Evimden çıktım, yanımda olan tek şey eski bir tabancaydı. Derince nefes aldım... Dünya çok küçük geliyordu... Kimse yok kimse... Etrafta ya enfekte olmuş kişiler ya da havada uçan silahsız kuşlar; Aklı başında olanlar ölmüş kalanlar ise virüslü değişik bir yaratık olup çıkmışlardı. Bazen sorardım kendime; "Acaba Dünya'da sadece ben olsam" fark ettim ki bir şey olmuyor.
Karantina altına aldığım, devasa dağ yamacındaki kaldığım ev ve bir sürü arabam var caddeler deseniz boş; hayat durmuş, elektrik kesik, su deseniz nehirde, internet hiç yok... hayat gerçekten normale dönüyor yaşlı Dünya gençleşiyordu ve bize verdiğini tek tek alıyordu. Aşağı garaja inip son model bir araba seçtim . Araba saatte 320 km gidebiliyor, arabaya atladım ve son gaz şehre doğru hareket ettim. Bir anda bir enfekte önüme dikildi, ani bir frenle durup beynine sıktım ve arabaya atlayıp hiç dokunmadığım son markete doğru harekete geçtim. Markete geldiğimde ise camı silahın kabzası ile kırıp içeri daldım, hızlıca konserveleri çantama atıp dağ yamacındaki evime son gaz ilerledim. Aşırı derecede korunaklı yaptığım odama gelip; gereken malzemeleri çantama sokuşturup arabama yükledim. Arabanın yarısı benzin bidonları yarısı erzak ve eşyalarımla doluydu, cephane ise yanımdaydı. Son kez yatak odama geçip kafamı yastığıma vurdum...Hazırlanıp sabahın 5 inde yola çıkacaktım. Niye mi? Çünkü buralarda kimse yok...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anti Dünya
AcciónDünya, her geçen gün boğuluyor ve kendine zarar veren insanlığı son bir hareketle yok etmeye çalışıyordu... Ben Kant ise bu olanları canlı canlı izliyor ve kendimi korumaya çalışıyordum. 2020'de çıkan bu salgın sadece beni etkilememiş bir çok insanı...