Multimedya:Lee Felix💙
Hyunjin bana ismi verdikten sonra aldığı ilaçların etkisiyle yorgunluktan dolayı yeniden uyuyakaldı.
Oturduğum yerden kalktım. Ben ayaklanır ayaklanmaz Jay de ayaklanınca onu hemen durdurdum.
"Otur Jay, kalkma."
"Gitmeyceksin ama değil mi?"
Derin bir nefes alıp verdim. Yatağın sağ tarafında bir oraya bir buraya gidip gelmeye başladım. Düşünüyordum. O da beni çok iyi tanıyordu. Aklımdan geçenleri tahmin edercesine yüzüme bakıyordu.
"Gideceğim."dedim en son büyük bir kararlılıkla. Çünkü ne olursa olsun oraya gitmeliydim.
"Sen burada kal Jay. Hyunjin güvende olmalı."
"Noona, seni yalnız bırakamam."
"Hyunjin de yalnız kalamaz. Her şeyi bilen tek kişi o. Tek tanık o. Onun yanında kal. Beni merak etme, gittiğim yer bir karakol neticede. Hem üstelik artık... Benim için kimin tehlike arz ettiğini de biliyoruz."
Sinirlerime hâkim olmaya çalıştım. Buna gerçekten hâlâ inanmakta oldukça güçlük çekiyordum.
Asla inanmayacağım kişiler arasındaydı o. Çok anlayışlı, sevecen, yardımsever biriydi. Felix için de çok değerliydi. Ona her zaman bir abi gibi yaklaşıyordu.
"Her neyse, gitmem gerek Jay. Artık bu meseleye nokta koymamızın zamanı geldi."
Burnundan derin bir nefes verdi. Pes ederek omuzlarını düşürdü.
"Tamam, ama dikkatli ol. Minho komiserin verdiği tabanca her daim elinin altında olsun."
"Merak etme, yanımda."
Yapacak başka bir şey kalmayınca hastaneden hızla çıktım. Arabaya atladığım gibi emniyete geri döndüm.
Asansörden yukarı çıktım.Çocukların biriminin olduğu katta, koridorda düşünceli düşünceli yürümeye başladım.
Odaya girdim. Bilgisayar başında hiç kimse yoktu. Hepsi de hâlâ odada olmalıydı.
Adımlarımı odaya doğru yönlendirdim. Elimi kapının koluna attım.
Olacaklardan korkuyordum.
Ama bir yandan da her ne olacaksa olsun ve hemen bitsin istiyordum. Sürekli, her an korkmak yerine bir defa doruğuna kadar korkuyu hissedip sonra tamamen kurtulmak düşüncesindeydim.
Kapının arkasından, içeriden kahkaha sesleri yükseliyordu.
Bunu... Birbirlerine nasıl yaparlar? Eğer o psikopat Bangchan ise Felix'in, Minho komiserin, arkadaşlarının yüzüne nasıl bakar? Nasıl yüzlerine baka baka oyun oynar?!
Tuttuğum kapı kolunu aşağı indirerek içeri girdim.
Dalgın gözlerimin tek hedefi hemen karşı tarafta sıcak kalorifer peteğinin üzerine oturmuş, gülen Bangchan'dı.
Herkes girdiğimi gördü. Tüm gözleri üzerimde hissediyordum ama ondan gözlerimi ayıramadım.
Bangchan da bana bakıyor ve hâlâ tebessüm ediyordu.
Bangchan'a doğru ağır adımlarla ilerledim. Felix'in sesini işittim.
"Mi Roo... Hoşgeldin bir tanem."
Sesindeki mutluluk o kadar belli oluyordu ki... Sağ sağlim dönebildiğim için mutluydu ama ben ona da bakamadım. Çünkü ortadaki durum eğer gerçekten öyleyse çok vahim bir durumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Bırakma // Lee Felix(✓)
FanfictionGözlerindeki yaşlar taze kanlı yüzündeki kana bulanarak kırmızıya büründü ve kanlı bir şekilde yanaklarında yol yapıp aşağı sarktı. "Beni... İyi tanıyamamışsın." dedi. Sonra gözleri, sicim gibi yaşlar boşalan ve büyük ihtimalle kıpkırmızı olan gözl...