uu tahminimden daha uzun
bir süre sonra attım bölümü :v
şimdi, hikayeyi planlayarak
yazmıyorum, o yüzden biraz hebele
hübele oluyor xmeşcöwğföa
neyse iyi okumalar♡
-----------------------------------Yatakta hissettiğim hareketlenme ile refleks olarak aniden bedenimi kaldırdım.
Bayan Min, oturmak üzere olduğu yatağımdan, sıçrayarak kalktı. Ani tepkime karşı o da korkmuştu. Gerilediğini görünce ellerimi kaldırarak, tutmasamda ona uzattım.
"Ah, üzgünüm Bayan Min.. Bir anda refleks olarak oldu, sizi korkutmak istememiştim."
Elini kalbinin üzerine koyarak kafasını iki yana salladı Bayan Min. Yaşı elliyi devirmişti. Ama yinede oldukça zarif ve güzel bir bayandı.
"Sorun değil oğlum, asıl ben üzgünüm, uyandırmak isterken ürküttüm sanırım."
Kafamı olumsuz anlamda sallayıp yüzüme ufak bir tebessüm yerleştirerek, odama birlikte geldiği, tekerlekli sandalyenin üzerinde olan, Yoongi'ye çevirdim bakışlarımı.
Tam gözlerimin içine bakıyordu. Bu bir ay içerisinde pek göz teması kurmamıştık onunla, yani daha doğrusu o kurmamıştı.
Bakışları derindi, evet bir şeyler düşündüğü aşikârdı. İlk defa, ilk defa onu bu şekilde görüyordum.
Gözlerimi, onun gözlerinden ayırmadan gülümsememi, o anın verdiği heyecanla olabildiğince büyüttüm.
Yorganı üzerimden atarak, bacaklarımı yataktan sarkıttım ve hemen yatağımın bitişiğinde duran Yoongi'nin ellerini tuttum.
"Tanrım.. Yoongi,"
Bakışlarını yüzümde dolaştırdı. Büyük gülümsemem dikkatini çekmiş olacak ki kısa bir süreliğine gözlerini indirdi gülüşüme. Ardından tekrar gözlerime baktı ve saçlarıma çıkardı bakışlarını.
Bir şeyler anlatmak istiyordu, benim elim ayağım birbirine dolaşmıştı. Bakışlarını takip ederken saçlarımda gezdiğini görünce, ellerimi ellerinden ayırıp saçlarıma çıkartarak düzelttim. Yüzümdeki gülümsemeyi silemiyordum.
"Ah, evet biraz dağınıklar.. Görüyorsun işte, yeni kalktım."
Küçük bir kıkırtı bırakarak, Bayan Min'e döndüm. Hareketsiz ve mimikleri yok olmuş bir biçimde Yoongi'ye bakıyordu.
"Bayan Min, iyi misiniz?"
Yoongi'nin üzerindeki sabit bakışlarını bana çevirdi. Kafasını iki yana sallayarak, mimiklerini yüzüne yerleştirip şaşkınca yüzüme baktı.
"Gördün mü? O, o sana tepki verdi."
Aniden verdiği tepkiyle tuhaf hissetsemde bir şey demeden kafamı salladım. Ardından bakışlarımı tekrar Yoongi'ye çevirdim.
Bakışlarını yere eğmiş, sakin ve derin nefesler alıyordu. Kafamı eğerek yüzüne yaklaştırdım ve kulağımı ağzına doğru yaklaştırarak aldığı nefesleri dinledim.
Nefes alırken zorlanıyor gibiydi. Kafamı geri çekerek yüzüne baktım.
"İyi misin Yoongi?"
Bakışlarını kenetlediği yerden ayırmaya tenezzül dahi etmedi. Bekledim ama bir sonuç alamayınca dudak büzerek tekrar Bayan Min'e döndüm.
"Neden gelmiştiniz Bayan Min?"
Kaşlarımı kaldırarak irisleri titreyen Bayan Min'in gözlerine baktım. Bu şeyi, oğlunun verdiği tepkiye karşı duyduğu şükrana ve heyecana bağladım.
"Oğlum, bugün eşimle bir işimiz var, Yoongi'yle gün içinde zaten sen ilgileniyorsun ama bugünlük biz evde olmayacağız. Bunu haber verecektim."
Oğlum diye hitâp ediyordu bana ve ben hiç rahatsızlık duymuyordum bundan. Hayatımda gördüğüm en iyi annelerden biriydi Bayan Min.
İşim gereğince bazı hastalarla diyalog halinde olmuştum. Dediğim gibi daha önce Yoongi gibi birine rastlamadım lâkin doğuştan gelen bu tür hastalıklı insanlar, aileleri tarafından reddedilip çocuk yetiştirme yurtlarına sevk ediliyordu.
Bazen böyle ailelere lanet okuduğum gerçeğinden asla pişman değilim. Hastanemizde bu tür olaylara çokça yer verildiğinden ötürü, minicik bedenlerin doğumdan sonra hemşirelerimiz tarafından bakılması ve hastane işi tamamlandıktan sonra ya koruyucu aileye ya da yetiştirme kurumlarına gönderilmesine çokça kez şahit olmuştum. Bu ne kadar içimi karartsa da elimden bir şey gelmiyordu. Böyle insanların soyu tükenmiyordu ve ben lanet okumaktan başka bir şey yapamıyordum.
Ah, tabii ki bu kurumlara bağış yapmayı, ziyaret etmeyi unutmuyordum. Elimden bunlar gelebiliyor ve ben çokça yapmaya çalışıyorum.
Ama şu son bir ay içerisinde evden en fazla dört beş kez çıkmıştım. Benim yaşlarımdaki gençler için bu oldukça az bir süre lâkin hayatım gereği böyle olmak zorunda ve ben bundan da pişman değilim.
Bayan Min'in dediklerinin ardından kafamı salladım.
"Sorun değil Bayan Min. Siz Bay Min'le işinizi rahatça halledin, biz Yoongi'yle yapacak şeyler buluruz."
Tebessüm ederek tekrar Yoongi'ye döndüm.
"Değil mi Yoongi?"
Cevap alamayacağımı bilsem de onunla diyalog kurmaya çabalıyordum. Yapmam gereken bir şeydi bu. Bakışlarının odağı sabitti, değişmiyordu.
Bayan Min hafifçe tebessüm ederek odadan ayrılırken konuştu;
"Biz çıkıyoruz, dikkat edin kendinize."
Arkasından tebessüm ederek duymasada konuştum.
"Ederiz."
Yataktan kalktığımda pijamamın bir bacağının yukarıya sıyrılmış olduğunu fark ettim. Gülerek eğildim ve kumaşı düzelterek diklendim. Dolaba doğru ilerlerken konuştum.
"Evet Yoongi.. Bugün biz bizeyiz. Ne yapmak istersin bakalım?"
Dolabı açarak içinden, evde giyebileceğim rahat şeyler çıkardım ve arkamı dönerek yatağın üzerine koydum.
Yoongi'nin bakışları bende olmadığı için üzerimdeki tişörtü bedenimden sıyırdım.
Size Yoongi'den bahsetmemiştim değil mi? Ah, o 25 yaşında. Benden 1 yaş büyük ama yinede benim bedenime oranla bedeni oldukça cılız. Onu hiç ayakta görmesemde benden kısa olduğunu tahmin edebiliyorum. Oldukça beyaz bir teni, sarı saçları, kahverengi gözleri var. Maalesef ki karakterine dair herhangi bir yorum yapamayacağım. Bayan Min'in anlattığı kadarıyla, oldukça sakin biriymiş. Pek çevresi olmamış hiç. İçine kapanık biri değilmiş lâkin konuşmayı da sevmezmiş. Böyle olmadan önce piano çalıyormuş.
Piano çalıyormuş, tabii ki ya..
Üzerimi giyindikten sonra hızla Yoongi'nin önüne ilerledim ve dizlerimin üzerine çökerek, kollarımı Yoongi'nin bacaklarına yasladım. Bakışlarının olduğu tarafa kafamı eğerek yüzüme bakmasını sağladım.
"Sanırım ben yapacak bir şeyler buldum.."
------------------------------------------
bu geçiş bölümü olduğundan dolayı
daha çok kamu spotlu bilgili falan oldu dlqmpdamls
bundan sonraki bölüm olaya giriş
sonraki gelişme ve son olarak sonuç
aaa cpwmfpaödşaö
neyse biraz karmaşık oldu ama umarım anlatmak istediğimi aktarabilmişimdir,
sizi seviyorum♡♡OY VERİRSENİZ ÇOK MUTLU OLURUM!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOPE SMUT #2|•OS
Fiksi PenggemarBU BİR SOPE ONE SHOT SMUT KİTABIDIR! -semeseok -ukegi -Hoseok: 24 -Yoongi: 25