3. BÖLÜM

82 35 51
                                    

    

        "Daha nasılsın?"diye sordum arabadan inerken Mehtaba.

"Biraz daha iyiyim kızlar , size ne kadar teşekkür etsem azdır"dedi.

"Haklısın!Az tabi. Öpmen lazım öpmen , böyle sımsıkı sarlman lazım"dedi Tuana ve hep birlikte kahkaha atarak okula girdik. Odamızın kapısına gelince kapıyı açtık ve Mehtabı yatağına yatırdık.

  Yapacak çok şey vardı ,ve ben hangisinden başlayacağımı bilmiyordum . Kendimi yatağıma attım ,tam kendimi az bir şekerlemeye hazırlıyordum ki telefonumun çalmasıyla yataktan kalktım. Ablam arıyordu. Bunca zaman sonra ilk kez . Acaba neden arıyordu. Kocası için benden geçip bir de ne isteyecekti acaba . Kim bilir kaçırıldığımı bile bilmiyordur eminim. Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Efendim"dedim soğuk  ve düz bir şekilde.

"Balım, nasılsın?"dedi.

"Seni ilgilendirir mi?"

"Tabii ki ilgilendirir balım. Sen benim kar..."

"Orada dur bakalım. Sen , kocan için benden geçtin. Kardeşinden geçtin düşünebiliyor musun? Hangi abla geçer.  Kavga da çıkartır ama hiç kimse kardeşinden geçmez. Bu mantık üzerinden bakarsak , ben senin kardeşin değilim. Hiç bir zaman da olmayacağım. Bir sorayım bakalım biliyor musun? 2 gündür kayıptım, kaçırıldım , haberin var mı? Neyse fazla uzadı bu konuşma , kapatıyorum"dedim ve kapatacakken.

"Dur dur kapatma. Ben diyeceğimi diyeyim sonra kapat. Tamam istersen beni ablan olarak görme. Ama şunu bil , sen ne dersen de , ben senin ablan olmaya devam edeceğim. Hiç bir şey buna karşı gelemez. Hiç bir güç, karşı gelemez. Murat bile karşı gelemez. Anladın mı! Hiç bir güç. Şimdi kapatabilirsin,hatta dur , sen yorulma , ben kapatırım"dedi ve o kapanma sesini duyduğum zaman telefona baktım. Ana ekranım da ablam ile resmim vardı. 2 yıl önce bir konserden kalma.
Göz yaşım süzülerek ablamın resminin üzerine düştü.

Kızlar beni böyle görürlerse iki saat sorguya tutarlardı. Onun için kendimi koşarak lavaboya attım. Ve içimde yaşadıklarımı dışarıya attım. Kendimi rahatlatmak istiyordum ama böyle olmayacaktı. Böyle yapamazdım. Ben ağlamak istediğimde dışarı çıkar , biraz sahilde gezinir , sonra tekrar eve giderdim. Ama Esra hocaya söylesem dışarı çıkmama hayatta izin vermezdi.  Hele ki daha bu gün okula geri dönmüşken hayatta izin vermezdi. O zaman bende önce şansımı bir dener , sonra çıkardım. İzin vermez ise kaçacaktım başka çare yoktu.. 

  Esra hoca hem okul yöneticisi hem de yatakhane yöneticisi . Yani okulun müdüresi. Kapıya gelince tıklattım, ve kapıyı hafifçe araladım.
"Hocam, girebilir miyim?"dedim.

  Kafasını meşgul olduğu şeyden kaldırıp , gözlüğünün üstünden bana baktı.

"Gel bakalım Açelya, yaptıklarından sonra ne isteyeceksin acaba benden"dedi.
"Yaptıklarım" diyerek kastettiği şey , Özlem denen kızı öldürmem olsa gerek.
"Hocam , kendimi çok kötü hissediyorum , her an patlaya bilirim.  Ağlamak istiyorum ama ben hiç okulda ağlamadım. İzin verirseniz , bir saat sahile gidip gelmek istiyorum. Lütfen izin verin hocam. Ne olursunuz?"dedi. Elimin tersiyle akmakta olan göz yaşımı bertaraf ederek.
"Açelya, ağlıyor musun sen? Bak... Konuşmak istersen dinlerim. İstersen anlatabilirsin bana.   Tabi yine de senin kararın"
"Hocam, bir an Annem ve Babamı özlediğimi hissettim. Ablam aradı az önce . Kocası için benden vazgeçti , benim ablam değilsin dedim. Biraz eski zamanları yaşıyorum kafamda. Onları atmam lazım. İzin verirseniz sahile kadar gidip gelebilir miyim?"dedim.

"Tamam. Git , biraz kafanı dağıt gel. Saat iki, saat altıda okulda olacaksın. Saat altıya kadar izin sana. Hadi git."dedi.

"Hocam birde bizim kızlara demeyin olur mu? İşi varmış dışarı çıktı diyin. Olur mu? Büyük ihtimalle yarım saat sonra yanınıza gelirler. Ve teşekkür ederim hocam. İzin verdiğiniz için" dedim ve kendimi nefes almak için dışarıya attım.

GECE MAVİSİ (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin