ESARET

Bölüm 47

"Sana inanamıyorum Melis" dedi , sandalyesinde biraz daha yayılarak bacak bacak üstüne atarken.

"Ne demek tatlım her zaman" arkadaşının kıkırtısı kulağına çalınırken , odanın bir köşesini kaplayan çiçeklerde gezdirdi bakışlarını.

"..."

"Ne olmuş yani kliniğin adresini herkese göndermişsem! Sana jest yapma fırsatı tanıdım hepsine"

Melis yine yapacağını yapmıştı işte.Ailesi , Aslı'yla Emre , Emir ,Zeynep Hanım ve tabiki Melis...Onlardan gelen çiçeklerin kokusu her yanı sarmıştı.

"Ondan da geldi mi?"

"Kimden?" adı gibi bilse de kimden bahsettiğini , anlamazlığa vurdu.

"Demir'den bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun şekerim."

"Daha biraz evvel anlatmadım mı sana dün geceyi."

"Yani!"

"Yanisi , artık tamamen geri çekildiğini düşünüyorum.Oysa ben..."

"Ben o kadar emin değilim ondan!Ayrıca sen ne?"

"Neyse ne!Boşverelim birazdan ilk terapim başlayacak.Konuşuruz sonra."

"Öptüm bebeğim."

"Ben de canım"...

Telefonu kapatır kapatmaz yeni bir buketle kapıda belirdi İrem.Sadece kırmızı güllerden oluşan koca bir buketle.

"Hocam." Sevimli bir ifadeyle çiçeği masaya bırakarak bir adım geri çekildi. " On dakika sonra Benan Hanım burada olacak."

"Teşekkürler" kız odadan çıkarken , buketin üzerine yerleştirilmiş minik zarfa uzandı.

Hayal kırıklığını yok saymaya çalıştı ve ayaklanarak diğerlerinin yanına bıraktı Cenk'ten gelen çiçeği.Adresini nerden öğrendiğine kafa yormamaya çalışarak.

Ne beklediğinden de emin değildi.Aklındakilerden arınıp , zihnini tamamen boşaltarak görüşmesine hazırlandı.

Demir bekleme salonunda sabırla Mina'nın seansının sonlanmasını bekliyordu.Dün gece yaptıkları tartışmanın yükü hala omuzlarında , elindeki buketi kontrol etti bir kez daha.

"Bir sonraki seansımız için İrem Hanımla iletişime geçersiniz.İyi günler Benan Hanım çok memnun oldum."

"Ben de öyle Mina Hanım.İyi günler." Kadının elini samimi bir ifadeyle sıkıp vedalaşırken , çaprazındaki adamı gördüğü an kalbinin teklediğini hissetti.

"Hayırlı olsun" ağır adımlarla kadına yaklaşarak çiçeği uzattı.

Mina da titreyen ellerini gizlemeye çalışarak , bir saat kadar gelen buketin benzerini burnuna götürdü istem dışı.

"Teşekkürler.Girsene birkaç dakikalık bir aram var." Kadının davetine karşılık vererek ofisine girdi Demir de.

Okunmaz bir ifadeyle ferah odada gezdirdi gözlerini.Hemen sonra fark ettiği renk cümbüşünün içindeki frezyaları ve orkideleri es geçerek güllere takılı kaldı bakışları.

"Otursana" kadının yönlendirmesini duymazdan gelerek güllerin üzerindeki nota uzandı.Hızla göz gezdirdiği yazı ile kanı kaynadı ve tiksinti dolu bir ifadeyle çiçeği salladı " Bunu çöpe kendin mi atarsın yoksa ben mi atayım."

Mina merak dolu bakışlarla , içten içe haz duyarak izledi adamı. "Özelime müdahale etmemen konusunda ne zaman anlaşacağız." Uzanıp adamın elindeki buketi alarak diğerler çiçeklerin bulunduğu vazoların arkasına bıraktı.