Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lucidity, Soen
•
İlgi odağı olmaktan asla haz etmeyen ben, şu an okuldakilerin konuştuğu bir numaralı dedikodu malzemesi haline gelmiştim ve elbette tahmin edebileceğiniz gibi, bu durumdan hiç de memnun değildim. Meraklı bakışların sürekli üzerimde geziniyor olması ve yanlarından geçtiğim herkesin beni gördükleri an fısıldamaya başlaması öylesine sinir bozucuydu ki, her seferinde dönüp karşılık vermemek için kendi içimde şiddetli bir savaş vermem gerekiyordu. Doğum günü partimin olduğu gecenin üzerinden üç gün geçmişti ancak, insanlar hala o beklenmedik öpücük hakkında konuşmayı bir türlü kesebilmiş değillerdi.
Sırrımızın ortaya çıkması, benim aksime Taehyung'un pek de umurunda değil gibiydi. Hatta öylesine rahattı ki, okul koridorlarında ya da kafeteryada karşılaştığımız her an bütün gözlerin üzerimizde olduğunu bilmesine rağmen yanaklarıma öpücükler kondurmaktan geri kalmıyordu. Hoşuma gitmediğini söyleyemezdim, elbette onun ilgisini üstümde hissetmeyi deli gibi seviyordum ve artık konuşmak istediğimizde okulun arka bahçesine gitmek zorunda olmamamız da mutlu ediyordu beni fakat gergindim işte. Sadece bir gecede suratsız okul gazetesi başkanından, kötü çocuk(!) Kim Taehyung'un sevgilisi Lalisa'ya terfi etmiştim.
Dürüst olmak gerekirse, okuldakilerin bizim ilişkimize bu denli şaşırmalarına hak vermiyor değildim, zira bazı anlarda ben bile olanlara anlam vermekte güçlük çekiyordum. Lise hayatımın en başından beri zerre hoşlanmadığım ve bunu gizleme ihtiyacında dahi bulunmadığım Kim Taehyung, şu an benim erkek arkadaşımdı. Beni seviyordu, onu seviyordum. Kitaplarda anlatılan ve filmlerde izlediğimiz tüm o aşk hakkındaki klişe sahneler doğruydu, onu gördüğüm her an karnımda uçuşan kelebekler ve göğüs kafesimde hissettiğim o heyecanlı çırpıntılar tamamiyle gerçekti. Beni öptüğünde gözlerimin önünde patlayan havai fişeklerde. Biz, gerçektik.
Herkesten soyutladığım kalbimin kapılarını aralayan kişinin Taehyung olacağını tahmin etmeyi bırakın, onunla birlikte olma düşüncesi bile ürkütürdü beni kısa bir süre öncesine kadar, ancak şimdi ondan başkasını sevdiğimi hayal bile edemiyordum. Önce hayatıma, ardından kalbime usulca sızmıştı ve bizim hikayemizin başlangıcının bir şantaj meselesine dayanıyor olması ise ayrı bir komediydi.
En yakın arkadaşlarımın ise, bana karşı soğuk bir tavır takındıklarını söyleyebilirdim. Onlara hayatıma dair hiçbir şey anlatmadığım için kırgınlardı ve buna sonuna kadar hakları da vardı, itiraz edemezdim. Ancak bütün olanlar benim içinde zor ve karmaşıktı, hayatım kontrolüm dışında farklı bir noktaya sürüklenmişti ve benim yapabildiğim tek şey Taehyung'a sıkıca tutunmak olmuştu. Ve aynı zamanda, aldığım her nefesi bana zehir etmeye ant içmiş bir Sehun dolaşıyordu etrafımda. Çıkmaz bir yola girmiş gibi hissetmiş ve kendimi onlara gönül rahatlığıyla açamamış, neler yaşadığımı anlatamamıştım.
