın artık babamı!!"
Sıla girdi odaya, babasıyla konuşmuş olmalıydı.
"Deniz konuştum ben babanla. Anneni hastaneye götürmüşler şu anda durumu iyimiş. Uyutuyormuşlar. Yarın uyanırmış, durumuna göre de taburcu edecekmişler. Tamam mı güzelim bak durumu iyimiş. Üzülme artık!!"
Deniz ağlamaya devam ediyordu. Göz altları şişmişti. Suyu tekrardan uzattım. 'inad etme de, iç şu suyu' dedim tekrardan. Bardağı elimden aldı ama bardağı tutacak hali bile yoktu. Bardağı elinden alıp suyu içirmeye başladım. 'teşekkür ederim' diye mırıldandı.
"Deniz bu halde okula gelemezsin biz çantanı alalım, müdürden de izin alalım. Sen bizi burada bekle kardeşim."
"Ben de gideyim abi kızlarla, sen Deniz'i yurda çıkar"
"Gerek yok ben kendim çıkarım. Gidebilirsin." dedi bana doğru
"Ege sen kızları al ne gerekiyosa yap. Ben de Deniz'i yurda götürücem."
"Tamam abi"
Kızlar odadan çıkarken Ege'de onların peşinden gitti.
Deniz bitmiş görünüyordu. Gözleri şişmişti, çok halsizdi. Yanına geçip sedyeye oturdum.
"Daha iyi misin?"
"İyim. Her şey için teşekkür ederim. Benim yüzümden derslerden geri kaldın" dedi mahçup bi şekilde.
"Senden önemli değil. Kim olsa yapardı. Teşekkür etmene gerek yok" dedim tok bi sesle.
"Bu arada tanışmadık ismim Yağız"
Elimi uzattım. Önce elime sonra da suratıma baktı.
"Deniz"
"Tanıştığıma memnun oldum Deniz. Başka koşullarda tanışmak isterdim. Senin adına üzüldüm"
"Benim adıma üzülemezsin, beni tanımıyorsun, ne yaşadığımı bilmiyorsun. Bana sadece acıyabilirsin!!"
Ne olduğunu anlamadan bi anda
Sinirle ayağı kalktı, bi anda başı döndü. Yere düşecekken belinden kavradım."Sana acımıyorum. Ne yaşadığını, nasıl korktuğunu anlayabiliyorum."
kulağına fısıldadım. Aramızda çok az bi mesafe vardı. Kendini düzeltti. Elimi belinden çektim. Kızgın gözlerle bana bakıyordu.
"Ya sen nerden bilebilisin, nasıl anlıycaksın ne yaşadığımı!! "
"Tamam. Uzatmayalım. Ama şunu iyi bil ben sana asla acımıyorum. Artık yurda gitsek iyi olacak."
'tamam' dedi bitkin sesiyle. Kapı çaldı içeriye Ege girdi. Deniz'in çantasını getirmişti.
"Abi, Deniz'in çantasını getirdim."
Ege'den çantayı alıp omuzuma astım.
"Sağol Ege sen gidebilirsin,ben Deniz'i çıkarıp geliyorum"
Ege kapıya doğru yöneldi. Gittikten sonra tutunması için kolumu Deniz'e uzattım. Yavaşça koluma tutundu. Revirden çıktıktan sonra merdivenlerden çıkarak yurda yürümeye başladık. Giriş kapısına gelince çantasını uzattım.
"Git biraz yurtta dinlen. Kendini yorma ve üzülmene de gerek yok annen iyileşicek."
"Her şey için teşekkür ederim. Az önceki olay için de kusura bakma sinirlerim bozuldu biraz"
"Teşekkür etme demiştim. Sorun yok. Hadi git artık."
"Tamam. Görüşürüz."
'görüşürüz' dedim sessizce. Kapıyı açıp yurda doğru yürümeye başladı. Nedenini anlamadığım şekilde kendimi bi an da kötü hissetmeye başladım. Okula indiğimde son saat olmalıydı. Çantamı alıp okuldan çıktım.
---
Selammm arkadaşlar:)
Umarım beğnmişsinizdir sizin için uzun bi bölüm yazdım.
Çook öpüyorum. Sağlıkla kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlasana
Teen FictionDeniz içine kapanık bi kız 11.sınıfta okulun ilk günü yağız'ı görür ve ondan hoşlanır. Bi gün deniz gitar kursundayken yağız'ı görür ve düzenli olarak kursa gider ve deniz yağız'a gerçekten aşık olur ama yağız'ı hiç tanımıyordu yağız'a güvenerek hay...