22.Bölüm Özgür Ev Cini

553 63 2
                                    


Uykusuz geçen bir gecenin ardından yine solgun göründüğümü gören Nev ve John girdiğimiz derste diken üstündeydiler. Tam ders bitmek üzereyken birden Profesör Mcgonagall'ın sihirle güçlendirilmiş sesi duyuldu.

"Bütün öğrenciler binalarındaki yatakhanelere dönsün. Bütün öğretmenler, öğretmenler odasına. Hemen, lütfen."

Öğretmen dersin bittiğini söyleyip bizleri yatak hanemize kadar eşlik etti. Sonrasında dışarı çıkmamamızı söyledikten sonra öğretmenler odasına koştu.

"Ah resmen bu sene sinirden öleceğim bu gidişle."

"Nev, John merak etmeyin. Durumların düzeleceğine inanıyorum."

İkisi de aynı anda "Hissediyor musun?" dediklerinde çevremizdekiler bize baksalar bile aldırmadılar. Sanki vereceğim cevap bu gece iyi uyuyup uyumayacağımı belirleyecekmiş gibi duruyordu.

Kitapta yazılanlara güvenmeye karar verdiğim için "Ever hatta Dumbledore'un geleceğini de hissediyorum. Endişelenmeyin." dedim. Yüzüme uzunca baktıktan sonra kendini koltuğa ilk bırakan Nev oldu John'da onu takip etti. Sanırım yıl boyunca tehlikeyi önceden "öngörmem" onları bu konuda biraz güvence vermişti.

Yarım saat sonra yarın Hogwarts Ekspresiyle evlere gönderileceğimiz söylendi. İkisinin bana baktıklarını bildiğim için sadece omuzlarımı silkmekle yetindim. Sonuçta sadece hislerim vardı ve hislerim her şeyin yoluna gireceğini söylüyordu. Kesinlikle burada ya da evde olmamızla ilgili en ufak bir bilgi kırıntı dahi vermemiştim. Yine de kendimi savunmak yerine sessiz kalma hakkımı kullandım.

Tüm öğleden sonra ortak salonda gergin bir şekilde bekledik ama kimseden bir haber gelmedi. Uyumak için yatakhaneye gittiğimde Nev ve John bana delirmişim gibi baksalar da daha fazla gergin olan o ortamda her şey yoluna girecek duruşumu koruyamayacağıma inanıyordum. Mao'yu okşarken camın önünde sonunda uyuyakalmışım.

Birden odaya birinin hışımla girip uyandırana kadar tabi ki. Sonunda işlerin yolunda gittiğini duyduğumda o kadar rahatladım ki şölene gitmektense bir an için yatakta uyumak daha cazip geldi. Ama oda arkadaşlarım tarafından kolumdan sürüklenerek yatakhaneden çıkarıldım.

"Haklıymışsın Lizy!" diye bağırarak Nev bana sarıldı. Jonh ise Nev'in arkasında durup "Senden bir an için şüphe etmiştim özür dilerim Lizy." dedi.

İkisinin gülümsediklerini görüp yanımda olmaları beni daha güvende hissettirdi. "Bu yıl tam bir kaostu, umarım gelecek sene daha rahat geçer."

"Hadi şölene gidelim büyük bir kutlama olacağını duydum."

"John senin fotoğraf makinesini de al yanına sanırım bu şölende olanları da eklediğimizde Yıllık tamam olur."

"Emredersin Patron!"

Şölendeki herkes istisnasız pijamalıydı. Profesör Dumbledore yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bu seneki sınavların iptal olduğunu ilan ettiği an bu yılın en muhteşem anıydı. Hangi bölümden olursa olsun tüm öğrenciler gönülden alkışladılar. Taşlaşan öğrenciler tek tek salona geldi. Hatta şölenin sonlarına doğru Azkaban'a gönderilen Hagrid bile tatlılar kısmına yetişti. Sırlar odası olayını kapattıkları için 400 puanla ödüllendirilen Harry ve Ron'a gönülden bir 400 puanda ben verdim. Sonuçta tüm yıl karın ağrılarımın, uykusuz gecelerimin ve tüm korkularımın sebebiydi.

Ertesi gün yurtta en geç uyanan bendim. Kalktığımda yatakhanede ki tüm kızların çoktan gittiğini fark ettim. Dün gece o kadar çok yemiştim ki hala açlık hissetmiyordum bende yatakta biraz yuvarlanmanın zararı olmaz diye düşündüm. Mao benimle aynı fikirde olmadığı için sürekli mırlyordu. Ona yemini verdikten sonra boş boş pencereden dışarı bakmaya başladım.

Yeniden Doğduktan Sonra Sakin Bir Hayat İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin