(Mira)
"Mira duydun mu bizim hastanede psikolojik destek alan hasta kaçtı hani şu benim ilk başta hasta yakını sanıp beğendiğim buğday tenli gözleri iri olan çoçuk, hastane güvenliği polise haber vermiş ama hala bulunamamış."
" O adamın zaten tedavisi bitmemişmiydi."
" Tam olarak bitmemiş."
" Anladım, bulurlar umarım. "
" Young ssi evin burası mı? "
" Evet teşekkür ederim fakat hala V ile tanıştığıma ve beni evime bıraktığına inanamıyorum. "
" Bu kadar gözünde büyütme bizi ama bizim hayranımız olduğuna göre bir ara senin diğerleriyle tanışmanı sağlayacağım."
" Aigooo bu inanılmaz. Teşekkür ederim."
" Rica ederim. "
Young arabadan inip evine doğru yürümeye başladığında bizde benim evime doğru yola koyulduk. Çok sessiz geçen araba yolculuğu kendimi kötü hissettirmişti. Sanki aramızda sıkıntı varda küs gibi ilk defa ikimiz beraberken bu kadar sessizdik.
" Ne oldu, suratın düştü.?"
" Sadece ilk defa bu kadar sessiziz aramız kötüymüş gibi hissettirdi."
Evin önünde durduğumuzda el frenini çekip bana doğru dönüp ellerimi avuçları arasına aldı. Aynı zamanda da başparmağıyla ellerimi okşuyordu.
" Yalnızca akşamı düşünüyordum. Bir şeyleri düzeltmeye çalışırken diğer taraftan başkalarını yıkmaktan korkuyorum."
Dediklerine karşılık tebessüm ettim. Sol elimi yanağına koyup okşadığımda başını avcuma yasladı, gözlerini yumup öyle kaldı.
" Geç kalmış değiliz açıklama yapmayabiliriz. Buna mecbur değiliz biliyorsun. Ben zaten hep yanında tam burada olacağım. "
Derken sağ elimi de kalbinin üzerine yerleştirdim.
" Yıllar önce birine dediğim bir söz vardı; 'Yıldızlar ve gökyüzü gündüzleri birbirlerinden ayrılıyorlar ama hala beraberler. İşte biz de onlar gibi sonsuz olalım.'
Ama ben o sözün yanlış olduğunu seninle anladım. Sen benim gökyüzümün ta kendisi oldun. Nefes almak için muhtaç olduğum gökyüzüm, huzuru bulduğum gökyüzüm. "Gözlerini açıp benim gözlerimin içine baktı. Sadece birkaç saniye ardından dudaklarını dudaklarımda hissettim. Kendi kemerini ve benim kemerini de çözüp bana aramızda neredeyse hiç boşluk kalmayana kadar yaklaştı. Öpüşmemiz ise daha çok derinleşmişti sanki birbirimizin ruhuyla konuşuyorduk.
Belkide dakikalardan sonra dudaklarımızı ayırdığımda dudakları ve bakışları hala dudaklarımın üzerinde duruyordu. Gözleri gözlerimi bulurken kalbimi sakinleştiremiyordum.
" Bense gözlerinde buldum gökyüzümü. Ve bil ki ne olursa olsun bırakmayacağım. "
Gözlerim gözlerinde takılı kalmışken :
" Şimdi, şimdi gitmen gerek yoksa senden ayrılamayıp burada kalacağım."
" Ta-tamam."
Çantamın askısını boynumdan geçirip kapıyı araladım. Ancak hemen arkamı dönüp yanağını kısa sayılacak şekilde öptüm ve ardıma bakmadan eve doğru koştum. Çantamdan anahtarı çıkarıp eve girdiğimde sırtımı kapıya yaslayıp kalbimin sakinleşmesini bekledim. İlk kez bu kadar ileri gidecek kadar sürmüştü öpüşmemiz ve benim kalbim liseli aşıklar gibi atıyordu. Çantamı öylece bırakıp mutfaktaki küçük cama omzumu dayayıp perdeyi hafiften araladım. Hala bekliyordu tek fark eli kalbinin üstündeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü ๛ KTH
Fanfiction" Biri sana uçabilmek için kanatlarını nasıl kullanacağını öğretir. Uçmaya onunla devam edersin. Ama sonra etrafına bir bakarsın ki kanatlarını senden koparıp gitmiş. İşte o zaman sen hızla yere çakılırsın, ve kendini düşmekten kurtaramazsın. " Başl...