SELİN'İN AĞZINDAN
Emre ameliyattan çıkmış ve yoğun bakıma alınmıştı. Şuan hepimizin tek yapabileceği onun için dua etmekti. Tuğçe perişan haldeydi, kendimi onun yerinde düşünemiyordum bile. Büyük ihtimalle ben daha bitik bir durumda, kolumda serumla bir odada uyutuluyor olurdum. Gayet iyi idare ediyordu. Ali ve Savaş sessizce bahçeye çıkmışlardı. Kesin bir şeyler karıştırıyordu bunlar, yakında kokusu çıkardı.
Ali: Aşkım
Selin: Neredesiniz siz?
Ali: Öyle hava aldık
Selin: Bir şeyler karıştırıyorsunuz siz
Ali: Yok bir şey Selin nereden çıktı?
Selin: Ben anlarım, senin her bir şeyini biliyorum Ali ben
Ali: Yok dedim ya
Selin: Dur bakalım çıkar yakında nasıl olsa... Hep böyle oldu
Savaş: Hadi kızlar siz eve gidin ben kalıcam Tuğçe ile
Nazlı: Hayatta olmaz
Tuğçe: Arkadaşlar Savaş haklı. Hem yapılacak bir şey yok. Sabah gelirsiniz
Selin: Emin misin?
Tuğçe: Evet hem Savaş burada, bir şey olursa araşırız zaten
Selin: Tamam ama mutlaka ara bir şey istersen
Tuğçe: Tamam merak etmeyin
Savaş: Ali sen Nazlı'yı da al size gidin
Nazlı: Aşkım haber ver bize mutlaka
Üçümüz birlikle bize gitti. Nazlı tuvalete gittiğinde Ali'ye yaklaştım.
Selin: Ali benim hamilelik durumunu kimseye söylemesek henüz
Ali: Neden?
Selin: Herkes üzgün şimdi çok yersiz olacak. Sevinmek isteseler sevinemeyecekler üzülmek isteseler üzülemeyecekler. Böyle olsun istemiyorum.
Ali: Biz de sevinemedik ki adam gibi, kursağımızda kaldı
Selin: Emre iyileşsin de hele bir, 9 ay vaktimiz var sevinecek
Ali: İnşallah sevgilim inşallah
Nazlı salona dönüp koltuğa oturdu.
Nazlı: Sen iyi misin Selin?
Ali: Niye özel olarak kötü olsun ki? Selin bir şey mi oldu? Bak bir şey oldu da bana söylemiyorsan kötü olur? Ne oldu b-...
Selin: Ayy Ali dur bir nefes al ya
Nazlı: Sen niye panikledin ya öyle
Ali: K-karım kızım panikleyemez miyim Allah Allah ya
Selin: Bir şey yok öylesine sordu
Nazlı: Selin, söyledin mi Ali'ye?
Ahh Nazlı iyicene ortalığı karıştırdın.
Ali: Neyi? Ya noluyor burada doğru düzgün konuşun.
Selin: S-söylemedim Nazlı'cım da sayende şuan söylicez
Nazlı: Ya ben söyledin sandım ya
Ali habersiz bana soru sorarcasına bakıyordu
Selin: Biz Nazlı ile hastaneye gittik de
Çaktırmadan kaş göz yapmaya çalışıyordum
Selin: İşte hamilelik için hani
Nazlı: İşte değişmiş hamile yani uzattın sende
Ali mal olmuş bir şekilde bize bakıyordu
Nazlı: Niye üzülmedin sen?
Ali: Üzüldüm üzüldüm... Vah vahh halimize tühhhh
Gülmemek için kendimi zor tutuyordum
Nazlı: Ya siz yine yalnız kalmak için birbirinize odaya gidelim sinyali mi veriyorsunuz?
Selin: Ne ne sinyali?
Nazlı: Seks sinyali canım
Selin: Ne zaman öyle bir sinyal verdik biz ya
Nazlı: Ali hep veriyor. Ona ne zaman nerde fark etmez yani azgın teke ya o hani
Ali: Ben de buradayım farkında mısınız? Benim yanımda dedikodum dönüyor da hani
Nazlı: Oğlum siz sevişmek için Tuğçe ile Emre'nin düğününden koşarak çıktınız ya
Selin: Ayy evet ya ayıp oldu bak aklıma geldi
Ali: Ayıp filan olmadı efendim. Sizin iddianız asıl ayıptı
Nazlı: Nedenmiş o?
Ali: Bana yapılır mı bu?
Nazlı: Doğru bağımlılığın var sonuçta senin
Ali: Ne bağımlılığım varmış benim?
Nazlı: Selin bağımlılığın...
Arkadaşlar merhaba,
"İçimi dolduran nefes" hikayemle aynı anda atıyorum bölümleri. Yani onu da okuyup, oylayıp, yorumlarsanız çok sevinirim. Çünkü ikisini aynı anda götürücem ya da bitiricem. Bölümler de istek gidişatlarına göre gelecek.
Şimdiden teşekkür ederim, sizi seviyorummm :)