♧41♧TRİPLER

1.2K 53 6
                                    

Selamlar. Araya biraz zaman girdi farkındayım ama toparlayacağımızı umuyorum. Uzun bir bölümle hem de.

KISA HİKAYELER'de ilk kurgunun son partını da attım. Göz atabilirsiniz.

Simge-Zaten Aşığım

Beğeni ve yorumlarını bekliyorum. Keyifli Okumalar :)

Düşünüyordum, düşünüyordum... Bir noktada gizli kalmış ve unutmaya yüz tuttuğum bir an var mı diye, bunca yıllık hayatımı baştan sona sorguluyordum ama aklıma artık sadece bir an takılıyordu. Sanki bir dönüm noktam gibi tek bir an. Belki bundan sadece bir gün önce bana 'Bu hayatta yaşadığın, seni en mutlu eden şey ne?' diye sorsalar cevabım farklı olurdu. İçimden bir ses, her nedense bir şekilde onun da Gölge'ye bağlandığını söylese de, onun olmadığı zamanlarda yaşadıklarımdan da ilk üçlük bir sıralama yapabilirdim. Ama şimdi, gecenin üzerimize çöken rehavetinden sonra, aydınlanan günle gözlerimi açtığımda bu soruya verdiğim cevabım kesindi. Zaten yaşadığım mutluluk yüzünden bir türlü sakinleşmeyen kalbimle, uyuyamamamdan önce de buna kesinlikle emin olmuştum. Artık hayatta beni en mutlu eden an, şüphesiz beklemediğim bir anda aldığım bu jestti. Geçmişime, yaşantıma, anılarıma ve kahkaha attığım onca güne ihanet ediyormuşum gibi bir hisle dolsam da, aldığım en güzel hediye de, herhalde boynumdaki soğuklukla varlığını hissettiren kolyeydi. 

Babamdan yedi yaşımda istediğim pembe bisikletin hiçbir önemi kalmamıştı sanki, abimin ilk maaşıyla bana aldığı, o zaman için son model olan telefon önemsizdi, 18 yaşıma bastığım ilk gün ailemden kopardığım izinle, tüm ısrarlarım sonucu tek başıma, arkadaşlarımla yaptığım o yolculuk bir hiç olmuştu. Damla'nın en sevdiğim müzik grubunun konserine en önden aldığı biletler, sanki yeni doğan güneşle yanmıştı. Arkadaşlarımdan aldığım beni sevindiren tüm hediyeler, bu zamana kadar yapılmış sürprizler, gelecekte tozlanmak üzere bir rafa kalkmıştı. Yapılanların hepsinde, öyle gözükse de maddiyat ön planda değildi. Hepsi de, onların bana olan sevgilerinin bir yansımasıydı aslında ve onlar da bu sevgiyi, bir şekilde aldıkları şeylerle gösteriyorlardı, hatta hediyeleri sipariş eden ben de bunu istiyordum ama yine de hiçbiri, gece yaşadığım karmaşık duygular kadar sarsmamıştı beni.

Romantik olmamasına sürekli göndermelerde bulunduğum ve attığı her adımı, söylediği en ufak bir sözü bile bir süre sonra, bu romantik bir şey olmalı diye değerlendirdiğim Gölge, romantik olmayı geçmiş, bu kadar ince düşünmesiyle de kalbimdeki tahtını sağlam kazıklarla sabitlemişti. Doğum günüm değildi, yılbaşı değildi, yıl dönümü değildi, özel bir gün değildi, sıradan sandığım bir Eylül akşamıydı, artık unutulmaz olmuştu; ondan bir talepte bulunmamıştım, böyle bir ihtimal aklımda bile değildi ama bana gelmiş, bir değil iki hediye vermişti; karşıma geçmiş, ben hâlâ, ilk gördüğüm andan sonra bile düşünmezken bana sen benim güneş ışığım oldun demişti. Evet dolaylı da olsa demişti. Doğrudan da. Bunun beni ne kadar mutlu ettiğini ise kimse tahmin edemezdi. 

Bir ilişkiye başladığımızda da mutlu olmuştum mesela, o gün de hislerimi tarif edemiyor gibi hissetmiştim ama o günden sonra üstüne katarak ilerlediğimiz ve onun beni kendince düşündüğünü hissettiğim, onca andan sonra bu durum, üstüne bir çıta kalmayacak kadar yükseğe yerleştirmişti kendini. Onu çok seviyordum. Sadece bir kere itiraf etmek yaptığım en büyük haksızlıkmış gibi gelse de, küçükken söylediğimiz kadar çok. Dünyalar kadar çok. Uzay gibi çok. Üstelik, sadece; bakışı, duruşu, yakışıklılığı, nefesimi kesen karizması, hareketleri, gücü değildi onu sevmeme neden olan şeyler. Bir şekilde varlığını her zaman hissettiren, onun da duygularının olduğunu, apaçık gördüğüm kalbiydi. Her hareketini aklıyla yapmasına rağmen, bunu kendi de söylemesine rağmen, benim yanımda; bana itiraf edemese bile kalbini de devreye sokma şekliydi. Düşünceli ve sevdi mi tam seven yapısıydı. Aslında konuştuğumuz her konuda beni düşündüğünü belli eden ve kendinden önce beni öne koyan halleriydi. Hep derlerdi ya, seni seviyorum demeden de sevdiğinizi gösteren şeyler diye, herhalde Gölge bunu kanıtlamak için varolmuş bir adamdı.

LEZÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin