8. BÖLÜM: Umutsuzluk

72 8 10
                                    

Keşke insanların da süper güçleri olsaydı... İstediğimiz an da istediğimizi gerçekleştirebilseydik. İnsanları iyileştirebilseydik... İstediğimiz an da istediğimiz yere ışınlanabilseydik... En önemlisi de üzülmememizi sağlayabilseydik...

Odaya çıkmadan önce terasa doğru yürümeye başladım. Hava çok güzeldi, güneş tam suratıma vuruyordu... Sanki her şey yolundaymış gibi, hiç bir sorun yokmuşçasına. Neler yaşıyordum ben böyle? Nasıl yıpranmıştım bu son günlerde... Yağız'la konuşmuştum... Bu yaşananlar bi gün öncesine kadar yaşanmış olsaydı sanırım sevinçten yerimde duramazdım. Ama çok mutsuzdum hiç beklemediğim bir anda annemin kalp krizi geçirdiğini öğrendim daha ne kadar dibe batabilirm gerçekten bilmiyorum. Benim yerimde başkası olsaysı bu yaşananlara dayanabilir miydi gerçekten. Neden benim başıma geliyordu bu olaylar... Neden sürekli üzülüyordum.

Odaya doğru yürümeye başladım. Şu kısacık merdivenlerden çıkarken bile çok yorulmuştum. Artık dayanamıyordum galiba, olanları kaldıramıyorum. İki türlü de çökmüştüm. Kendimi toplamam gerekiyordu.

Odaya çıktığımda eşyalarımı yere bırakıp banyoya girdim. Saçlarımı toplayıp, elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıkıp çantamdan telefonumu çıkardım. Babamın telefonunu aramaya başladım. İki üç kez çaldıktan sonra bababın sesini duydum.

"Alo, kızım"

"Baba"

"Nasılsın kızım iyi misin? Sıla bayıldığını söyledi!!."

"Ben iyim baba. Beni düşünmeyin. Annem nasıl?."

"Annen yoğun bakımdaydı kızım, durumu iyiye gidince odaya aldılar. Doktor şu anlık bi sorun olmadığını uyuttuklarını, yarın uyandıracaklarını söyledi. Merak etme kızım annen iyileşicek. Sen de kendine iyi bak bide sende kalmasın aklım. Tamam mı?. "

"Tamam baba. Bi gelişme olursa ararsın. Ben seni yarın yine ararım."

"Tamam kızım. Görüşürüz."

"Görüşürüz baba."

Babamla konuşunca kendimi daha iyi hissettim. Annem iyi olacaktı. Annem çok güçlü bi kadındır. Zor günlerimde hep bana destek oldu. O, bunların üstesinden gelecek, ben ona sonuna kadar inanıyorum.

Telefonu kapattıktan sonra yatağıma uzandım. Keşke bi anda bütün dertlerimden kurtulabilsem, bütün sıkıntılar geçse. Her şey normale dönse... Çok isterdim.

Yatağıma uzandım. Bi an da Yağız geldi aklıma... Ne kadar düşünceli görünüyordu dışardan. Anlamıyordum neden bana yardım etmişti ki başka kimse yok muydu etrafta sanki. Belki de gerçekten olay kızların dediği gibidir. Eylül'ü sadece kullanmıştır. Bu mide bulandırıcıydı ama onu sevmemesi beni mutlu ediyordu. Ama onu kendime yaklaştırsam beni de kullanırdı, diğer kızlardan ne farkım vardı... Kendimi kötü hisettmeye başlayınca, kafamdan bu düşünceleri atmaya çalıştım.

Kendimi biraz daha iyi hisettmeye başladım, dahalık öğle arası da olmamıştı. Öğleden sonra okula gitmeye karar verdim. Kızlar bu duruma kızıcaklardı ama tüm gün odada çok canım sıkılacaktı. Bu yüzden okula gidecektim.

Banyoya gidip saçlarımı önce üstten küçük bi topuz yaptım alt kısımlarıda açık bıraktım. Yüzüme su vurduktan sonra banyodan çıktım. Çantamı hazırlamaya başladım öğleden sonra son iki saatimiz bedendi genellikle bu saatlerde okuldan kaçıyoruz. Ama sanırım bugün öyle bir şey olmayacaktı. Çantamı alıp okula yürümeye başladım.

Saatime baktığımda son zilin çalmasına üç dakika kalmıştı hızlı adımlarla merdivenlerden inmeye başladım. Sınıfın olduğu kata geldiğimde zil çalmaya başladı, yavaş yavaş herkes sınıflardan çıkıyordu, bizimkileri görünce kızlara el salladım. Suratıma şaşırmış şaşırmış bakıyorlardı. Söylenerek yanıma geldiler.

"Kızım delirdin mi sen? Ne işin var burda. Niye geldin okula, sabah bayılmadın mı sen!!"

"Diyorum sana Zeyno bu kafayı yedi kesin. Ne işin var burda Deniz?"

"ya tamam abartmayın!! İyim ben, bi şeyim yok. Babamla konuştum annem iyimiş. Ayrıca akşama kadar koca yurtta ne yapıyım tek başıma!!"

"Tamam. Kendini iyi hissediyorsan sorun yok. Ama bi anda karşımızda seni görünce şaşırdık yani¿"

"Farkettim. Neyse ben çok açım, yemeğe gidelim hadi"

"Tamam. Gidelim "

"Hadi" kendimi daha iyi hissetmeye başlamıştım. Okul merdivenlerinden inerken gözlerim Yağız'ı arıyordu,ama yoktu. Yemeğe gitmiş olmalıydı. Okuldan çıktık. Nereye gideceğimize daha karar vermemiştik ama canım hot çekiyordu.

"Hot dönere mi gitsek, canım çok çekti"

"Aynen benim de canım çekti, bence de dönerciye gidelim"

Sıla 'da benim gibi döneri çok seviyordu zaten genelde damak zevkleriniz Sıla' yla uyuşuyordu.

"Bana fark etmez, gidelim." Zeyno da onaylayınca gideceğimiz yere karar verdik.

Mekana girdiğimizde etraf tıklım tıklım doluydu. Kızlarla birlikte üst kata çıkmaya başladık. Boş bulduğumuz bi masaya oturduk. Aradan bir iki dakika geçtikten sonra siparişlerimizi verdik. Gerçekten çok acıkmıştım, her taraf döner kokuyordu.

"Deniz hiç sormuyorsun ben baygınken neler oldu diye"

"Sahi neler oldu, sormayı unuttum!!"

"Biz senin bayıldığını duyunca hemen revire gittik. Yağız başucunda bekliyordu. Tabi biz çok üzüldük seni öyle görünce ne yapacağımızı bilemedik sorduk işte Yağız'a nasıl oldu diye, 'kötü görünüyordu ayağı kalktı' dedi sonra etrafa falan tutunmuşsun tabi bu anlamış bi şeyler olduğunu yanına gelilirken sen bi anda bayılmışsın. Sonra da heralde seni revire taşıdı ya da yanındaki çocuk, bilmiyorum. "

" Yanındaki çocuk? "

" Bekle, anlatıyorum. Sonra, o çocukla, ismi Ege bu arada, hemşire girdi odaya seni muayne falan etti. Sonra serum taktı. Biz de senin uyanmanı bekliyoruz, sonra ben isimlerini sordum öyle de tanıştık işte."

"Desenize benden önce Yağız'la tanışmışsınız"

"Aynen kanka öyle oldu. Yalnız Ege çok yakışıklı be. Siyah saçlar, kaslı kollar oooff... Valla tam hayalimdeki gibi"

"Sen Volkan'dan hoşlanmıyor muydun? Ege ne alaka."

Zeyno'ya fazlasıyla hak veriyordum. Ama Sıla ikizler burcu, oldukça da dengesiz o yüzden bu duruma fazla şaşırmadım.

"Aynen. Zeyno doğru söylüyo. Bu ne dengesizlik ya"

"Off ne biliyim yaa, hem Volkan olmayacak gibi boş yere umut ediyorum, yakında sevgili yaptığını da duyarız"

Sıla açıklama yapınca hiç birimiz bi şey diyemedik. O sırada dönerlerimiz de gelmişti morallerimiz biraz düşmüştü. Artık gerçekten çok sıkılmıştım sadece ben de değil arkadaşlarım da en az benim kadar mutlu olamıyordu, sanırım bende ki negatif enerjiyi onlara da yansıtıyordum... Keşke sihirli güçlerimiz olsa da üzülmemizi engellesek...

---

Selamünaleyküm arkadaşlar:)

Şu ana kadar attığım en uzun hikayeyi attım. Umarım beğenmişsinizdir.
Sizi seviyorum, sağlıkla kalın😉😙

AnlasanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin