Kolumdaki saati çıkarıp masanın üzerine koydum. Okuldan yeni gelmiştim ve baya yorgundum. Bugün turnuvalar için antrenman yapmıştık. Okulun voleybol takımının kaptaniyim ve bir ay sonra olucak okullar arası turnuvalar için çalışıyorduk. Uzerimi değiştirip mutfağa indim.
Annem masayı hazırlıyordu. Ona yardım etmek için yanına gittim. Dezgahin üzerinde olan servis tabaklarını alıp masaya yerleştirmeye başladım. Kapı çalınınca bardakları masaya bırakıp kapıya doğru koşuşturdum. Kapıyı açınca babam ve Lale karşımda duruyordu. Lale boyunun kısalığına bakmadan boynuma sarılmaya başladı.
"Ablacım seni çok özledim." eğilip onu kucağıma aldım.
"Ben de seni özledim canım. Kreş nasıl geçti. Bol bol oyun oynadınız mi." başını hemen onaylar tarzda sallamaya başladı.
"Evet abla çok güzel oyunlar oynadık bu gün." ona gülümseyip mutfağa doğru yürüdüm. Babamda arkamdan geliyordu. Mutfağa girip Laleyi yere bıraktım."Şimdi doğru banyoya gidiyoruz ve ellerimizi bir güzel yıkıyoruz anlaştık mı küçük hanım." Lale başını sallayıp hemen banyoya doğru kosusturmaya başladı. Giydiği kırmızı pileli elbisesi o koştukça havalaniyordu. Bu haline gülüp masaya bıraktığım bardakları dizmeye devam ettim.
" Okul nasıldı kızım? "babamın sorusuyla başımı kaldırıp ona baktım. Masanın başındaki sandalyede oturmuş gülümseyerek bana bakıyordu." Güzeldi baba her zamanki gibi. Turnuva var biliyorsun o yuzden antrenmanlari sıkı tutuyoruz. "babam başını olumlu anlamda sallayıp telefonuyla oynamaya başladı. Bardakları da dizince sandalyeyi çekip oturdum. Lale ellerini yıkamış bir şekilde mutfağa girip masaya oturdu. Onun bu tatlı halleri beni gülümsetiyordu.
Annem yemekleri servis ettikten sonra o da masaya oturdu. Yemek yerken bir yandan da sohbet ediyorduk. Böyle bir aileye sahip olduğum için şanslıydim. Beni böyle seven ve hep arkamda durup kararlarıma saygı duyarlardı. Babam Selim Çelikkaya. Edebiyat öğretmeni ve ayrıca bir yazar. Oldukça yapılı bir vücudu var bu onun zamanında ne kadar spor yaptığını gözler önüne seriyordu.
Kumral ve kahverengi gözleri vardı ve ayrıca yakışıklıydı. Annem Derya Çelikkaya. Müzik öğretmeniydi. Sarı saçları ve yeşil gözleri vardı. Baya güzel bir fiziği vardı oldukça Zayıftı. Güzelliği ayrı bir şey zaten. Ben doğmadan önce mankenlik yapıyormuş ben doğduktan sonra mankenligi askıya alıp asıl mesleği olan öğretmenliğe geri dönmüş.
Lale benim küçük kardeşim. Daha altı yaşında ve kreşe gidiyor. Onunda sarı saçları ve yeşil gözleri var. Beyaz tenli oluşu gözlerini daha belirgin yapıyordu. Ben ise Arya Çelikkaya. Bildiğiniz gibi lise öğrencisiyim ve okul voleybol takımınin kaptaniyim. Sarı saçlarım ve kahverengi gözlerim var. Fiziğim voleybol oynadığım için güzel yanı ben güzel buluyorum.
Boyumda biraz uzun. 1.75 boyundayim. Bende babam gibi mesleğimi yaparken bir yandan da yazar olmak istiyordum. En büyük hayalim bunlardı. Yemek bittikten sonra oturup biraz sohbet ettik. Daha sonra esnemekten ağzım yirtilacagi için iyi geceler dileyip odama geçtim. Pijamalarımı giydikten sonra yatağa geçip gözlerimi kapattım.
"BİRAZ KISA OLDU AMA... BURALARDA YENİYİM. İLK DEFA BİR KİTAP YAZMIYORUM DEMİYECEGİM AMA BURDA İLK DEFA YAZIYORUM. OKUYUP BEĞENİRSENİZ VE BİRDE YORUM YAPARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM.
DİĞER BÖLÜMDE ARTIK HİKAYENİN TEMELLERİNİ ATİCAM. GÖRÜŞMEK ÜZERE"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Anda
RandomBİR ANDA birbirlerinin hayatına girenlerin hikayesi... Arya Deren ile gittiği kafede Ekin ile karşılaşır. Bu karşılaşma son olmaz. Artık her gitti yerde Ekin ile karşılaşmaya başlar. Onlara tesadüf gibi gelen bu olay onlar için yazılmış bir kaderdir...