4. Bölüm

284 33 59
                                    

Firuze Veda Soyer:

Camın önünde bir elim yanağımda öylece dışarıyı izlerken konaktan bir hışım çıkan Serhat'i gördüm. Sinirli olduğu her halinden belliydi. Kafasını kaldırıp camıma baktığında gözgöze geldik. Biraz baktıktan sonra arkasını döndü.
Eli ensesine gitti. Boynunu ovdu.
Bu onun ikilemde kaldığını gösteriyordu.
Sonra hızla içeri girdi. Ben de tam oturduğum yerden kalmıştım ki kapım sonuna kadar açıldı ve duvara çarptı.

"Serhat?" dedim şaşkınca. Beşiğinde uyuyan Hayat ağlamaya başladı. Çiğlem de uyanmıştı.

Ben Serhat'i şaşkınlıkla izlerken o yan taraftan aldığı çantaya benim dolabımdaki kıyafetleri koyuyordu.

"Ne yapıyorsun?"

Serhat çantayı elime tutuşturup ağlayan Hayat'ı kucağına aldı.

"Gidiyoruz Firuze"

Sesimi çıkarmadım ve peşimden gittim.
'Gidiyoruz' demişti. Biz...

Çiğlem de ne olduğunu anlamamıştı.
Tam kapıdan çıkacaktık ki Azimet Hanım'ın kulakları sağır edecek derecedeki sesi duyuldu.

"SERRHATTT!!"

Serhat elimi tutup arkasına döndü.

"S-Sen ne yapıyorsun? O uğursuzun elini nasıl tutarsın!"

"Biz gidiyoruz"

"Ne demek gidiyoruz, sen beni öldürecek misin?"

İçimden 'Geber' derken içerden gelen silah patlama sesi kanımı son damlasına kadar dondurmuştu.

İçeri koşan Nevcihan ablanın,
"Neslişah" çığlığıyla Serhat'in elimi bırakıp Hayat'ı Çiğkem'e verip içeri koşması bir oldu.

Gözlerimi kapatıp Neslişah'ın bunu yapmamasını diledim.

"Umarım kendini vurmamıştır" diyerek içeri koştum.

Gördüğüm manzarayla kalakaldım. Yerde kanlar içinde yatan Neslişah yatağın üzerinde ağlayan Ömer...

Hayatımın şokunu yaşıyordum. Nasıl yapmıştı bunu kendine?

Serhat onu kucaklarken ben ve diğerleri donup kalmıştık.

O esnada yan taraftan hissettiğim darbeyle sendeledim.

"Uğursuz!"

Bu kadın yemin ederim manyak!
İçimden sabır çekip yatağın üzerinde ağlayan Ömer'i kucağıma alıp çıkmak istedim. Beni kolumdan tutup durdurdu.

"Azimet Hanım!" diye bağırıp kolumu çektim.

Sonra koşarak çıktım.

...

Hastanenin koridorunda kucağımda uyuyan Ömer ile içerideki annesine bir şey olmasın diye dua ediyordum.

Nevcihan abla Ömer'i kucağımdan aldı ve ben kalkıp Serhat'in yanına gittim.

Eline uzandım yavaşça, tutmamla Azimet Hanım'ın cırlamasu bir oldu.

Üzerime yürürken Serhat beni arkasına alıp babaannesinin karşısına dikildi.

"Sakın! Bütün bu olanların sorumlusu sensin.. Sakın başkasına atma suçu!" dedi öfkeyle.

Azimet Hanım anlığına süt dökmüş kediye döndü.

"B-Ben ne yaptım ki?"

"Ne yapmadın ki? Ben sana dedim, bu kadın olmaz! Neslişah'ı sevmiyorum dedim sen ne yaptın kafanın dikine gittin! Sen Firuze'nin benim sevdiğim kadın olduğunu bile bile amcam ile evlenmesine razı oldun! Sen varya sen..." gerisini getirmeden araya girdim.

Kara Sevda'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin