Anna odadan çıktıktan kısa bir süre sonra kapı açıldı. Halton'ı görünce yattığım yerde oturur pozisyona geçtim. Halton yanıma gelip, oturdu ve elimi tuttu.
''Ally nerede?''
''Lady'nin yanında." İçimde bir rahatlama oluştu.
''Peki neden onu getirmedin?''
''Lady şuan yanlız kalmasını ve kıskançlığının dinmesi için, onun yanında kalması gerektiğini söyledi." Bunları duyunca başımı eğip karnıma baktım.
''Halton kızma ama sana bir şey soracağım?'' Kaşları hemen çatıldı. Anlamış olmalıydı.
''Sor?" dedi sakince.
''Ben bu bebeği doğurarak hata mı yapıyorum?" dediğimde gözleri kocaman açıldı. Kaşları hala çatıktı. Bu halleri çok sevimli.
''Bella sen iyi misin? Ne dediğinin farkında mısın? Sırf Ally kıskançlık yaptı diye bebeğimizi doğurmayacak mısın?" İşte şimdi benim gözlerim açıldı.
''Halton saçmalama, ben onu demek istemedim. Sadece ben...bilmiyorum." Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Başımı göğüsüne yapıştırdığında ağlamam kayboldu ve Halton'ın o mükemmel kokusu etrafıma yayıldı.
''Bella sakin ol lütfen. Biz bu bebeği istiyoruz ve bu bebek doğacak. Ally sadece minik bir kıskançlık geçiriyor. Hem bu onun bir özelliği." Haklı bende küçükken Anna'yı kıskanırdım. Ta ki Lady onu cadılar kentine yolluyana kadar. Aslında o gitmek istemişti.
''Haklısın sevgilim. Zack ve Anna'nın olayı beni çok kötü etkiledi."
''Bella neden onların ikisine izin vermiyorsun?''
''Halton unuttun galiba? Zack'in bir sevgilisi var ve o da Cindy.'' Hafifçe ağzının kenarı kıvrıldı.
''Biliyorum ama Zack ondan ayrılıcağını söylüyor. 3 aydır hiç anlaşamıyorlar." Ben bunlardan korkmuyorum zaten.
''Halton, beni endişelendiren Anna.''
''Anna'mı? Neden?'' Gözlerimi bir süre kapatıp sonra tekraradan açtım.
''Bak Halton; Anna zamanında yaptığı bir hatadan dolayı, büyücü tarafından cezalandırıldı. Aşık olsa bile bencil ve kalpsiz biri olacak. Yani doğru veya yanlışı ayırt edemeyecek. Sadece kalbinden geçeni yapacak. Ve bu büyüyü ancak yapan bozabilir. Anna'nın bu durumdan gözü dönebilir."
''Nasıl yani?'' deyip tekrar gözleri büyüdü.
''Halton, Anna aynı zamanda lanetli biri. Ben onun kötü bir şey yapmasından, bizlere zarar vermesinden korkuyorum." Halton elini saçından geçirdi ve ayaklandı.
''Halton nereye?'' dememle arkasını döndü.
''Gidip Zack ile konuşucağım." dediğinde başımla onu onayladım ve odadan çıkışını izledim.
Halton'ın Anlatımından
Lady gizli kapaklı bir şeyler söylemişti. Bunu bir de Bella'nın ağzından duymak istemiştim. İyi ki de duymuşum. Lady çok bir şey söylemedi. Sadece lanetli olduğunu söylemişti. Ama Zack bunu anlamamıştı. Bize zarar verme olasılığını söylemeliydim.
Aşağı indiğimde salonda oturan Anna'yı gördüm. Hızlıca karşısına geçip bakışlarını bana çevirdim. Açıkçası Zack'den önce onunla konuşmalıydım.
''Senin amacın ne?''dediğimde hızlıca ayağa kalktı.
''Sen ne diyorsun?''
''Diyorum ki arkadaşımdan ne istiyorsun?'' Sert çıkışmak zorundaydım.
''Hiçbir şey.'' dediğinde sinirden sırıttım.
''Benimle dalga mı geçiyorsun? Madem hiçbir şey yok o zaman onunla neden öpüştün?'' İşte şimdi elime düştü. Bakışlarını benden kaçırdı.
''Belki de ona aşığımdır olamaz mı?''
''Sen eğer lanetli olmasaydın aşık oldun derdim. Ama sen Bella'dan bile büyük bir tehlikesin." Sinirlenmişti ama onun için en iyisi buydu.
''Ben ona kötü bir şey yapmadım."
''Öyle mi? Neden sana güvenemiyorum acaba?"
''Umrumda bile değilsin. Asıl sen yaptığın hataları düzelt." Bu kız neyden sözediyordu böyle?
''Ne demek bu şimdi?''
''Senin yüzünden kardeşimin başı yandı. Alex hala sizin peşinizde ve senin yüzünden onun başı belaya girecek. Alex'in canını zaten yaktın bir de kardeşimin canını yakıcaksın."
''Alex'in nasıl başı yandı?''
''Alex bebeğini kaybettikten sonra bir vampir oldu bunu bilmiyor muydun?'' Bu bizi salak mı sanıyordu?
''Biliyorum. Şeytanlardan da güç aldı."
''Sen Alex'ten ayrılıp Bella'ya gidince, üstüne birde bebeğini kaybedince, intihar etmeye çalıştı. Ama ben Lady'den yardım isteyip onu vampire çevirdik. Kız normalde melez olamlıydı. Ama insan olmuş. Çünkü onun babası vampir, annesi insandı. Bunu ne kadar istemesekte yaptık. Zaten sonra Bella bana kızınca siz evlenmeden hatta bizi görüştürmeden cadılar kentine gittim." Bu söylediği yeri çok merak ettim.
Her şey benim yüzünden olmuş. Alex'in vampir oluşu, Anna'nın cadılar kentine gitmesi, özellikle de Bella'ya bu acıları çektirmem... Hepsi benim suçum. Ben şimdi kendimle nasıl savaş vereceğim? Bu kadarını bilmiyordum.
''Şimdi bütün suçlar kimde daha çokmuş?" Bir an bunu söylediğinde onun yaptıkları aklıma geldi.
''Kendi yaptığın rezilliğini kapatmak için sakın benim hatalarımı ortaya koyma Anna. Benim gözümde sen sadece Bella'nın kardeşisin o kadar ve bundan sonra Zack'de uzak durucaksın. Bu arada Alex beni aldatmamış olsaydı, bunların hiçbiri olamazdı."
''Sen istediğini söyle. Bella'da umrumda değil. Zack benim tamam mı? Sadece benim." deyip elini masaya vurdu. Sinirimden gözlerimin kırmızı renk aldığını hatta birazdan sinirden Anna'yı ısırıcağımı hissedebiliyorum. Hatta kafasını koparabilirim. Ya da yakabilirim.
''Ben son oyunumu oynamadım Anna. Zack senin gerçek yüzünü gördüğünde böyle söyleyemeyeceksin."
''Göreceksin sen gününü Blue." Benimle tehtit eder gibi konuşunca sinirimden onu duvara ittim.
''Demek öyle!'' deyip tam onu sakatlayacağım sırada Zack'in sesi kulaklarımı doldurdu.
''O kıza dokunursan sen bitersin Halton!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Karım
VampireHer insan normal bir evlilik, normal bir yaşam sürerken; ben zarar vermekten korkuyorum. Çünkü ben normal değilim. Kan içer, sihire inananırım. Gündüzü sevmez, geceyi yaşamak isterim. Yine de her saati yaşarım. Gözlerim kırmızı olur, dişlerimi acıma...