1 0

2 0 0
                                    

O teneffüsten sonra Doruğu hiç görmedim. Sanki bana içini döktü ve bir anda yok oldu. Kulağımda kulaklığım, kafamı sıraya koymuş yatarken aynı zamanda gözlerimi onun sınıfına dikmiş, öylece bakıyordum. Nereye gitmiş olabilirdi ki? Belki de yine ailevi meseleler.

Bu sırada Cenk yanıma oturdu. Kafamı Doruğun sınıfından çekip ona diktim. Keyifsiz duruyordu.

''Cenk, ne oldu?'' diye sorduğumda ciddileşmiştim.

''Doruktan bana zaman ayırabildin mi Pera?'' Anlaşıldı, yine saçmalayacaktı. Onu cidden anlayamıyordum. Doruğu tanımadan bu kadar ön yargılı olmasını ve bunu bana da yansıtmasını.

''Cenk çok sıktı artık cidden.'' sesim her zamankinden sert çıkmıştı.

''Asıl sen sıktın Pera! Sen benim kardeşim gibisin ve o herifi sevmediğimi bildiğin halde sürekli onunlasın.''

''Cenk, bu sen misin gerçekten?'' derken sesim çok çaresiz çıkmıştı. Kendime üzülmüştüm.

''Beni hiç tanıyamamışsın Cenk. Ben senin canını sıkacak bir şey yapmam.''

''Seninle konuşmak istemiyorum, Pera. Kiminle nerde istiyorsan orada ol.''

Sınıftan çekip gitti, dizlerimi kaldıramıyordum olduğum yerde kitlendiğim için peşinden bile gidememiştim. En yakın arkadaşımın bana arkasını dönmesini hazmedemiyordum.

Gözlerimin yaşını umursamayarak, ayağa kalktım ve Cenk'in nereye gideceğini az çok bildiğimden oraya koşmaya başladım. Delirmiş gibi koşarken, herkesin bana bakmasını bile umursamadım. Okulun en alt katında ki merdivenlerin yanına gelmiştim. Burası Cenk ve benim ilk tanıştığımız yerdi. Yanılmamıştım yere çökmüş merdivenlerin altında oturuyordu. Dokuzuncu sınıfta annem ve babamın ilk boşandığı dönemlerde sürekli oraya gider ağlardım. Kendi kendime konuşarak, rahatlamaya çalışırdım. Bir gün yine oradayken Cenk gelmişti. Benimle uzun uzun konuşmuştu. Bende herşeyimi ona anlatmıştım. O zamandan beridir de kardeş gibi büyümüştük.

''Cenk?''

Başını kaldırmadan cevap verdi.

''Git Pera.''

''Cenk lütfen konuşmadan nasıl halledelim?''

Başını kaldırdı, ağlamaktan gözleri kızarmıştı. O an içimden sağlam bir küfür mırıldandım. Eğer sırf bana kızdığı için bu hale geldiyse kendimi affedemezdim.

''Neyi konuşacağız ki?'' diye sorduğunda derince iç çektim ve eğilerek yanına oturdum. Bu sırada beni izliyordu.

''Seni üzen şeyin sadece Doruk'la konuşmam olmadığı çok belli Cenk. Seni herkesten daha iyi tanıyorum.''

Güldü.

''Pera benim canım yanıyor.'' Anlamamıştım, son zamanlarda kötü bir şey de yaşamamıştı. Onu bu kadar üzüp yıpratan şey neydi,gerçekten bilmiyordum.

''Her zaman senin yanındayım Cenk. Bana ne olduysa anlat.''

Gözyaşlarını kazağının kolları ile sildi ve bana baktı. Mavi yeşil gözleri öyle yorgun bakıyordu ki, onunla beraber bende ağlamamak için zor duruyordum.

''Defne...''

Şimdi anlaşılmıştı. Meşhur kızımız, Defne.

Cenk'in çok aşık olduğu ama,Doruğu seven Defne.

''Defne konusunu kapattık sanıyordum Cenk?''

''O kadar kolay mı sanıyorsun Pera? Ben onu düşünmeden bir günümü bile geçiremiyorum.''

En Güzel ŞarkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin