Odaklandım. Kendimi karanlığın yalnızlığına bıraktım. Bedenim hissizliğe boğuldu. Ani bir dalgalanma beynimi uyardı. Gözlerimi açtım.
Odamın kapısı zorlanıyordu. Annem bana seslenip kapıya vuruyordu.
"Adel yeter aç şu kapıyı!"
"Ne var anne? Yine ne istiyorsun?"
"İlk olarak şu kapıyı aç küçük hanım!"
Odamın soğuk zeminine ayaklarım çarpa çarpa yürüdüm. Bilgisayarın açık olduğunu fark ettim. Demek konsantre olmam ondan gecikti.
Kapı kilidine uzandım. Açmaya çalıştım ama o lanet olası kapı yine takılıp kaldı. İki üç denemeden sonra açıldı. Karşımda annem sağ kolunun altındaki leğenle benden bir cevap bekliyormuşcasına gözlerini dikmişti.
"Evet! Açtım kapıyı ne oldu?"
"Ne mi oldu öncelikle şu kapıyı kilitlememeni söylemiştim. İki gündür odandan çıkmıyorsun. Yarın okul var hazırlan formalarını ütüle."
Hepsi bumuydu dermişçesine bi bakış fırlattım tam bir astral seyehate giriş sırasında yaptığı çok acımasızcaydı.
Şu kapıyı ne için kilitliyorum anlamıyormu?
Elindeki sepeti önüme bırakıp kardeşimin odasına girdi. Bende sepeti içeri çekip kapıyı sertçe kapadım. Ardından bilgisayardaki slaytı flasha attım. İnternete girdim. Facebook gibi sitelerden nefret ettiğim için hep forumlarda bloglarda dolaşırım. Hatta bir blogerım. She-ra takma adını kullanıyorum her hesabımda. Çünkü küçükken she-ra ya bayılırdım. Eski bir çizgifilm olmasına rağmen tanınmayan bir kanalda sürekli verilirdi. Aynı bölümleri tekrar tekrar izlediğim olurdu. Ben onun altın saçlarına bayılırdım. Belkide beni cezbedende oydu. Çünkü she-ra nasılsa bende tam tersiyim kısa siyah saç, koyu kahve gözler, yuvarlak uçlu bir burnum ve ince dudaklarım var. Kendimde eksikliğini hissettiğim herşey ondaydı.
Blog'uma girer girmez yapılan yorumlara bakıyorum. Önemli olanlara cevap veriyorum. Blogum astral seyehat telekinezi, biyokinezi gibi alanlarda bilgi veren metafizik blogu. Bu benim taktir edildiğim tek alan.
Yorumlara cevap verirken bir yorum dikkatimi çekiyor.
Shadow adlı biri;
"She-ra aslında kim? Bir süper kahramanın arkasına gizlenme kendini göster!"
Banlamaya karar verdim ama ilk önce gmail hesabını bulup kim miş öğrenmek için profilinde gezindim. O da metafizik konularına merak sarmış gibiydi ve gerçek adını kullanmamış. Gerçek adını bile kullanmayan biri bana nasıl böyle bi soru yöneltir anlamıyorum.
O böyle bi hakka sahipse bende sorabilirim. Mesaj yazdım;
"Peki ya sen kimsin?"
Anında gelen cevapla irkildim.
"Emin ol merak etmezdin!"
Bune küstahlıktı benden birşey istiyorsan sende vermelisin. Tam bir cevap yazacakken tekrar mesaj geldi.
"Hadi ama küstah mı başka bir kelime bulamadın mı Adel?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adel
ChickLitAdel kendinin farkına varıyor. Aslında farketmesini sağlıyorlar. Önemli olan kendini nasıl çözebileceği.