Güzel bir cumartesi sabahı. Çalmayan bir alarm ve başımda dikilmeyen bir anne.Bugün planım akşama kadar uyumak olsa da, babamın gitar kursu için ayarladığı yere gidecektik. Bu yüzden bir saat sonra hazırlanıp çıkacaktım.
Kiminle nerede görüşeceğimi bilmiyordum. Babam ise kendi de fazla bilmediğinden, pek bilgi vermemişti. Ben sadece gitar çalabileceğim için mutluydum. Tabi ders alacağım kişinin iyi bir öğretmen olması da önemliydi.
Çok kötü görünmek istemediğimden, yüzüme biraz makyaj yaptım. Biraz dediğim de, koyu bir kırmızı ruj olmuştu. Sanırım sadece göz makyajı sadeydi. Saçlarımı dün yıkamıştım ve olduğu gibi bırakmıştım, pek fazla oynamak istemiyordum. Zaten dalgalı hali fazlasıyla güzeldi. Aynaya karşı gülümsedim ve mutfağa doğru ilerledim. Daha babamla buluşmama vakit olsa da, erkenden hazırlanıp sonra geç kalmak istememiştim.
Mutfakta annem tek başına sigara içiyordu. Bunu yapmamasını ona kaç defa söylemiştim bilmiyorum. Bu evde küçük bir çocuk olduğunu unutuyor. Kendi oğlunu.
''Anne.''
Bana döndü ve sigarasından bir nefes çekti.
''Efendim?''
''Evde sigara içmemen gerektiğini konuşmamış mıydık?''
''Pera, sana ne oluyor?''
''Anne, sadece Efe'nin sağlığını düşünüyorum.''
''Sen düşünme oğlumun sağlığını ben düşünürüm.''
Saçlarımı geriye attım ve sinirle iç çektim. Kötü bir şey dememiş olmama rağmen bunları söylemesi çok saçmaydı.
O sırada annem gözlerini benden çekip mutfak kapısına getirdi. Gözleri büyüdüğünde bende başımı kapıya çevirdim.
Kardeşim Efe kapının önünde durmuş ağlayarak bizi izliyordu.
Siktir.
Hemen yanına gittim ve başını öptüm.
''Ablacım, ne oldu sana?'' derken sesimi fazlasıyla düşük tutmaya çalışıyordum.
Efe annemin sigara içtiğini bilmiyordu. Ona derslerinde hep sigara kötüdür denilince çocuk sanırım annemin bunu yapmasını kaldıramamıştı.
Annem, ne kadar sorumsuzdu.
Efe'yi artık ne kadar büyümüş olsa da kucağıma alıp odasına götürdüm. Annem arkadan hala bizi izliyordu.
Efeyi odasına getirdim ve yatağa yatırdım. Onu gıdıklamaya başladığımda hiç bir çocuğun dayanamadığı gibi bağırarak gülmeye başladı. Bende onun bu haline gülerken. Kahkaha seslerimiz bütün evi kaplıyordu nerdeyse.
Durdum ve ona baktım. O da bana bakıyordu, hala yaşlı olan gözlerini sildim ve öptüm.
''Annem aslında onu içmiyordu.'' dediğimde başını salladı ve gülümsedi. Onu çok seviyordum.
''Bir daha yapmasın.'' diyip dudak büzdüğünde
Gülerek,
''Peki...'' demiştim.
Sanırım Efe'nin sağlıklı büyümesi için ikimizinde babamla yaşamaya başlaması iyi olacaktı...
-
Bir kaç saat sonra babam geldiğinde, hızlıca çantamı taktım ve evden çıktım. Anneme bir şey söyleme ihtiyacı duymamıştım. Onunla konuşmayı o kadar çok istemiyordum ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Güzel Şarkı
Teen FictionGerçek aşkın müzik ile harmanlandığı nefis bir aşk hikayesi. Doruk & Pera'nın ilham verici aşkını anlattığım hikayeme hoş geldiniz. Keyifli okumalar :)