16.Bölüm Duvardaki Yazı

612 61 0
                                    


Ekim ayı geldiğinde son derece soğuk olan havalarda onunla geldi. Sadece bu da değil soğuk algınlığına yakalandım. Burnum akıyor ve sürekli hapşırıyordum. Sonunda Nev beni sürükleyerek Madam Pomfrey'e getirdi. Biberli iksiri sayesinde kesinlikle daha iyi olsam da kulaklarımdan saatlerce duman çıktı ve bu yüzden John ve Nev dahil ortak salondaki çoğu kişinin gülmesine sebep oldu.

Ama birkaç gün sonra kulaklarından duman çıkan o kadar çok kişi oldu ki insanlar bir süre sonra buna alıştılar. Yağan yağmur veya fırtına Quidditch antrenmanlarını engellemedi. Takımların hepsi istisnasız çalışıyordu ve bu sebepten John çoğu zaman sırılsıklam bir şekilde okula dönüyordu. Genelde kütüphaneden ya da ortak salondan onu karşılamaya gidiyorduk. Nev neden yaptığımızı anlamasa da bana uydu. Aslında ilk defa Sırlar Odasının ne zaman açıldığını hatırlamadığım için biraz endişeliydim.

Ne olursa olsun arkadaş grubumuzdan kimsenin yalnız kalmaması gerektiğini hissediyordum. Önlem olarak Bitkibilimden çıktığımız bir gün Hagrid'in horozlarının sesini kaydettim ve kayıt cihazını boynuma bir zincir ile astım. Elbise değişikliği yüzünden yanımda getirmeyi ihmal ederim diye korkmuştum.

Bunların hepsi bir yana ödevler dışında iksirlerle de kendimi meşgul ediyordum ama deneme yapabileceğim bir alan olmadığı için şimdilik sadece kafamda alıştırma yapıyordum. Profesör Lockhart sağ olsun yasaklı bölümden bu iki iksirin bulunduğu kitapları kopyalamayı bitirmiştim. Hazır böylesine muhteşem bir fırsat varken birkaç kaynağı daha özel koleksiyonum için kopyalamış olabilirim. Umarım bu davranışım Madam Pince'in ya da okul müdürümüzün dikkatini çok çekmemiştir.

Böyle bir olasılık olursa diye çok karanlık ve tehlikeli olan kitaplardan uzak durdum. İksirler için gerekli olan malzemeler o kadar nadir ve pahalıydı ki onları doğal ortamlarından toplamak gibi bir fikir aklıma geldi ancak sonrasında vazgeçtim. Sonuçta hala Bakanlığın izi üstümdeydi ve sihir uygulamak küçük yaştaki büyücüler ve cadılar için yasaktı. Bu yüzden aklımı meşgul etmek için Hogwarts Yıllığı'nın ikinci sayısının fotoğraf çekimlerine başladık.

Bu çekimlerden birini Cadılar Bayramında yapacaktık çünkü okulun bazı bölümleri son derece güzel dekore edilmişti. Tüm öğrenci başkanlarına bu etkinlik sırasında nerelerde ve ne zamanlarda çekim yapacağımızı bildirdik. Sonuç mükemmeldi, katılım oranı o kadar fazlaydı ki anlatamam. Hagrid'in yetiştirdiği balkabaklarından bir köşe yapmak için izin istedik ve oda seve seve bize birkaç tanesini verdi. Örümcek ağlarına benzer tüller ayarladık ve ikinci kat koridorunda bir köşeyi de Profesör Sprout'tan izin isteyerek iskeletlerin hareket ettiği bir alan olarak düzenledik. Çiçeklerin arasında dans eden iskeletler kesinlikle çok rağbet gördü.

Yıllık için fotoğraf çekinenler dışında sadece 4 sikcle karşılığında bizden fotoğraf isteyen öğrenciler bile vardı. Hatta beni şok ederek Profesör Dumbledore bizden üç adet resim çıkarmamızı isteyerek poz verdi. Bu resimleri Yıllığa koyup koymamaya henüz karar vermedim. Ama kesinlikle çok iyi çıktılar, negatiflerini saklayacağım.

Şölenin olduğu akşam yemekler her zamankinden daha korkunç görünüyordu. Ev cinleri kendilerini sanatsal olarak aşmışlar doğrusu yarasa kanatlarına benzeyen tavuk kanatları, buruşuk kanlı parmaklara benzeyen kurabiyeler ve daha nice yemek çeşitleriyle kesinlikle son derece korkunç doyurucuydu.

Herkes doyduğunda ve müdür herkesi azad ettiğinde salondan çıkan öğrenciler hep birlikte hareket etti ve neşeli kahkahalar ve uğultu haline gelen konuşmalar eşliğinde salondan çıktık. Merdivenlerden birinci kata inecekken öndeki grup olduğu yerde durdu hatta birilerinin korkuyla çığlık attığını bile duydum. Uğursuz bir önsezi ensemden aşağıya doğru soğuk bir hisse sebep oldu. Sanırım Sırlar Odasının açıldığı gün bugündü.

Yeniden Doğduktan Sonra Sakin Bir Hayat İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin