Pink Head

248 30 44
                                    

Kim Dahyun-"Reminiscent(YIRUMA)" COVER

Paragraf arası yorum yapmazsanız sittin sene bölüm gelmez sıfır şaka.

3. Bölüm Pembe Kafa

言霊

Şişmiş gözlerimle avuçlarım içinde duran karton bardakda ki kahveme bakıyordum.Siyeon hâlâ derste olduğu için kafeteryanın teras bölümünde tek başıma oturuyordum.Yanaklarımı şişirerek ağır ağır gözlerimi açıp kapıyordum.Dersi doğru düzgün dinlememiştim bile.Bayan Kim beni sakinleştirip sınıfa birlikte girdiğimizde bile kendimde değildim zaten.

Omuzlarım çöktü.

"Sana ?" Duyduğum tanıdık sesle dikleştim birden.Jinyoung yüzünde ki merak ve endişe izleriyle bana bakıyordu.Sandalye çekip oturduğunda havanın daha da soğuduğunu hissettim.

"Bir şey olmuş.Ne oldu anlatmak ister misin ?" Dediğinde Dahyun'un sesi kafamda tekrar dönmeye başlamıştı.Zorla yutkunurken gelen gözyaşlarımı geri yolladım zorla.Kafamı iki yana sallarken derin nefes alışını duydum.

"Pekâla o zaman kafeteryanın içine geçelim çünkü hava soğumaya başladı ve sadece deri ceket giyiyorsun." Ellerim çoktan buz gibi olmuştu.Umurumda olduğu da pek söylenemezdi zaten.

Başımı kaldırıp baktığımda Jinyoung'un arka tarafında, uzakta yıldızlar gibi parlayan Dahyun'u gördüm Gahyeon ve Jaebeom yanındaydı gülerek onlarla konuşuyordu.Bana da böyle gülümseyemez miydi sanki ? Arkadaş olsak bile yetinebilirdim bununla.

"Jinyoung-aah sence aşık olduğumuz insanla arkadaş olsak kalbimiz biraz da olsa iyi hissedebilir mi ?" cümlem bitince gözlerimi yavaşça oma çevirdim.

"Bilmem ben hiç aşık olmadım.Yani sanırım yine de işe yaramazdı arkadaş olmak çünkü arkadaş ötesinde bir şey hissediyorsun." Dedi saçları alnına düşmüştü konuşurken ara sıra başını eğip el hareketleri yapınca hareket ediyordu.Hafifçe gülümsedim ona.

Tam o sıra burnumda birden ıslaklık hissettim ve aynı ıslaklık ceketime de gelince yağmur yağdığını anladım.

"Ahh yağmur yağıyor içeri geçmeliyiz Sana." Dediğinde istemeyerek sandalyemden kalktım.

Dahyun'un olduğu tarafa baktığımda elinde ki renkli şemsiyesini açmıştı.Onunla ilgili her şey renkliydi.Onunla konuşan insanların hiçbirini kızgın ya da üzgün görmemiştim mesela.Kendim dışında tabii.Fakat Sehun ve Tzuyu bile onunla konuşurken neşeli gözüküyordular.

"Minatozaki Sana bu kadar düşünmek iyi değildir." Sesini duymamla kendime gelip bana gülümseyen Jinyoung'a baktım.

"Senin derslerin bitti bugünlük değil mi ?" Dedim konu açmak amacıyla.

"Evet nereden anladın ?" Dedi gözlerini kısarak.Omuz silktim.

"Az önce Dahyun ve arkadaşlarını giderlerken gördüm.Benim son bir dersim kaldı istersen gidebilirsin sen."

Gözleri tekrar eski hâline dönerken tekrar gülümsedi.

"Arkadaşız değil mi o yüzden seni bekleyebilirim." Dedi güldüm.

"Teşekkürler Jinyoungie.Saat yaklaşmış geç kalmadan derse gidiyorum ben o zaman ?" Dediğimde o da ayaklandı.

"Çıkışa kadar bekliyorum hem belki sonra bir yerlere gideriz." Dediğinde başımla onayladım.Siyeon kesin gelemezdi çünkü bugün blok dersi vardı ve yorgun olurdu kesin.

Kotodama | SaidaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin