"Belki de bu kadar üzülmemin, ağlamamın sonunda mutluluk vardı.
Belki de mucize gerçek oldu"...Derinle Yektaların evinden ayrıldıktan sonra biraz yürümeye karar verdik bu ikimiz için de iyi olacaktı.
Derin'in telefonu çaldığı için benden uzaklaştı telefonla konuşmak için, gizemli olaylar içindeymişim gibi hissediyorum kendimi ne böyle herkes uzaklaşıyor telefonla konuşunca ben pat diye herkesin içinde konuşuyorum.
"Gece oturalım mı biraz bu bankta"
"Olur, telefonla kiminle konuşuyordun. Hani seni bekleyen biri varsa gidebilirsin."
"Yok hayır hayatımda senden başka kimse yok olmasını da istemiyorum zaten.."
"Nasıl benden başka kimsen yok"
Derin başını omzuma yasladı, bir an ne olduğunu anlamadım ama kendimi de çekmedim...
"Gece ben bunları sana anlatıp seni üzmek istemiyorum ama artık içimde de tutamıyorum, içimde tuttukça nefesim kesiliyor, gözlerim doluyo, yutkunamıyorum. Kendimi koskaca yapayalnız hissediyorum ama sen varsın yalnız hissetmemek için sana anlatmak istiyorum"
"Derin anlatmak isteme direk anlat bana içinden nasıl geliyorsa öyle davran lütfen"
Birden başını kaldırdı bana baktı,
"Gece neden bu kadar iyisin neden hiç kızmıyosun, üzmüyosun insanları"
"Derin bende kızıyorum, üzüyorum bunları görmemenin sebebi sende çok iyisin, ama beni üzersen o zmn ikisini de görürsün"
"Gerçekten mi"
"Evet gerçekten yaparım ama tabi sen beni üzmeyeceğin için bunları şimdi konuşmayalım"
"Gece belki çok erken, belki inanmayacaksın, belki hiç bir şey demeden öylece beni bırakıp gideceksin... Zaman geçiyor hemde öyle hızlı geçiyor ki ne görebiliyoruz, ne de bunu anlıyabiliyoruz. Hayat benim olan herşeyi benden aldı, annemi, babamı, kardeşimi en acısıda hepsini aynı anda aldı kime sığınacağımı, kimin omzunda ağlayacağımı, ne yapacağımı durdum düşündüm ama ayağa kalktım zor olsa da... Zaman geçti hemde çok geçti, zaman geçtikçe sabrım kalmamıştı artık ama öyle bi zamanda gördümki onu bir iki görüşümde ona olan aşkımın büyüklüğünü çok iyi hissedebiliyordum, gizlice onu izledim gülüşünü, gözlerini, kirpiklerini, hemde en ayrıntısına kadar aşka inanmazdım ama onunla inandım o şimdi bana evet dese beni sevmese bile benim sevgim tüm dünyaya yeter...
"Peki o kim" sesim boğuk ve titrek bir şekilde çıkmıştı. "O kim biliyomusun tam karşımda, gözleri gözlerimde, kalbinin sesi tam kulaklarımın içinde..."
"Ne" deyip ayağa kalkıştım bir anda elim ayağım titriyodu bunu gizleyemiyordum bile
"Gece lütfen otur, sen gitmezsin biliyorum"
Bu sözü o kadar içime işlemişti ki "sen gitmezsin" oysa ki ben hep gittim geçmişimden, acılarımdan ama bu sefer aşktan kaçmıyacaktım.
Hemen banka tekrardan oturdum. Ve sadece karşıya baktım. "Gece belki çok erken ama aşık olmak elimde değil ki öyle seviyorum ki seni hani yıllardır aradığın bir eşyayı bulmak gibi bir anda mutlu olursun, sonra ya tekrardan kaybedersem ya kırılırsa diye düşünürsün. Ama sevmekten asla vazgeçmesin kırsan bile hep seversin seni seviyorum aslında seni çok seviyorum ama sevgimin arasına çok kelimesi bile girsin istemiyorum."
O kadar güzel anlatı ki ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum kendime söylemekten korktuğum şeyi şimdi Derin'e söyleyemezdim ilk önce bunu ben kabullenmeliydim.
" Derin" deyip bana bakmasını bekledim gözlerini gözlerime dikti bi kaç dakika sadece birbirimize baktık sonra ben konuşmaya devam ettim.
"Ben hayatım boyunca hiç sevmedim, hiç sevgilim olmadı ya da konuştuğum bir erkek bile olmadı bunu kendime hep iyi bir şey olarak görüyordum ama öyle değilmiş insan ne kadar mutlu olsa da içinde bir boşluk vardır benim de vardı ama yaşadığım onca şeyden sonra o boşluğa hiç önem vermedim çünkü bulmam gereken bir annem, inanmam gereken bir babam var sana seni sevmiyorum diyemem ama sana seni seviyorum da diyemem çünkü bunu kendi kendime bile hiç söylemedim belki de korktuğum içindir. Bilmiyorum ama seni üzmek de hiç istemiyorum"
" Gece bulmam gereken bi annem var derken neyi kastettin."
"Babama göre annem bizi terkedip gitmiş ama ben bir gün bi kutu buldum kutunun içinde" beni bul gece " yazıyordu. Ama bulmak için hiç bir çaba sarfedemedim kendi başımın çaresine bakmaktan, sonra babamın bir anda beni çok sevmesi ve sen."
"Gece beni sevme, hatta benden nefret et ama anneni birlikte bulmamız için bana izin ver. Sana yardımcı olurum hem belki daha kolay buluruz"
"Gerçekten mi, ama neden bunun için uğraşıyorsun ki sonuçta senin bir hayatın var"
"Ama hayatımın içinde sevdiğim bir kız var. Onun ellerini o istemediği süreçte asla bırakmayacağım."
Bu sözün üzerinden sonra hiç bir şey demeden sadece gülmüştüm.
"Gece bir cafeye gidelim orada oturup ne yapacağımızı konuşalım olur mu"
"Olur olur".
Arabaya binmiştik o kadar sessizdi ki ne ben ne de o konuşuyordu. Bende radyoyu açtım bir kaç değiştirmemden sonra bu aralar en çok dinlediğim bir müzik çalıyordu. Sesini biraz daha açtım. İçimde şarkının sözlerini tekrarlıyordum.
"Belli ki kırmak istemiyosun kalbimi
Kıyamam bide kıyamam iyi mi, giden gitmiştir zaten... Kesemem kesemem yolunu, hani satın alınan sevgiye alıştırılmış, bir çocuğun her oyuncağa çabucak doyumu. Bende yoluma giderim..."
Bu şarkıyı dinleyerek başımı cama yaslamıştım. Bir anda Derin'in bana seslendiğini duydum.
"Gece" kafamı kaldırmadan cevap verdim.
"Efendim"
"Eğer bir yere başını koyacaksan cam değil, omuzum olmalı..."
Bir anda kafamı kaldırmıştım ve dediği şey kalbimi hızlı hızlı atmaya yetti. Hiç bir şey diyememiştim yol boyunca. Bir cafeye yaklaştırdı arabayı hadi inelim dedi tam inecekken "Dur Gece dur lütfen inme" bir an korkmuştum. "Derin noldu" beni dinlemeden arabadan hızlıca indi bir anda kapıma geldi ve kapıyı açtı "Senin ellerinin sadece ellerime değmesini istiyorum" deyip inmem için elini uzattı kızarmış yüzümle ilk önce ona sonra da uzattığı eline baktım. Bende elini tutarak arabadan indim. Sıkıca elimi tuttu elinin sıcaklığı kalbime kadar işlenmişti. Sonra hemen elimi çektim. "Sen sanki birazcık utangaçsın, aaa beni beklemeden de içeriye giriyor kırıldım bak kalbim çıt dedi duydun sende demi" arkamdan konuşup durdu bende her dediğine utanıp gülüyordum. Neyse ki boş bir yere oturmuştuk. İçeçeklerimizi söyledikten sonra birbirimize baktık Derin'in konuşacağını sanıyordum ama o konuşmayınca bende gözlerimi başka yere çevirdim. Onun hala bana baktığını görebiliyordum. "Gece"
tekrardan bakışlarımı onun üzerine çevirdim "Efendım Derin"
"İçeçeklerimiz gelene kadar sana bir kaç soru soracağım sende sadece hayır veya evet diyeceksin sonra da açıklamalarını söylemeni istiyorum, sorabilir miyim?"
"Tabi sorabilirsin seni dinliyorum"
"Ama kurallara uyacaksın tamam mı" "Tamaammm"
"İlk sorum mucizelere inanır mısın"
"Evet"
"Üzgün olduğunda kağıtlara derdini anlattın mı"
"Evet"
"Ölmeden önce yapılacaklar diye liste hazırladın mı"
"Evet"
"Pamuk şeker, kağıt helva, dondurma sever misin"
"Evet"
"Son sorum beni seviyor musun"
"Evet, ne şey ya nasıl soru bu ya kabul etmiyorum" Ben isyan ederken Derin de kahkaha atıyordu. İçeçeklerimiz geldiği için birazcık kendimizi toparlamıştık. Ben Derin'e bakmayarak içeceğimi yudumlarken oda bana bir şeyler söylüyordu.
"Tamam tamam Gece şaka yaptım hadi bana bakta anneni bulmak için konuşalım nasıl bulucaz"
Bir anda ciddileşmiştik. "Ben ilk önce bizim İstanbula da ki evde çalışan Ayşe ablayı arayacağım evi arasın belki bir şeyler bulur."
"Peki hadi ara" hızlıca Ayşe ablayı aradım. "Alo, Ayşe ablam nasılsın, teşekkür ederim bende iyiyim Ayşe abla şimdi senden bir şey isteyeceğim anneme ait ya da benim ismim geçen not eşya olup olmadığını ararmısın evde değil misin peki benim için gidermisin tamam Ayşe abla bana gittiğinde haber ver."
"Gece ne dedi" "Evde değilmiş ama eve yakınmış benim için eve gidecek"
Yarım saat geçtikten sonra Ayşe abla beni aradı.
"Gittin mi Ayşe abla eve"
"Kızım eve geldim, her yeri aradım en son bodrum katına indim bir kaç mektup buldum bir tanesinde bir sürü numara ve arkasında da beni bul Gece yazıyordu."
"Ne Ayşe abla onu resmini çekip bana hemen at"
"Tamam kızım"
"Gece noldu" "Ayşe abla bir mektup bulmuş içinde bir sürü numara yazıyormuş arkasında da beni bul gece yazıyormuş şimdi fotoğrafına atıcak" "Gece sakin ol olur mu"
Sadece baktım ardından telefonuma mesaj bildirimi gelmişti. Ben aceleyle bakarken Derin de bakıyordu.
"Gece şimdi bunları napacağız"
"Hepsini arayacağız hangisi cevap verirse" mektupta 17 tane numara vardı hepsini teker teker arayacaktım.
"Derin aramaya başlayalım mı"
"Gece ne olursa olsun lütfen umudunu kaybetme, ya da üzülme belki hiç biri cevap vermeyecek ya da cevap verenlerinde annen olduğu anlamına gelmez. Ben burdayım"
"Derin senin burda olduğunu bildiğim için bunu yapıyorum yoksa kendim asla yapamazdım"
"Aramadan önce neden mucizelere inandığını söyler misin"
"Bu zamana kadar hiç güzel bir anım olmadı ama bir gün olacağına inanıyordum eğer güzel bir anım olursa bu benim için mucize olacaktı. Ben iki mucizeyi de aynı anda yaşadım" " İkincisi ne" "Senin gibi birisinin hayatıma girmesi en güzel mucize" Baktık birbirimize biz konuşmadık gözlerimiz konuştu bir kaç dakika sonra ben kafamı çevirdim. "Hadi Gece numarayı söylede başlayalım" Ben söyleme başlamıştım hepsini bir umutla yazıp bir umutla kulağıma alıyordum ama hepsinde aynı ses "Bu numara kullanılmamaktadır" tam 11 tane numara çevirmiştik ama açan yoktu. İyice sinirleniyordum. "Gece sakin ol illa ki açan olucak şimdi bana uğurlu sayını söylermisin" " Şimdi ne alaka Derin" " Gece hadi". "6 da neden"
"Biz altıncı sıradaki numarayı aradık ama on altıncı numarayı aramadık şimdi onu arayalım belki açan olur."
"Tamam olur benim için farketmez" deyip numarayı çevirdik. İçimde dua ede ede kulağıma aldım telefonu ve beklediğim ses geldi telefon çalıyordu ama açılmasını bekledim o kadar mutluydum ki bir kaç çalıştan sonra telefonu açtılar. O an her şey durmuştu sanki nefes bile almıyordum ne o cevap veriyordu ne de ben bir şey söylüyordum bir an kendimi toparlayıp konuşmak için ağzımı araladım.
"Anne"...Merhabalar cancağızlarımm. Uzun zamandır bölüm atmıyordum aslında corona yüzünden evde boş vaktim var ama üzerimde halsizlik olduğu için bölüm atamıyordumm.
Umarım hepiniz iyisinizdir lütfen kendinize ve sevdikleriniz için evden çıkmayın ve bolca kişisel bakımınıza dikkat edin.. Ve git gide daha da çok büyüyoruz bu beni çok mutlu ediyor. Umarım attığım bölümde sizi mutlu eder. (oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın nasıl olduğunuzu da yazın💓💓)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY VE GECE
Teen Fiction"Acı çekmenin yaşı olmazdı ve olmadı da... Acı çeke çeke büyüdüm acılarımın üstesinden gelerek, ayakta dimdik durarak büyüdüm tüm kadınlar gibi... Baba sevgisinden yoksun bir kadın olarak büyüdüm ve bir babanın kızına yapabileceği tüm kötülükleri y...