Giriş

14 1 0
                                    

Tekerlekli sandalyenin ilerlemesi için tekerlekleri hızlı hızlı çeviriyordum. Bazen dışarda dolaşmak güzel olabiliyordu. Çocukların bakışları üstümde geziniyor anneleri beni göstermelerini gizlice engellemeye çalışıyorlardı. Ben önümdeki yanıp sönen trafik lambasıyla ilgileniyordum. Arsen gelene kadar ellerimi bacaklarımın üstüne koyup sessizce etrafımı izledim. Arada bacaklarımı hissetmeye çalıştım. 12 senedir deniyordum, umutlarım vardı. Bir gün yine denediğimde ulaşıcaktım, sopsoğuk bacaklarım ilk günlerindeki gibi ısınıcak ve ben özgürlüğüme kavuşucaktım. Arsenle evlerimizin arasında 2 sokak vardı, bizim sokağın yolları düzgündü ben rahat gelebiliyordum. Ama Arsen Senanın yardımına ihtiyaç duyuyordu. Beni görünce gülümseyişi yüzünü aydınlattı, işte bu an için canımı verebilirdim. Senaya sessizce teşekkür etti ve tekerlekleri hızlıca çevirmeye başladı tam karşımda durup bekledi. O küçücük kollarını bana uzatma çabası hoşuma gidiyordu biraz uğraşmasına izin verdikten sonra ona yardım etmek için hafifçe eğildim ve onun aksine kocaman olan kollarımı beline doladım. Garip bir şekilde üstüne işlemiş hastahane kokusunu seviyordum, eski günleri hatırlatıyordu. Sena Arsen’in arka tarafına geçip sandalyenin kontrolünü eline aldı. Ve yola devam ettik. Kulüp fazla uzak değildi ama kaldırımlardan inmek yorucuydu, her seferinde kulübün önüne gelene kadar nefes nefes kalıyordum. Kapıyı yavaşça ittim ve hemen sağa döndüm Arsen Senaya veda edip yanıma gelene kadar bahçenin girişinde bekledim geldikten sonra koşarak grubumuzun yanına gittik. Zehra sıkıca Serkan amcanın koluna tutunuyor desteğini bekliyordu. Bir süre onları hüzünle izlemek istiyordum kendimi sorgulamak istiyordum. Serkan amca uzun yıllar sonra doğan çocuğunun dilsiz olmasına rağmen her gününü şükürlerle geçiren birisiydi. Oysa ki ben bacaklarımı kullanamayacağımı koşamayacağımı, yüzemiyeceğimi, futbol veya basketbol oynayamıyacağımı öğrendiğimde bileklerimi kesmiş hastaneye yatırılmıştım hastaneden çıktığım akşam bir sürü hap içmiş ölmeyi beklemiştim bu da bir şekilde öğrenilip hastaneye midem yıkanılması için gittiğimde ucuz kurtulmuştum. Piskolog randevuları ayarlanmıştı ve hastane işlemleri bittiğinde babam ile beraber piskoloğun yanına gitmiştik. O anda Arsen odadan çıkıyordu. Sağlıklıydı, benim eksikliğimi fark etmiş ben aşkla onu izlerken acıyarak bana karşılık veriyordu. Gözlerindeki acıma pırıltılarını gördüğüm gibi bakışlarımı kapıya çevirdim, babamda tekerlekli sandalyeyi itmeye başladı. Yaklaşık 1 hafta sonra ben piskolog randevularını sevmeye başlamışken o geldi, Arsen. Göz altları şişmiş her şeyden umudunu kesmiş gibi etrafı izliyordu ikimizin gözleri birleşince gülümsedim. Gözlerini kaçırdığında tecrübesizce mora boyanmış tekerlekli sandalyesini inceledim. O kadar çocuksu, o kadar yaşam doluydu ki. Yanıma alıp saklamak istedim, cebime koyup yüzyıllarca onu sevebilmeyi istedim. Ve odadan çıktım, yanından geçerken burnumu hastahane kokusu doldurmuştu bile. Ah o huzur verici koku. ‘Özür dilerim’ dediğini duydum pürüzsüz bir sesi vardı ve harika dolgun dudakları her salisesini beynime kazımaya çalıştım. Sevmiştim, işte o anda engelsiz sevmiştim. O anda bu kıza hayallerimdeki gibi koşup sarılabiliceğimi fark etmiştim…

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 07, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BACKDOWNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin