Hz. İdris (Batı dillerinde Enoch), Kurân-ı Kerîm'de ismi geçen peygamberlerden. Hz. Şit'in torunlarındandır. Asıl ismi, Ahnûh ya da Hanûh'tur.[1] Kurân-ı Kerîm'de, çok kitap okuduğu için ona İdris lakabı verilmiştir.[2]Kendisine peygamberlik, hikmet ve sultanlık verildiği için "Müselles bin-Ni'me" (kendisine üç nîmet verilen) de denilmiştir. Babasının adı Yerd, annesinin adı Berre ya da Eşvet'tir.[1]
Hz. İdris, Hz. Adem'in 6. göbekten torunudur. Adem (a.s) kadar olan nesebi, şöyledir: İdris (a.s) - Yerd - Mehlail - Kinan - Enuş - Şit (a.s) - Adem (a.s).[2]
Hz. İdris'in Bâbil'de ya da Mısır'da Mûnif denilen yerde doğduğu rivâyet edilmiştir.[1] Pek çok evladı olmuştur. Bunlardan en meşhuru, Metüselah'dır; çünkü Resulullah efendimizin nûru, Hz. İdris'ten sonra ona geçmiştir.[2]
Kendisine otuz suhuf (forma) kitap verildi. Diri olarak göğe kaldırıldı.
Hz. Adem'den ve Hz. Şît'ten sonra; insanlar, madden ve mânen bozuldular. Hz. İdrîs, içinde yaşamış olduğu, Kâbil'in evlâdından bir topluluğa peygamber olarak gönderildi. Her türlü isyân, kötülük ve günâhın işlendiği bu topluluğa Allah (cc)'ın emir ve yasaklarını bildirdi ve Allah-u teâlâya kulluk etmeleri gerektiğini sabırla anlattı. Allah (cc) ona otuz sayfa (forma) kitap gönderdi. Cebrâil, dört defâ gelerek Allah (cc)'ın emir ve yasaklarını tebliğ etti.[1] Hz. İdris'in bunları insanlara 105 ya da 120 sene bildirdiği rivayet edilmiştir.
Kendisine verilen birçok mucizelerden bazıları, ağaçlarda ne kadar yaprak olduğunu bilmesi, havadaki bulutlara çekilmeleri için emir verebilmesi ve kendisinden sonra gelecek olan peygamberleri haber vermesi idi.[2]
Hz. İdrîs, kavmine kendisinden sonra gelecek peygamberleri, son peygamber Hz. Muhammed'in vasıflarını bildirdi. Kendisinden sonra gelecek olan Nûh Tûfânı'nı ve Âhir zaman peygamberi Hz. Muhammed'i bütün tafsilâtıyla anlattı. Peygamber olduğunu ispat eden birçok mûcizeler gösterdi. Fakat kendisine kavminden pek az kimse itâat etti, pek çoğu ise karşı geldi. Bunun üzerine Hz. İdrîs, yaşamış olduğu Bâbil diyârından Mısır'a hicret etti. Kendisine îmân edenlerle birlikte burada yerleşti. Allah (cc), ona yetmiş iki lisanla konuşmayı nasip etti. Her kavmi kendi lisanıyla hak dîne dâvet etti. Harp âletleri yapıp, kâfirlerle cihâd etti.
İnsanlara şehir kurmak sanatını ve idârecilik ilmini öğretti. Yüz şehir kurdu. Bunların en küçüğü Diyarbakır yakınında bulunan Rehâ şehridir. Her millet de öğrendikleri bu kâidelere göre kendi bölgelerinde pek çok şehirler kurdu.
İnsanlara çeşitli ilimleri de öğretti. Pek çok kimseye hikmet ve riyâziye (matematik) dersleri verdi. Fen ilimleri, tıp ve yıldızlarla alâkalı ince ve derin meselelerden bahsetti. Allah (cc), ona göklerin terkiplerini, neden meydana geldiklerini, yıldızlarla alâkalı derin bilgileri, senelerin sayısını ve hesap ilmini öğretti. Hz. İdrîs, kavmine kalem ile yazı yazmasını, iğne ile dikiş dikmesini öğretti. Öğrettiği ilimler, Allah (cc)'ın bildirmesi ile oldu. Yoksa insanoğlunun aklı ve zekâsı, sâdece araştırma yoluyla bu bilgilere ulaşamazdı. Eski Yunanlılar ve daha sonra gelen filozoflar, fizik, kimyâ ve tıp bilgilerini Hz. İdrîs'in kitâbından aldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araştırma ve Makaleler 1
No FicciónLütfen Dikkat! Araştırma ve Makeleleri okumadan önce iyice düşünün. Sizi önceden uyarıyor ve dünya görüşünüzün temelli değişeceğini söylüyorum. Aynı konuda okuyacağınız diğer eserler size yavan gelecek ve sadece onun tiryakisi olacaksınız. Çünkü bu...