buradan bölümlerdeki zaman geçişinden dolayı aklı karışan okuyucularıma sesleniyorum; bölümler günümüz ve geçmiş ikilemeleri şeklinde ilerliyor. Bir olay önce Luke sonra ise Michael'ın ağzından sürüyor ve sonra aynı şekilde farklı bir zaman dilimi ve olaya geçiyor. Geçmişler ara ara olaylar halinde, günümüzde ise olaylar sırayla ilerliyor .
Günümüz, Michael
Karşımda duran kişi eğer Luke Hemmings ise ben kesinlikle paralel bir evrene geçmiştim. Ve bu evrende, Luke basit bir çocuk olmaktan çıkıp bir seks tanrısına dönüşmüştü. Çocuklar konuşurlarken benim tek duyabildiğim Luke'un altında inleyen kızlardı.
Onu kırdığımı biliyordum, son sözlerimin onu üzdüğünü biliyordum. Yine de buralara ulaşacağımızı düşünmemiştim. Luke'un yanında bir kız görmenin nasıl hissettirdiğini unutalı uzun süre olmuşsada, onun yanında ilk defa bir kız gördüğüm zamanı çok net hatırlıyordum. Birbirimize olan karşılıklı nefretlerimiz açığa kavuştuktan yalnızca bir kaç hafta sonraydı. Ve o kendine bir kız bulmuştu bile.
" Michael, dostum, sen bir şey demeyecek misin? " Ashton'ın bu sorusu ile daldığım anılar cennetinden kurtularak gözlerimi onun yüzüyle buluşturdum. İnce dudakları yavaşça aralanmıştı ve metal piercingi gözümü alıyordu.
" İyi iş, dostum. " son kelimeyi kendimden çok emin bir şekilde vurguladığımda ilk başta yutkunarak yüzünü kırıştırdı. Bunun, onun hayal kırıklığı ifadesi olduğunu biliyordum. Fakat sonra beklenmedik bir şekilde bana samimi bir gülümseme gönderdiğinde bu sefer düşen benim yüzüm olmuştu.
Luke lanetolası Hemmings, oynuyordu. Hem de en yanlış kişiyle.
Olması gereken onun oyunlarına kanmayarak, ona gururumdan ödün vermemekti. Fakat ben nedeni bilinmez bir şekilde kendimi yalnızca onun altına atmak istiyordum.
" Luke. " dedim, sesimin titrek çıktığını farkettiğimde boğazımı temizleyip devam ettim. " Duygusuz sekse karşısın sanıyordum? "
" Duygusuz olduğunu kim söyledi. " yüzünde bir gülümseme belirmeden önce ekledi, " Iris'i tekrar aramayı düşünüyorum, o oldukça eğlenceli bir kızdı. "
" Bir randevu gibi mi? " Calum heyecanla sorduğunda, ben yalnızca kusmamak için uğraşıyordum. İçimde bir yerlerin incindiğini hissetmiştim, canım yanıyordu.
" Evet. " Hemmings onu onayladığında hızla oturduğum yerden kalkarak lavaboya koştum. Bunu neden yapmıştım bilmiyordum ama o an tek istediğim oradan uzaklaşmaktı. Kapıyı ardımdan kitleyerek aynanın karşısına geçtim. Lavaboya tutunarak, başımı aşağı doğru eğdim. Hızlı nefeslerimi bir düzene sokmaya çalışıyordum ama başarılı olduğum pek söylenemezdi. Gözlerim resmen yanıyordu. Suyu açarak, avcuma dolan birazını yüzüme çarptım. Soğuk su, yüzümden aşağı akarken kalbimin parçalara ayrıldığını hissediyordum. Siktiğimin duyguları. Beni mahvediyorlardı, Luke Hemmings başlı başına beni mahvediyordu. Onun masmavi gözlerinde boğulmak istiyordum, ellerimin saçları arasında gezinmesini ve sonra yavaşça pürüzsüz teninde süzülmesini. Yalnızca bunları düşünmek bile tüm vücudumun kavrulmasına sebep oluyordu. Kurumuş dudaklarım, onun dudakları ile ıslanmak için yanıp tutuşuyordu. Bir kaç dakika daha içeride kalarak, aklıma hakim olmaya çalıştım. Ve sonunda daha iyi hissettiğimde kapıya doğru ilerledim. Tam dışarı çıkıyordum ki kapı tıklatıldı.
" Michael? " onun kalın sesini kapının arkasından duyduğumda yeni yeni düzene giren organlarım tekrar kendi kafalarınca çalışmaya başlamışlardı. " İyi misin, dostum? "
" Dostmuş, siktir git! " ona bunu söylemek istedim, sadece ona değil tüm dünyaya bunu bağırmak istedim. Ama dudaklarım arasından çıkan basit bir evet olmuştu. Kilidi yavaşça çevirdikten sonra kapıyı açarak dışarı doğru bir adım attım. Onunla burun buruna gelmiştik.
" Konuşmalıyız. " dedim, o an gözlerinin içine bakmanında verdiği etkiyle.
" Konuşmalıyız. " dedi beni başıyla onaylarken ve Calum'un odasına doğru ilerledi. Onun arkasından içeri girdikten sonra kapıyı ardımdan kapattım.
" Onu bu yatakta mı becerdin? " diye sordum kendime hakim olamayarak.
" Yoksa seni becermemi mi isterdin? "
" Bu sorunun altından gurursuz kırmızı kafalılar içeren bir alay çıkacak mı? "
" Hayır. " çarşafları buruşmuş yatağa oturduktan sonra dudakları arasından küçük bir kıkırtı dışarı çıktı. " Belki. "
" Öncelikle kıçımı önüne sunmadığımı bilmeni isterim. " karşısındaki koltuğa oturduğumda onun yüzüne hala edepsiz bir gülümseme eşlik ediyordu. Aynı üç sene önceki gibi.
" Sunmuş olmayı dileyeceksin. " her kelimeyi birbiri ardına vurgu yaparken gözlerindeki kararlılık beni korkutmuştu. Başımı öne eğerek ellerim ile oynamaya başladım. Buz gibi olmuşlardı ve titriyordular.
" Tüm o kızlarla nerede tanıştın? " sesime büyük bir sıkıntı hakimdi. Yataktan kalkarak bana yaklaştığını duyduğumda başımı hızla kaldırdım.
" Michael.. " adımı mırıldanarak yanıma oturdu, bir elini dizime koyduğunda vücudum baştan aşağı titremeye başlamıştı. Onun dokunuşlarını özlediğimi farkettiriyordu bu bana. " Michael. " adımı tekrarladığında yüzü o kadar yakınımdaydı ki sıcak nefeslerinin kulağıma çarpışını hissedebiliyordum. Nemli dudakları bir süre için boynuma dokundu. Onu şuan o kadar çok öpmek istiyordum ki. Dizimdeki eli kasıklarıma ulaştığında onu öpmek için ona döndüm. Dudaklarımı dudaklarına bastırdığım anda geri çekildi. Yüzünde bir gülümseme vardı. Yavaşça tekrar kulağıma doğru eğildi.
" Arkadaşlar birbirini öpmez. " sesi kulaklarımda yankılanırken olduğum yerde donakalmıştım. Yüzüme karşı ufak bir kahkaha attıktan sonra yanımdan kalktı. Ben hala olanları sindirmeye çalışırken o kapıya doğru yürüyordu. Odayı terketmeden önce bir saniye için durarak gözlerini gözlerime kenetledi. Sonra yüzünde yine o alaylı gülümsemeyi gördüm.
" Ah Michael, o kadar acınasısın ki. " ve odayı terketti. Ben ise kalbimin kırık parçalarıyla başbaşa ve gözümde az kaldı akacak yaşlarla, Calum'un odasında oturmaya devam ettim.
HEARTBREAK GIRL MICHAEL DGJSIUODSJKŞDS
neyse iğrenç bir bölüm oldu farkındayım ama SİZ OKUYUCULARIM HARİKASINIZ
ilginizden çok memnunum yalnız bu hafta bu kadar sık bölüm atamayacağım *YAZAR SINAVLARA SÖVER* bu yüzden bu bölümü bugün yayınlamak istedim, belki haftasonuda bir bölüm atarım fakat hafta içi pek sanmıyorum:(
multi? michael? luke'un bakışı? esjuosdjkoğlisd
sizi seviyorum xx