Bölüm 3

14 3 1
                                    

O gün her şeyden bir haber gittiğimiz denize Fatih abimi kaybedeceğim kimin aklına gelebilirdi ki. Filinta gibi duran 20 yaşında bir genç, deniz aşığı bir adamın, ölümüne bir deniz ve insanların sebep olduğunu.

Fatih Abim, Ayıbalığı'nın dağına çıktığında şöyle seslendiler arkadaşları.

*Fatih sen burdan denize balıklama atlayamazsın.*

Haklılardı, ordan atlamak cesaret işiydi. Atladığı yükseklikten, deniz yüzeyinin yüksekliği 15, 20 metre vardı. Aslında çok atlamıştı oralardan ama balıklama atlamamıştı hiç bu zamana kadar.

Zira, denizin dibinden, denizin yüzeyine doğru çıkan karşılıklı bakan, iki insan genişliğinde, iki sivri kaya vardı. Eğer Fatih Abim ya da bir başkası oradan atlarsa iki kaya'nın ortasına atlamak zorundaydı.

*Korkak Fatih, dişlek Fatih.* Diye alay ettiler arkadaşları.

-Benimle alay etmeyin, ben zaten burdan balıklama atlayamam ki, ama normal atlarım biliyorsunuz gördünüz.

Dedi çaresiz gözlerle.

* Hayır Fatih biz senin balıklama atlamanı istiyoruz. Normal herkes atlıyor  sen korkaksın ve dişleksin Fatih.* Dediler.

Ve ben onlara bir an saldırmak, hırpalamak, dövmek istedim ama onlar bir gruptu ve benden çok büyüklerdi, oysa ben sekiz yaşındaydım.

Sırf o çaresiz bakan Fatih abimin gözlerini görmemek, yanında ben varım, ve onla alay ediyorlar diye utanan Fatih abimi zor durumda bırakmamak, bu serseri tipli büyüklere saldırmamak için ordan ayrılmak istedim.

Fatih abimle göz göze geldik ve gözleri dolmuştu. Oysa, ölmeden önce son bir kaç kez göz göze gelişimizmiş...

Bir bahane uydurarak, yanından ayrılmalıydım, sabrım tükeniyordu alay etmelerine katlanamıyordum.

+Abi, ben kumburnu'nda yüzeceğim biraz, gelicem yanına.

Diyerek tehlikeli olmayan bir yere gittim ve bir yarım saat yüzdüm.

Yarım saat sonra Fatih abimin yanına geldiğim de anlayamadığım bir manzara ile karşılaştım.

YALNIZ ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin