16. Bölüm (M)

919 71 48
                                    

Jongin gözlerini açtığında, sarışının kolu başının altından geçmiş boynunu destekliyordu. Yaşadıkları anlar aklına gelince gülümseyip yüzüne düşen saçı geri attı. Derin bir nefes alıp kendi bölgesine yerleşmiş ele uzandı. Avuçlarına aldığı eli çevirip avucunu okşadı. Parmakları diğerinin kontrast parmaklarıyla oyalanıp boşlukları doldurmak istercesine birleşti. Şimdi iki elin parmakları iç içe oldukça güzel bir birliktelik içindeydiler.

Sehun parmaklarındaki farklı hisle gözlerini açtı. Yanında kıpırdanan beden parmaklarıyla oynayıp eğleniyor gibi görünüyordu. Bedenini iyice ona çevirip belini diğer koluyla doldurup sarıldı esmere. Başını hafifçe kaldırıp boynuna küçük bir öpücük kondurdu. Parmakları esmerin belinde hareket ederken önündeki bedene daha fazla yaklaştı.

“Ne kadar inkâr etsen de benden hoşlanıyorsun ufaklık. Daha fazla kaçmak yerine biraz daha eğlenmeye ne dersin?”

Jongin bedenini öne çekerken parmağını diğerinden kurtarmak istedi ama Sehun müsaade etmedi. “Kaçma dedikçe kaçacak mısın benden?” Yeniden yanına çektiği esmeri kaldırdı. Şimdi üstünde uzanmış ona bakıyordu. Çikolata kahvesi gözler vücudunu ateşe verirken uzanıp dolgun dudakları öptü. Elleri bronz tenin sırt kısmını yavaşça okşuyordu. Bir önceki maceranın izleri üstünden geçerken Jongin sızlandı. “Hala çok hassassın ama beni kışkırtmaktan vazgeçmiyorsun. Seninle ne yapacağım ben?”

Jongin sarışına gözlerini kısarak bakarken mırıldandı. “Ben istemeden bana dokunamayacağını unutma!” Bedenini yavaşça yeniden yatağa bırakıp arkasını döndü sarışına. Sehun gülümseyip bir kez daha sarıldı çocuğa. “Sen izin verene kadar bekleyeceğim yani. İzleyip görelim bakalım.”

Esmerin boynunu öpüp diliyle ıslak yollar çizerek omzuna geldi. Minik bir öpücükle vücudunun en sevimli yerini ödüllendirdi. Ardından ona gülümseyen kulak memesini es geçmemesi gerektiğini düşünüp orayı öpüp dişledi. Parmakları arasında kıvranan beden erkekliğini harekete geçiriyordu. Esmer çocuğun suratını kendisine çevirip dolgun dudaklarını kendisinin olarak mühürledi.

Jongin mızmızlanmak yerine kollarını açıp kabul etti sarışının bedenini. Sehun yavaşça üstüne çıktığında seslice inledi ama öpüşlerini bölene kadar bunu acı çektiği için yaptığını anlamamıştı sarışın olan.

“Gerçekten bu kadar hassas mısın yoksa numara mı yapıyorsun anlamıyorum. Kendini hiç tanımadığın bir adamın altına ilk görüşte atan biri olarak daha fazla masumu oynama Jongin. Hala Eski Dünya şemsinde yaşayan masumların adını kirletiyorsun!”

Jongin üstündeki bedeni iterek yataktan kalktı. Gözlerindeki yaşlar hissettiği acıdan kaynaklanıyordu. Umursamadan bedenini boş ve soğuk koltuğa bıraktı. “Ne halin varsa gör! Daha fazla sana katlanamayacağım. Benim gibi bir sürtükle daha fazla oyalanmak istemezsin sende. ”

Sehun yatakta doğrulup inatçı bedeni süzdü. “Sen bilirsin Jongin. Eğer bu gece bu yatak yerine başka yerde uyursan yarın seni bir başkasına vereceğimden emin ol. Ve asla burada gördüğün iyi muameleyi başkasından bekleme. Buradan ve benden gittiğine pişman olacaksın.” Sehun sırtını dönüp başını yastığa gömdüğünde Jongin’de koltukta bedenini ufaltıp uzandı. “En azından bana dokunan tek adam olarak beni önüne gelenle yatan bir fahişe olarak yargılamaz.”


☺☻☺☻☺☻☺☻☺☻☺☻☺☻☺☻☺☻☺☻☺☻☺☻☺☻☺☻☺

“Hala uyuduğuna inanamıyorum. Yağmur altında ıslanıp kapıma dayanmış bir köpek yavrusu evlat edinmişim gibi.” Key elindeki parlak yeşil içkiyi yudumlayıp arkasına yaslandı.

Doğmayan Güneş (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin