Hz. Nuh

199 11 0
                                    

Nuh Aleyhisselam, İdris Aleyhisselam'dan sonra gelen peygamberdir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nuh Aleyhisselam, İdris Aleyhisselam'dan sonra gelen peygamberdir. Peygamberlerin büyükleri olan ve kendilerine "Ülü'l-Azm" (Azm edilen) denilen 6 peygamberden ikincisidir. Bu 6 büyük peygamber şunlardır: Hz. Adem, Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav).. Bunun nedeni kavminin Nuh tufanı diye adlandırılan gazap ile cezalandırılmalarındandır.[1][2][3][4]

Nûh, Adem'den yaklaşık olarak bin sene sonra gönderilmiştir. Bu zaman zarfında insanlar tevhid üzere olup, Allah Teâlâ'ya şirk koşmaktan kaçınırlardı. İbn Abbas'dan şöyle rivayet edilmektedir: "Adem ile Nûh arasında on asır vardır. Bu zaman zarfında insanların hepsi İslam üzere idiler." [5]

İbn Abbas 'ın hadisinde, İslâm üzere on asırdan bahsedilmektedir. Bu on asırdan sonra, Nûh gönderilinceye kadar, insanların sapıklık üzere bulundukları daha başka asırların da olması muhtemeldir. Ayrıca, İbn Abbas 'ın bu hadisi, tarihçilerin ve Ehl-i kitab'ın zannettikleri gibi, Kabil ve oğullarının ateşe tapan bir topluluk olarak varlığının söz konusu olmadığını da ortaya koymaktadır. Yani, tevhidden ilk sapma, Adem'den en az 1000 sene sonra olmuştur.[6]

Allah Teâlâ'ya şirk koşan bu putperest topluluk, aniden ortaya çıkmadı. İdris'ten sonra insanlar, onun şeriatına uyarak ibadet ediyor ve salih alimlerin çizgisinden yürümeye özen gösteriyorlardı. Bir zaman sonra insanların sevip uydukları bu salih kimseler ölüp gittiklerinde, kavimleri onları kaybetmekten dolayı büyük üzüntüye kapıldılar. Şeytan, onların bu hassasiyetlerinden istifade ederek, sevdikleri bu salih kişileri hatırlamak ve böylece onların nasihatlerini zihinlerinde canlı tutmak için onlara, bu kişilerin her zaman bulundukları yerlere, onların birer heykelini, anıtını dikmeyi telkin etti. İlk defa put diken bu nesil onları, kesinlikle tapınmak için dikmemiş ve onlara ibadet edip, şirk koşanlardan olmamışlardı. Ancak bunların peşinden gelen nesiller zamanla bu heykellerin birer ilâh olduğuna inanmaya, hayır ve şerrin sahibi olduklarını vehmetmeye başlamışlardı. Böylece yeryüzünde ilk defa, tevhid akidesinden sapılmış ve insanlar Allah'tan başka ilâhlar edinerek, O'na şirk koşmaya başlamışlardı. Putları diken bu ilk neslin vebali oldukça büyüktür. Çünkü onlar, bu putları dikmekle bir sonraki neslin putperest olmasına sebep olan ve Allah'a şirk koşmayı ilk icat edenlerdir. Ayrıca onlar, canlı suretler yapmakla da Allah Teâlâ'nın azabına müstahak olmuşlardır. Hz. Peygamber (sav) canlı bir şeye benzer bir sûret yapan kimse için şöyle buyurmaktadır: "Her kim bir sûret yaparsa, Allah Teâlâ ona kıyamet günü, yaptığı sûrete ruh verinceye kadar azap edecektir. O kimse ise asla bunu başaramayacaktır", Kıyamet günü en şiddetli azap suret yapanlara olacaktır. Onlara; "yarattıklarınızı diriltin bakalım" denilecektir".[7][6]

Allah korkusundan dâima ağladığı için adına, çok ağlayan, inleyen mânâsına gelen "Nuh" denilmiştir. İdris Aleyhisselam insanlara peygamber olarak gönderilip onlara doğruyu gösterdikten sonra diri olarak göğe kaldırıldı. Onun göğe kaldırılmasından sonra insanlar doğru yoldan ayrıldılar. Onu çok sevenler ayrılık acısına dayanamadılar. Resmini yapıp seyrettiler. Daha sonra gelenler, bu resimleri tanrı sandılar ve çeşitli heykeller yapıp; putperest, tapmaya başladılar. Böylece insanlar arasında ilk meydana çıktı. İnsanlar putlara tapmaya başladıktan sonra, gün geçtikçe aralarında, zulüm, zorbalık, fitne, ahlâksızlık gibi kötülükler artıp yayıldı. Hz. Nuh, böyle bir cemiyet içinde çocukluğundan beri doğru yolda bulunan, Allah (cc)'ya ibâdet eden sâlih bir kul idi. Sulama işleriyle, çiftçilikle, hayvan yetiştirmekle, marangozluk ve ev inşasında çalışıyordu. Doğru yoldan ayrılmış olan insanların kötülüklerinden de tamâmen uzak duruyordu. Elli yaşında iken, Allah (cc), onu insanlara peygamber olarak gönderdi. Kendi zamânında yaşayan bütün insanlara peygamber olarak gönderilen Nuh Aleyhisselam, ömrünü sonuna kadar insanları Allah (cc)'ya iman etmeye, o'nun emirlerine uymaya, dâvet edeceğine söz (misak) verdi. Ona yeni bir din ve kitap verilmeyip, kendinden önceki peygamberlerin dinlerindeki hükümleri dokuz yüz elli sene insanlara bildirdi, onları hidâyete çağırdı. Peygamber olarak gönderildiği insanlar Kur'ân-ı Kerîm'de; puta tapan, günahkar, kötü ve kalpleri kararmış bir millet olarak vasfedilmektedir. Kur'ân-ı Kerîm'de meâlen; "Muhakkak ki biz, Nuh'u (Aleyhisselam) kavmine resûl olarak gönderdik" [8] buyrulmaktadır.[9]

Araştırma ve Makaleler 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin