Hz. Yuşa (Yeşu), İsrailoğulları'na Hz. Musa'nın vefâtından sonra gönderilen peygamber. Hz. Musa'nın yeğeni ve vekili idi. [1] Hz. Yûsuf'un neslinden gelen Nûn'un oğludur. [2] Annesi, Hz. Musa'nın kız kardeşidir. [1] Tevrat'ta geçen ismi, Efrayim oymağından Nun oğlu Hoşea'dır.(Yeşu) [a] [3] Hoşea ismi, Hz. Musa tarafından sonradan Yeşu olarak değiştirilmiştir. [b]Hoşea, "kurtuluş"; Yeşu, "Rab, kurtuluştur." anlamına gelir. [c]
Hz. Yuşa, Mısırda doğdu. Hz. Musa'nın husûsî talebesi, hâlis yardımcısı olarak yanında bulundu. Hz. Musa, Firavun'un zulmü sebebiyle Allah'ın emriyle kendisine tâbî olanlarla birlikte Mısır'dan hicret edince, Hz. Yuşa da onunla beraber hicret etti. Hz. Musa'nın Hızır ile buluşmak üzere gittiği yolculuğunda onun yanında bulundu. Allah'ın emriyle Hz. Musa'nın İsrailoğulları'nı Arz-ı Mev'ûd'a (Filistin ve Şam bölgesine) götürmek üzere y yola çıktığında Hz. Yuşa da ona yardımcı oldu. [1]
"Andolsun biz Musa'ya Kitab'ı verdik. Ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik." [ç]
Ki bunlar, Yuşa, İşmuil, Şem'ûn, Davud, Süleyman, Şa'ya, Armiya, Uzeyr, Hazkil [Hezekiel], İlyas, Elyasa, Yunus, Zekeriyya, Yahya ve daha başkalarıdır. [4]
"Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: Ey kavmim! Allah'ın size (lütfettiği) nimetini hatırlayın; çünkü O, içinizden peygamberler çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Alemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi." [d] "Ey kavmim! Allah'ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüş olursunuz." [e]
Hz. Musa'nın teklifine karşı kavmi şöyle dedi: Ey Musa, o dediğin yerde öyle bir kavim var ki, hepsi zorba. Yani karşı konulmaz. İstediğini zorla, cebren ve ezerek yaptırır, ya da boylarına yetişilmez. İri, güçlü-kuvvetli, dev gibi adamlar. Onlar oradan çıkmadıkça biz, asla oraya girmeyiz. [f] Şu halde Onlar, şâyet oradan çıkarlarsa biz de muhakkak gireriz dediler. [g] [5]
Cebbâr (zâlim) Anâlika kavmiyle ilgili olarak bilgi toplamak üzere gönderilen temsilciler arasında Hz. Yuşa da vardı. Diğer temsilciler dönüp İsrailoğulları'nı korkuttukları halde, Yûşâ bin Nûn ile Kâlib bin Yuknâ, onları savaşmak konusunda teşvîk ettiler: [1]
"Allah'a iman edip O'ndan korkanlardan (Yuşâ bin Nûn ve Kâlib bin Yuknâ adındaki) iki kimse, İsrailoğulları'na dediler ki: "Ey İsrailoğulları! Cebbârların (zâlimlerin) şehrinin kapısından hemen girin. (Onların vücûdlarının büyüklüğünden korkmayın. Onların bedenleri büyük ve kuvvetli; fakat kalpleri, zayıftır. Sizinle harbetmeye rûhî metânetleri yoktur.) Bir defa kapıdan girdiniz mi; Allah'ın vâdettiği yardımın size gelmesiyle elbette siz, gâlip gelenlerden olursunuz. Siz, gerçekten inanan, Allah'ın vaadini tasdîk eden kimseler iseniz, O'na tevekkül edin"." [ğ]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araştırma ve Makaleler 1
Non-FictionLütfen Dikkat! Araştırma ve Makeleleri okumadan önce iyice düşünün. Sizi önceden uyarıyor ve dünya görüşünüzün temelli değişeceğini söylüyorum. Aynı konuda okuyacağınız diğer eserler size yavan gelecek ve sadece onun tiryakisi olacaksınız. Çünkü bu...