14-Av I. Kısım

38.1K 2.3K 231
                                    

Odadaki ayak sesleri ve perdesini açan Caitrin'in sesiyle uyandı Elizabeth. Sersem bir halde yatağın ortasına oturarak etrafına baktı.

"Leydim yarışlar için erkenden kalkıp hazırlanmalısınız. Daha ne giyeceğinize karar vermedik. Leydi Rosalie ne renk giyecek? Yan yana oturacağınız için aynı giyinmemelisiniz."

"Caitrin, daha önce de belirttiğim gibi bana gösterdiğiniz bu özen konumuma göre fazla abartılı, gereğinden çok dikkat çekmeye başladım."

"Leydim lütfen..."

Yataktan kalkıp sabahlığını giydi, yatmadan sıkıca ördüğü saçları biraz dağılmıştı. Elleriyle düzeltip kapıya yöneldi. "Gidip Rosalie'ye nasıl giyinmemin uygun olacağını soracağım. Çünkü sizi dinlemenin doğru olmayacağından şüpheleniyorum."

Kapıyı açıp koridora çıktığında Rosalie'yle özel olarak ilgilenen hizmetkârıyla karşılaştı. Belli ki kadın da onunla konuşmak için geliyordu. "Bir sorun mu var Claire?" diyerek biraz tereddütle sordu.

"Leydi Rose biraz rahatsız efendim, ben de size haber vermeye geliyordum."

Bunun üzerine hızla Rosalie'nin odasına girdi Elizabeth. Etrafına bakmadan yatağın yanına ilerleyip kızla yüz yüze geldi.

"Rose, neyin var canım?"

"Kendisini bitkin hissediyormuş."

Yatağın diğer yanında, gölgelerin arasında varlığını ancak sesini duyduğu an fark ettiği Jamie ile göz göze gelince irkildi Elizabeth ve içgüdüsel olarak kıyafetinden, saçından utanarak ellerinden birini bozuk örgüsüne doğru götürdü.

"Burada olduğunu fark etmemiştim." Sonra yeniden ilgisini Rosalie'ye yöneltti. "Bir yerin mi ağrıyor?"

" Sanırım biraz üşüttüm, uyursam geçer."

"Senin için Gerard'ı çağırmamızı ister misin ya da benim muayene etmemi?"

"Gerek yok, dediğim gibi biraz uyusam yeter. Tabii bu durumda bugün kaleden çıkmam mümkün değil."

"O halde bende seninle kalıyorum. Sıcak tutulman ve seni kuvvetlendirecek şeyler yemen iyi gelebilir."

"Olmaz, sen ilk defa böyle bir şeye tanıklık edeceksin. Benim yüzümden tüm eğlenceyi kaçırmana izin veremem."

"Ama..."

"Rosalie haklı, sen benimle geliyorsun. O da iyice dinlenip iyileşecek. Hem sana bir şifacıya ihtiyacımız olduğunu söylemiştim."

"İyi de ya daha kötü olursa?"

"Onu tek başına bırakacak değiliz. Endişelenme. Hadi artık yalnız bırakalım da dinlensin."

Koluna dokunarak Elizabeth'i ayağa kaldırdı ve beraber kapıya doğru yürüyüp koridora çıkıncaya dek bekledi. Kimsenin onları duymayacağına emin olduğundaysa konuştu.

"Rosalie muhtemelen hasta değil. Sadece gelmemek için bahane arıyor."

"Neden böyle bir şeye ihtiyaç duysun ki?"

"Dedikkodulardan ve onu yargılayan ya da acıyan bakışlardan korunmak için elbette. Başına gelenleri unuttun mu?"

Elizabeth tabii ki yaşananları ve bunu genç kıza kimin yaşattığını unutmamıştı. Ömrünün sonuna dek de unutabileceğini sanmıyordu.

"Dün akşam o yüzden masadan erken kalktı. Günlerdir süren sessizliğinin sebebi yaklaşan şölendi."

"Evet, bu yüzden ona anlayış gösterip yalnız bırakacağız."

İskoçya'nın Esiri (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin