9.BÖLÜM ( sensiz yaşayamıyorum )

1.2K 35 16
                                    

Selimin Ağzından;

ben derin düşüncelere dalarken birden can geldi ve omzuma dokundu bende aniden korktum tabi ah be abicim neden çaktırmadan geliyorsun ki şurda gökhanı ortadan kaldırmanın yollarını buluyordum neyse canla uzun uzun bakışmamızdan sonra konuştu;

" seni korkuttuysam özür dilerim selim "

" yok abi önemli değil şebnem nasıl?"

" iyi abi ben çıkış işlemlerini hallettim yalnız biraz huzursuz görünüyordu sen gittin gideli "

" öylemi?"

" öyle abicim öyle sen git şebnemin yanına en iyisi "

" çok sağol abi gerçekten bu zamana kadar sen ve özgür hep yanımda oldunuz size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum "

" bu sözü duymamış olayım selim biz zaten birbirimizin dertlerine ortak olmamız için varız ayrıca biz kardeştende öteyiz aramızda sen ben yok hadi ama selim bekletme şebnemini bende zaten kainatın yanına gidecem ikimizde üşüteceğiz burda hadi"

" tamam abi"

dedikten sonra sevdiceğimin yanına koştum gine kapıyı çalmadan girdim öküzsün selim! ama sen bu kıza deliler gibi aşıksın geldiğimde hazırlanıyordu yani çantasını topluyordu birden beni görünce ginemi sen? bakışıyla bana baktı ve konuşmaya başladı ;

" çıkış işlemlerini halletinmi selimcim ?"

" ııım..onu can halletmiş bile "

" iyi tamam o zaman bende tam gidiyordum ki sen geldin neyse ben gideyim en iyisi "

derken birden kolumdan tuttum ve kendime çektim ellerimi şebnemin saçlarına doladım ve ardından yüzünü okşadım ondan sonra onu sert bir şekilde dudağından öptüm o da gözlerini kapattı ve karşılık verdi ardından ben çektim dudağımı ve ellerimi ellerine götürdüm şuan el eleleydik ve konuşmaya başladım;

" sensiz yaşayamıyorum anla bunu artık "

" sende bunu anla seni istemiyorum"

" istemiyorsan neden her seni öptüğümde karşılık veriyorsun küçük hanım?"

" kim? benmi? hiçte bile karşılık vermiyorum "

" tabi canım tabi kalp atışını burdan duyabiliyorum"

öyle deyince yüzü aşağıya indi utandı herhalde bende baş parmağımla yüzünü yukarı kaldırdım bir süre göz göze geldik ve çaresiz bir şekilde konuşmaya başladı;

" selim seni burda görmeye dayanamıyorum seni görünce içimde kelebekler uçuşuyor sanki, yüzümde bir tebessüm oluyor, kalp atışım hızlanıyor, nefesim kesiliyor. hani bir kabus görürsün konuşamazsın ya ben de öyleyim işte seni istiyorum fakat aklıma sen gelince  ya ben onu kırarsam , ya acı çekerse... diye düşünüyorum onu ne kadar seversem o kadar üzülecek diye korkuyorum . Ben seni üzmekten korkuyorum o yüzden biz bir süre görüşmeyelim senin iyiliğin için birdaha birbirimizi görmeyelim"

"şebnem asıl ben sensiz yaşayamazsam üzülürüm , incilirim peki buna dayanabilecekmisin? yani bensiz yaşamaya biz birbirimizi görmeden yapamayız ki "

" üzgünüm selim biraz birbirimizden uzak kalmak ikimiz içinde daha iyi olacak görüşürüz "

aniden bir kapı çarpılmasıyla gözlerimde ki  yaşlarda kendini bırakmaya başladı. öyle korkuyorum ki bir gün şebnemin yanında gözyaşlarımı bırakacağım diye. ama bugün istediğim zaman ağlayabilirim birden canın sözlerini hatırladım; "insan sevdiği kişi için hem ağlar hem güler bazen hiç ağlamasan bile yüzünde bir ıslaklık hissedersin işte o zaman anlarsın ki ağlıyorsun bazen ağlamak insanı rahatlatır istediğin kadar ağla, ağla ki gözünde hiç yaş kalmasın ve hiç ağlama hep mutlu ol "  ne güzel sözler söylemişti can bana bunları gine şebnemle ayrılırken söylemişti zamanını çok iyi hatırlıyorum o kazayı yapmadan önce 2010 senesi. neyse elimi yüzüme götürdüm ve gözyaşlarımı sildim hayır ya gidemez beni bırakamaz o gitti kalbimi de aldı götürdü ben artık onsuz yaşayan bir ölüyüm......

UNUTTUN MU SEVGİLİM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin