-7.BÖLÜM-

116 10 0
                                    

 -ÖNEMSİZ OLDUĞUNU KABULLEN-

Barın önüne geldiğimizde kafamı camdan ayırdım.Soluma döndüğümde Uras'ın çıktığını görünce beklemeye başladım.Arabanın önünden dolanıp bara ilerlerken birden durup kafasıyla 'gel' işareti yaptı.Emrinin üzerine kaşlarımı kaldırdım.

Pezo tip tip bakmaya başlayınca kapıyı işaret edip açmasını anlatmaya çalıştım.Gerizekalı boş bakışlarını bana yollamaya devam ederken,ben de elimi kapı kolu gibi yapıp diğer elimlede açıyomuş gibi yaptım.Yüzü bir anda değişirken kahkaha atmaya başlamıştı.Bende sinirlenip önüme döndüm.

Minik bir 'tık' sesi gelince kafamı direk Uras'ın tarafa çevirdim.Çevirmemle onu cama kafasını dayamış piç gülüşüyle olduğum yerde sıçradım.Ödüm bokuma karışmıştı.Sinirlerime hakim olamayıp kapıyı açacakken daha deminki sesin nerden geldiğini kestirmiştim.

RESMEN.İÇERİDE.KİLİTLİ.KALDIM.

Cama tekrar döndüğümde Uras'ın biraz önceki 'kapı açma' hareketimi yaptığını gördüm.Yaptığı alaycı harekete değilde,hareketi yaparkenki kasılan kol kaslarına baktığımda bunu fark etmiş olacak ki,kaslarını göstermek için kolunu kaldırdı.O anda ne olduğunu anlamayıp  orta parmağımı kaldırdım ve bende onun piç gülüşünü tekrarladım.

Yaptığım hareketin üzerinde arabanın anahtarını orta parmağında döndürerek cebine koydu ve bara doğru ilerledi.PEZO!

Çıkmak için bir şeyler bulmalıydım.Belki silay vardır diye torpidoyu açtım.Bu salağın ne yaptığı belli değildi sonuçta.Torpidoyu açtığımda gözlerim fal taşı gibi açıldı.Birşey diyebilir miyim?

OHA

Bunlardan kesinlikle yanındada taşıyodur pis sapık!Ellerimi pis şeylere sürmemeye dikkat ederek altlarını karıştırdım ve hızla topidoyu kapatarak olayı sindirmeye çalıştım.Camdan etrafı kolaçan ettim.Şerefsiz harbiden beni burda bırakmıştı.

Sinirden avcumu tırnaklamaya başladım.Kafamı yere eğip sakinleşmeye çalışırken kurtarıcımı görüp kahkaha attım.Harbiden salaktı çocuk.Telefonu elime alıp ekranı açtım.Ekranda şifreyi görünce küfür mırıldanıp telefonu yanıma koydum.

Bulut'u arasam bir bok yapamayacağı için kendimi kaderimle baş başa bıraktım ve Bulut şıkkını direk eledim.

Hadi Esin sen akıllı kızsın diyip kendimi ovuturken kafamı elllerimin arasına koyup,dirseklerimi dizlerime koyup bekledim.Bekledim.Bekledim.Bekledim...

En sonunda aklıma gelen şeytani fikirle gözlerimi birden cama kilitledim.Sen kaşındın Uras.Biraz geri çekilip cama tekme attım.Biraz çatlasada pek birşey olmadı.Ben hangi akılla tekme atıcam,ayağım kesilip dans edemezsem hem Uras hem bizim grup burnumdan getirirdi.

Yavaş yavaş fikrimden vazgeçerken Uras'ın telefonu bana cazip gözüküyordu.Telefonu alıp son gücümle cama fırlattım.Camın bir anda parçalanmasıyla zafer gülüşlerimden kullandım.Vücudumu dışarıya salarken kenardaki camlar karnıma batmya başlasada fazla umursamadım.Ağırlığımı iyice cama verirken canım yanmaya başlamıştı.Hızla kendimi dışarı bıraktığımda kafamı kaldırıp etrafa baktım.

Dışardaki insanlar bana bakmaya devam ederken omzumu silkip barın yan sokağında kimsenin uğramadığı bir apartmana girdim ve demir şeritli elbisemi üzerime geçirdim.Altıma şortumu giydikten sonra yüzüme siyah düz maskemi geçirdim.Çantamı aldıktan Bara doğru ilerlerken omuzlarımı dikleştirip içeri girdim.

Herkes bir anda bana dönünce aralarından geçip barı süzmeye başladım.Etrafı kolaçan ettikten sonra her zamanki oturduğumuz yere gözlerimi gezdirdim.Bizim grup oradaydı.Tuğberk aramızda en olgunu olarak etrafa bakınıyordu ve biraz daha dikkatli baktığımda elinde her zaman içtiği jack daniels vardı.Bu haline sırıtıp bizim sevgililerine döndüm.Onları gözlerken bir yandan barda ilerliyodum.Maya Pamir'e birşeyler anlatıyordu.Ama Pamir'e bakılırsa bu durumdan şikayetçiydi.Barmenden bir bira isteyip bizimkilerin yanına oturdum.Kayra ile Urel kahkaha ile birşeye gülerken onları umursamayıp Beril ve Buğlem'e kafamı çevirdim.Grupun asosyalleri yine telefondaydı.

.İSİMSİZ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin