Normal bir gün gibi görünüyordu, fakat her şey aslında o gün olacaktı. Okul tatilden yeni çıkmış, öğrenciler yeni okullarına gitmişlerdi. Masal'da tıpkı herkes gibi yeni sınıfına gitmiş ve hatta bazı arkadaşlar edinmişti. Nihayet öğrencilerin hangi sıralara oturacağı belirlenmeye başlamıştı, Masal orta sıranın en önünde Ayaz ile oturacaktı. Boyları neredeyse eşitti fakat Masal 1-2 santimle onu geçiyordu. Tanıştıktan sonra resim çizmeyi ikisininde çok sevdiğini öğrendiler. Her gün teneffüslerde, boş derslerde ve o tür zamanlarda birlikte resim çiziyorlardı. Resimler mükemmel değildi fakat ilk çizgi romanlarına göre iyiydi. Çizgi romanları için sürekli karakter tasarlıyorlardı, saat başı yeni karakter ekliyorlardı. İşler böyle gitmeye devam etti ilkokuldan ortaokula, ortaokuldan liseye. Masal bunlardan sıkılmıştı ve Ayaz'ın da aynı durumda olduğunu biliyordu. Bir anlık istedi, karakterlerinin kağıttan ibaret olmamasını, konuşmasını, ya da kıpırdamasını sıradan şeyler yapmasını. Ve karar verdiler, bunları mümkün kılan bir oyun tasarlıyacaklardı.
Masal Alıngan
Ayaz, "Bunun kötü bir fikir olduğunu biliyordum" . Ayaz her zamanki gibi somurtuyor ve söyleniyordu, fakat şunu hala anlayamamış ben vazgeçmem tabi haklı olduğu yanlar vardı oyun dediğin bir anda nasıl olsun? "Biliyorum ama bir düşünsene! Her hangi bir karakterle konuşup anlaşabiliyoruz, harika olurdu ve sende bunu biliyorsun. Sadece kodlama dersi alalım gitsin. "sadece fazla olumlu davranıyordum ve ikimizde bunun farkındaydık ilk kez aptal en iyi arkadaşıma hak veriyordum
Ayaz, "Peki, aklında ne var? Bir planın var değil mi? Bu dersleri durup dururken almayı istememizi ailemiz garipseyecektir" haklıydı, ailemi ressam olmak istediğime zor ikna etmiştim ve bunun hakkında ders almak için saatlerce yalvarmıştım. Bir nedenimiz olmalıydı, bir neden... "Düşüneceğim, fakat sen de bütün yükü bana bırakma. Zamanını kantinde muzlu süt içerek geçirmek yerine planlar yapmayı denemelisin" tahmin ettiğim gibi sırıttı ve zilin çalmasıyla sınıfa gitmek için ayağa kalktı. Sınıfa doğru giderken bile bahane düşünmeden edemedim. Sadece hobi için desek kabul ederler miydi? Ayaz ailesini ikna etse de ben bunca masraf içindeyken kabul ederler miydi? Bunun için kendi paramı kullanmamı isterler miydi? Her türlü eğer bu oyun işini anlatırsam dalga geçip hayır diyecekleri belliydi ve gerçekten bu riski almaya değmezdi.
Okul çıkışında benim canım bahaneler ustası arkadaşım Neva'yı yakaladım. O yardım edebilirdi "Kanka bensiz mi gidiyorsun?" bahane bir yana bu soruyu gerçek arkadaşı olarak soruyordum Neva,"Tahmin edeyim, ailenin seni desteklemediği bir konuda onların yardımına ihtiyacın var fakat onlara yardım istediğin konuyu söylersen lafı ağzına tıkarlar sen de bunu bildiğin için geldin ve ben den yardım istiyorsun, doğru muyum? " Klasik bir şekilde bilge gibi davranıyordu "Her zaman ki gibi fazlasıyla doğrusun" derken kendimi sırıtmaktan alıkoyamadım
Neva, "Sen de her zamanki gibi oldukça uğraştırıcı konularla uğraşıyorsun."Eğer bunu diyen kişi o olmasaydı alay ettiğiniz düşünüp onun nasıl sinir edeceğimle meşgul olurdum fakat bu oydu. İçimden bir his o kodlamayla ilgili bilgili olduğu için ondan ders almam gerektiğini söylüyordu ve daha sonra bu hissi daha baskın hissetmeye başladım . Ona sormak hiç bir şey yapmazdı neden utangaçlık yapıyordum ki? Neva, "Verdiğin tepkilerden kafanda sorular olduğunu bana sormak istediğini fakat utandığını anlıyorum, doğru muyum?" Bazen bu yeteneği can sıkıcı oluyordu fakat onu anlayamazdım "Aslında evet , Neva kodlamalarla ilgili biraz bilgin olduğunu duymuştum. Eğer sen de istersen Ayaz ve bana birkaç şey öğretebilir misin?"Hayır diyecek gibi bakmıyordu ama,anlayamıyordum Neva, "Olabilir... fakat can güvenliğiniz konusunda size garanti veremem orası benim evim." Eğer onu tanımasaydım korkup vazgeçtiğimi söylerdim. Tanrım, arkadaşlarımı seviyorum.
"Pekala, yarın görüşürüz o zaman. " Birbirimize el sallayıp ayrıldık, açıkçası sadece otobüsümü bulup eve gitmek ve yatağıma gömülmek istiyordum. Uyumayı seven biri değildim fakat kim uyurken bir anda korkunç bir saat müziği ile yatağından kalkmak isterdi ki? O kadar düşüncelerime gömülmüştüm ki otobüse bindiğimi bile unutmuştum. Parayı ödeyip tekli bir koltuk kaptım. Çantamdan telefonumu alıp mesajlarım da gezindim, sıkıcı. Yeni tek bir mesajım vardı oda sevgili annemin "Yemeğe ne zaman geleceksin?" mesajıydı. Gerçi kim kızının zil saatinden 1 saat sonra gelmesini normal karşılayabilir ki? . Yarım saatlik bir yol vardı ve otobüs site, site gezindiği için en az 1 saatimi alıyordu. Son durak benim olduğu için yanlış durakta falan da inmezdim. Ben de uyudum. Her şey planladığım gibi olmuştu, durak gelmişti ben inmiştim falan filan. Eve gittiğim de yemek yemeyi unutup direk olarak uykuma devam ettim.
Ayaz Sezer
Klasik bir şekilde okuluma gittim. Anlatacak olağan dışı bir durumum yoktu, normaldim . Sırama oturdum ve çantamdan bir tane muzlu süt çıkardım. Onun bir çözüm bulacağını düşünerek olaya hiç kafa yormamıştım gerçi o hep şöyle derdi "Yok ki yorasın." Onun bu konuda ne yaptığını düşünmeye çalışıyordum fakat dediğim gibi bunun için fazla tembelim. Sınıfa girmesiyle yanına gittim.
Masal, "Ne yapacağımızı, yani yapacağımı buldum. " "Sizi dinliyorum hanımefendi." Masal, "Neva'dan yardım alacağı-" "Güzel fikirmiş bir dakika, NE en son ondan yardım aldığımız da başarısız olmuştuk" Masal, "Çünkü sen zamanında olman gereken yerde değildin! Ayrıca başka şansımız var gibi konuşuyorsun eğer varsa hiç durma seni dinliyorum." Her zamanki gibi konuyu saptırıyordu "Sadece yine boş bir kavga başlatıyorsun, ben tekrar düşünmeni öneriyorum" Masal, "Tamam haklısın, fakat bundan emin olmak için bugün onu dinleyeceksin yoksa bu oyun hayalimiz tamamen çöp olur" Animeler de ki tsundere, yani hiçbir sebep olmadan bile kızan kızlardan biriydi, fakat ben de mükemmel değildim. En azından bir çözüm şu anlıkta olsa bulmuştu ve her şeye bir adım daha yaklaşmıştık. Onu dinlemeye bu seferlik de olsa karar verdim . Her şeyi dediği gibi yapmıştım ve işte okul çıkışından sonra olmam gereken yerdeydim. Neva adeta bir sarayda yaşıyordu ve bu az da olsa gideceğim yerin korkunçluğunu azaltıyordu. Uzayda yaşasa şaşırmazdım
Neva, "Gelmişsin ilginç, peki içeriye buyur" Düşündüğümden de sakin bir evde bulunuyordum. Evi incelemek için çok vaktim olmamıştı fakat bu kadar oda görmek benim için yeterdi. Neva Masal ile beraber beni de onun odasına götürdü ve anlatmaya başladı. Yaptıklarının aksine çok net ve açıklayıcı konuşuyordu. Bütün günün bu huzurla sonlanması iyiydi. Ve birkaç şey öğrenmiştim. Tabi ilk günden oyun tasarlamak hedefim falan değildi .Masal haklıydı, bu şekilde olabilirdi fakat benim aklımda daha cazip fikirler vardı. Oyun da ki karakterlerimi seslendirecek kişiler bulmalı, Her gün Neva'nın yanına gitmek için ailemden ölesiye izin almalı ve daha birçok şey yapmalıydım. Hepsinin bir planını hazırlamam gerekti çünkü Masal zaten yeterince yoğun biriydi, bunu da ona yaptırmak ayılık olurdu. Tabi ki onunda bilmediği bir düşüncem vardı. Ya beyinsel olarak yapacağımız bu oyuna girebilseydik?
Öncelikle bunu okuyan herkese teşekkür ederim. Hikaye içime pek sinmedi ve beğenip beğenmediğinizi yorum olarak yazmanızı rica ediyorum. Ve isim konusunda biraz yardıma ihtiyacım var isteyen bana Türkçe isim önerebilir. Her neyse hoşça kal <3
YOU ARE READING
{KARAR}
Adventure"Hiç senin sayende var olacak kişiler tasarladın mı? Ya da hiç sen ve tasarımların için kendi dünyanı tasarlayıp başkaları yüzünden o dünyada tıkılıp kaldın mı...?" "Ben Masal, hepinizi bu cehennemden kurtaracağıma söz veriyorum. Ve bu sefer... Ne...