4.BÖLÜM

55 20 2
                                    

Bu bölüm @ormaninderini kişisine ithaf edilmiştir. ❣️

~~~~~~∆∆∆~~~~
    Çok güzel rüya görüyordum. Ta ki o garip sesi duyana kadar.

"Açelyaaaaaa! Uyan lan it!"

Gözümü yarım açıp kim olduğuna baktım. Evet tam da hayal ettiğim gibiydi. Mehtap'tı. Tekrar Mehtaba popomu döndüm ve uyumaya devam ettim.

"Lan kalksana orospu"dedi tekrar beni dürterek .

"Bak Mehtap, uyku benim kırmızı çizgimdir onun için şimdi siktir git başımdan, gece de uyumadım zaten, yürü git!"dedim.

"Gece uyumamış olman beni ilgilendirmez, Bora aradı sen..."

Boranın ismini duyunca hemen yattığım yerden kalkıp , Mehtaba döndüm.

"Bora mı aradı?"dedim endişe dolu sesimle.

"Evet de , sen niye bu kadar heyecanlandın ki , uyuyor dedim zaten. Tamam dedi uyusun ellemeyin dedi. Bir de şey dedi. Onun çok işi var bu gün dedi ve kapattı"dedi.

"Çok işi mi var dedi"dedim hemen.

"Evet, ne işin var kız , hayırdır, ne işi?"dedi Mehtap dalgaya vurarak.

"Ne bilim ben be. İşim varmış-mış. Tamam , git yanımdan da uyuyayım ben biraz. Mâlum , çok işim varmış"dedim yatağa yatıp yorganı kafama kadar çektim.

Aradan en fazla 10 dakika geçmişti ki bu sefer birinin yatakta zıplaması ile rahatsız edildim.

"Açoooğğ"diye bağırıyordu bir de. Yine Mehtap'tı. Peki şaşırdık mı? Hayır!.

"Tamam Mehtap , tamam. Uyumayacağım. Ne kadar uyku varsa üstümde, aldın hepsini soktun , bir yerlerine"dedim.

"E ama , Bora arıyor, kapatayım mı yoksa, peki tamam"dediği anda telaşla telefona elimi attım ve aldım. Neyse ki kapatmamıştı.

"Efendim Bora"dedim telefonu açıp.

"Nasılsın güzelim.Günaydın, inşallah uyandırmadım"dedi.

"Yok yok , ne uyandırması,  uyanmıştım zaten"dedim.

"İyi o zaman , uyandıysan, hazır mısın reis. Adam dövmeye gidiyoruz"dedi .

"Ben o adamı değilde , seni dövmeyi heyecanla bekliyorum "dedim gülerek.

"Bak sen! Hiç şaşırmadım. Neden acaba?"dedi.

"Neden olacak, sende heyecanla seni dövmemi bekliyorsun, dayak vaktin geldi senin " dedim konuşmamın sonuna kahkahamı eklerken.

"Haklısın, olabilir. Her neyse , iki saatin var. İki saat sonra okulun önünde ol. Gelip alacağım seni. Ayrıca üzerine rahat şeyler giy , sen sadece dediğimi yapıp, tüymeyeceksin. Sende döveceksin, ona göre giyin"dedi.

"Ne giyeceğimi de mi sana soracağım. Tamam , giyeceğim , yarım saat sonra burda ol. İki saat çok fazla. Önceden planı tekrar etmemiz lazım"dedim.

"Pekâlâ,öyle olsun"dedi.

"Şimdi kapatabilirsin, çünkü, sen biliyorsun, hadi kapat, öptüm"dedim.

"Öptün mü? Bende öptüm"

"Hmm"dedim sinirle ses çıkararak.

"Hadi kapat canım"dedim.

"Tamam canım kapatıyorum artık"dedi gülerek. Ve telefonu kapattı.

    Üzerime giyecek bir şey bulmak için dolabı açıp kurcaladığımda , aklıma Bora ile ilk dövüşümüz geldi.  Bana o zaman verdiği eşofmanları giydim. Üstüme yarım atlet tarzı olan toz pembe giysiyi giydim, altıma ise kendime ait siyah taytımı giydim, üzerine eşofman ceketimi geçirince giyimim tamamdı. Sıra saçımdaydı. Saçlarımı da yüksek, sıkı bir at kuyruğu yaptım. E sonuçta dövüşe gidiyorum, değil mi?
Ve artık hazır olduğumu düşünerek kapının önüne çıktım. Bu gün pazar olduğu için kimse bir şey demiyordu. Girip çıkmakta serbesttik. 
Telefonumla Bora'yı arayıp benim hazır olduğumu söyledim. O da yolda olduğunu iki dakikaya yanımda olacağını söyledi.
Bende o esnada çantamdan kulaklığımı ve Telefonumu çıkarıp müzik dinleyebilmek için kulaklığımı telefonuma taktım. iPod'umdan Princesses don't cry şarkısını açıp Bora'yı beklemeye koyuldum.
İki dakika diyip, on dakika sonra yanımda olan bir tek benim arkadaşlarım değildir herhalde.

GECE MAVİSİ (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin