It was always you || Larry Stylinson

"It Was Always You"

Zil sesi duyulduğunda tüm sınıf ayaklanmaya başladı Bay Benson ise bu sırada hala bize ödev vermeye çalışıyordu.Bir kaç kişi dışında kimse ödevini yapmazdı fakat Bay Benson tekrarlamaktan asla usanmıyordu.

Sandalyemi düzeltip çantamı toparlamaya başladım.Çoğu günler gibi bugün de hızlı geçmişti hayatım ev ve okul arasında geçiyordu tabiki birde kütüphanede.Ne demeliyim her şeyden uzaklaşabildiğim tek yer orası.

Çantamı omzuma alıp koridora çıktıktan sonra üstüme doğru koşan bir sarışın gördüm.

"HARRY YARDIM ET!"
Omuzlarımdan tutup arkama saklandı ve kendini gizlemeye çalıştı.Hala ne olduğunu idrak edememişken sinirli bir şekilde üstüme yürüyen Liam'ı gördüm.
"Harry çekil, arkandaki civcivle hesaplaşmam gerekiyor."

Anlamayan bakışlarımla Liam'a baktım "Ne oldu ki?"

"Yemin ederim bir sorunun yapılışına bakacaktım yanlışlıkla su şişem elimden kaydı biraz su döküldü"

"Biraz mı resmen tüm şişeyi boşaltmışsın bide mürekkeple yazılan her şeyi peçeteyle silmeye çalışmışsın tüm işlemler birbirine girmiş!" Liam sinirle soludu.

"Tamam hadi biraz sakin olalım derin nefesler." Dedim gülmemeye çalışarak.

"Şimdi ben nasıl bulucam bu soruları of Niall."

"Ben veririm soruları sonuçta aynı hoca giriyor farklı bir şey yoktur." Dedim sakince.

Niall ve Liam'ın çatışması artık o kadar alışılmış bir durumdu ki bazen komik bile geliyordu.Ama gülersem bu sefer ben de dahil oluyordum ve bu çokta istediğim bir şey değildi.Ama gerçekten  bazen aşırı komik oluyordu mesela Liam işi çıktığı gün köpeğini Niall'a bırakmıştı ve gezdirmesini istemişti.

Fakat Niall köpeğin sıkıldığını düşünüp onu salıncakta sallandırmıştı ve köpek günün sonuna kadar daire şeklinde dönerek yürümüştü.Liam bunu görünce aşırı sinirlenmişti.Aslında düşünmek gerekirse köpeğini kim Niall'a bırakırdı ki.

Liam'ın sakinleştiğini fark edince Niall arkamdan yavaşça çıktı ve konuşmaya başladı.
"O zaman iyi mi aramız?"

"Evet senle kavgalı kalamıyorum maalesef." Niall gülümsedi ve Liam'ın omzuna kolunu attı.

"Barıştık demek bana soruları deftere tekrar geçirmekte yardım etmiyorsun anlamına gelmez bu arada" dedi Liam düz bir yüzle.

"Tabikide yardım edeceğim Lima seni yarı yolda bırakır mıyım hiç."
Liam gülmeye başladı.

"Bu romantik anı bölmek istemem ama okulda insan kalmadı biz de yavaştan çıksak mı artık?"

Niall bana hızlı bir şekilde döndü "Tamam, ama evlere dağılmadan önce arbys'e gidelim lütfeeeenn."

"Kim arbys severki burger king daha mantıklı bir seçenek."dedim.

"O da olur sonuçta hepsi yemek ve ben açım."
Liam'la birbirimize bakarak gülmeye başladık.

"Tamam o zaman gidelim"

***

Burger king'e geldiğimizde Niall önden gitti.
Liam'a döndüm "Bizde oturmak için yer bulalım"

Liam kafasını salladı ve Yemek seçmeye çalışan Niall'a bağırdı.

"Bizim hamburgerlerimiz tavuklu olsun!"
Niall Liam'a bile dönmeden eliyle tamam işareti yaptı.Bizde bu sırada cam kenarındaki dörtlü masaya doğru gittik.

Oturduğumuzda çantamı yere koymuştum fakat çok geçmeden telefonumun zil sesini duyunca yerde duran çantamı alıp telefonumu aramaya başladım.