3. Kişi Ağzından:
"Tahmin edeyim." Dedi Simon kapıdan giren Raphael'e bakarak. "Yine kılıcını kaybettin."
"Hayır, bugün seni görmeye geldim."
"Artık bu bahane eskidi diyorsun yani öyle mi?" Deyip sırtını duvara yasladı Simon. "Oradan salağa mı benziyorum sence Raphael?"
"En azından denedim öyle değil mi?" Deyip omuz silkti Raphael. Olay istediği gibi gitmemişti.
"Bazen böyle ucuz numaralara girmek yersiz olabilir."
"Direkt sorsam kabul edecek miydin yani?"
"Hayır ama böylesi daha itici oluyor." Deyip önündeki ise odaklandı Simon. "Gidersen işlerim var, onları yapmam lazım."
"Tamam ama belki bir ara seninle bir şeyler yaparız olmaz mı? Yarın mesela..."
"Müsait değilim."
"Ondan sonraki gün?"
"Cidden... hayırdan anlamıyor musun?" Deyip ona baktı Simon. "Ayrıca erkeklere ilgi duymuyor olabilirim, ne bu ısrar?"
"Yapma... öyle olsa baştan söylerdin." Deyip gülümsedi Raphael. "Yarın kaçta işin bitiyor?"
"Akşama doğru anca biter ama geleyim deme sakın."
"Tamam. Akşama doğru burada olurum o zaman."
"Dediğimi duymadın mı?" Deyip sinirle ona bakmıştı Simon. Raphael ise ona bir adım yaklaşıp dibine kadar sokuldu.
"Duydum ama sen de beni duydun."
Raphael aniden onun poposuna bir şaplak attığında Simon yerinden sıçramıştı. Raphael ondan uzaklaşıp dükkandan çıkarken Simon etrafına bakındı ama etrafta onları görecek kimse yoktu.
Raphael tamamen gözden kaybolduktan sonra Simon'ın yüzüne küçük bir gülümseme yerleşmişti. Raphael cidden hoşuna gidiyordu ama kendini hemen kaptıramazdı, biraz uzak duracaktı ondan.
Ama şu şaplak olayı onu pek de iyi etkilemişe benzemiyordu...
(RAPHAEL AHSHAJDKSD)
....
Alec:
"Bugünkü eğitime hazır mısın bakalım?" Deyip antrenman odama gelen Magnus'u süzmüştüm. Her defasında nasıl bir önceki zamandan daha tatlı olabiliyordu aklım almıyor.
"Hazır olduğumu düşünüyorum prensim."
"Pekala öyleyse..." deyip yanda duran göz bandını alıp Magnus'a yaklaştım. "Bugün senin gözlerini bağlayacağım."
Magnus bir adım gerileyip yüzüme tedirgin bir bakış attı.
"Neden böyle bir şey yapıyoruz?"
"Hisler Magnus. Görme hissin dışında dokunma, duyma hatta koku alma hissin ne kadar iyi onu test edeceğim. Yeterince iyi olana kadar da bu konularda seninle çalışacağız. Bizler karanlıkta da savaşan insanlarız, diğer duyularımız her daim açık olmalı."
Magnus hala tedirgin duruyor olsa da onun arkasına geçmiştim. Bandı gözleri üstünden geçirip arkadan bağladım ve iki elimi omuzlarına koyup ona biraz yaklaşarak konuşmaya başladım.
"Ben bir prensim Magnus. İstediğim bir şeyi almak için ucuz numaralar kullanmam. Seninle sadece antrenman yapıyoruz, çekinmene gerek yok."
Ellerimi omuzlarından çekip onun önüne geçtim. Göz bandının birkaç yerini düzelttikten sonra onu salonun ortasına doğru çekmiştim.