Bir Aşk Masalı "Azer&Karaca"

-39-

-39-

Gecikmeden dolayı özür diliyorum..

Online derslerimle günümü gün edip, geceleri boğuşuyorum.. :/

Bölüm değil duyuru yazıp siz bölüm beklerken haber vererek moral bozukluğu yaratmak istemiyorum bundan dolayı özür diliyorum yeniden..

Yorumlarınızı bekliyorum..

Hikaye sizce nasıl bir son ile bitecek ?

Bende sizin gibi merakla bekliyorum.

Ama sizin düşünceleriniz beni daha bir meraklandırıyor diyorum..

İyi Okumalar

: )

Aşk Masalı 39. Bölüm

Solar, zamanla aşk solar aaah
Seni hemen yorar beni, sarpa sarar

Güldün geçtin, böyle mi sevdin sen?
Yanıyorum

Yangın var, yıkılıyor dünyam
Aşkından darmadumansam
Of aman, aşkına isyan
Ah geceleri yaksam
Yangın var yıkılıyor dünyam
Aşkından darmadumansam
Of aman aşkına isyan
Ah sen de benimle yan

"Kim hele kapıyı alacaklı gibi çalan sabah sabah!" Fadik hırsla çalan kapı sesiyle uyanmış aşağıya inerken Yılmaz'da ona yetişip önüne geçmişti.

"Ana dur bakarım ben.." Yılmaz bunu söylerken kabanında bıraktığı silahı almaya kalktı ama annesi eline hızla vurunca acıyla yüzünü ekşitti. "Ana ne yapıyorsun ya? Kırdın elimi ama!"

"O silah bir daha bu evde hele ki karşımda çıkartılmayacak demedim mi ben size?!"

"Tamam ana dışarıdakiler de bize silah çekince selamın aleyküm deyip kapıyla vururuz onlara!" Yılmaz söylene söylene sinirle açtı kapıyı. Karşısında gördüğü çocuklarla güldü hemen.

"Lan sabahın köründe rüyamızı mı gördünüz ne bu hırs?" diyerek saçlarıyla oynadı hepsinin tek tek.

"Abi siz hâlâ uyuyorsunuz ama neler oldu neler.. Fadik anne nerede?"

Yılmaz arkasını dönüp annesine sorgularca baktığında kardeşlerinin aşağıya indiğini gördü.

"Ne olmuş? Neler olmuş deyin hele.." dedi Fadik öne geçerek.

"Oğlun meydanın ortasında ilanı aşk etti sonrada gitti nikah kıydı Fadik ana. Azer abi gelin getirdi sana gelin hemde gelinliği ile kaçırmış da.." Çocuk bunları gülerek söylerken Kurtuluşlar birbirine bakmaya başladı.

"Ne gelini?" diye sordu Fadik hanım. "Kaçırdı mı?" kızlar öne doğru geldiğinde. Yılmaz durumu anlayınca gözleri yuvalarından çıkacak derecede açıldı. "Hele abime bak ya.. Vazgeçtim diye hepimizi uyutup kaçırmış Karaca'yı!" demesiyle sinirle döndü Fadik.

"Karaca kim abi söylesene..." en küçük erkek kardeşi sorunca Yılmaz söylemekte tereddüt etti.

"Gelsinlerde onlara sor soracağını ben söylemeyeyim sürpriz bozulmasın şimdi.." dedi Yılmaz.

-

Azer ve Karaca banklardan birinde oturmuş karşılarındaki manzaraya bakarken Azer önüne ilk çakan simitçiden aldığı simitlerden birini uzattı Karaca'ya. Karaca gülerek aldığında artık kahkahasını içinde daha fazla tutamadı.

"Niye gülüyorsun sen yine?"

"Bana diyene bak sende hiç susmadın.."

"Gülme geliyor ne yapabilirim kızım?!"