Cevapsız Sorular

2.3K 71 3
                                    

Vücudum soğuk zeminle buluştu.
-
Uyandığımda beynimdeki soru işaretleri artmıştı. Kimdi bu kız? Bu gördüğüm bir rüya falan mıydı? Öyle olmalıydı,çünkü gerçekte hiçbir insan aşık olduğu kişiyi unutmaz. Yine de bu kişi ben iken bu olasılık gözardı edilemezdi.
-
Yaklaşık yarım saattir odamdaki yatağa yatmış tavanı izliyordum. Gözlerimi her kapattığımda aklıma o geliyordu.
-
Şebnemin ağzından
Hastaneden çıkmış eve gidiyorduk. Herkes benim iyileşmeme seviniyordu. Followerlarımdan gelen 'geçmiş olsun' mesajları dizimdeki telefonumun titremesine neden oluyordu.Bense Selimi ve o halini düşünüyordum. Beynimi kurcalayan bu düşüncelerim bildirim sesleriyle dağılıyordu. En sonunda dayanamayıp telefonu kapattım. Eve vardığımızda kendimi saatlerdir uyumama rağmen yorgun hissediyordum. Bunun sebebi ruhen çökmüş olmamdı. Aslında onu görmeyi deli gibi istiyordum. Ama o beni tanımıyor, yaşadıklarımızı hatırlamıyor gibi davranıyordu. Ve ben bu kadar aşağılanmayı hak etmemiştim. Tamam, belki biraz çektirmiş olabilirim ona ama o da bana resmen hakaret etmişti. Ve Şebnem Gürsoy kendine yapılan iyilikler gibi , aynı zamanda kötülükleri de karşılıksız bırakmazdı. Biraz da Selim Beyimiz sürünsün değil mi?
-
Selimin ağzından
Yaşayan bir ölü gibiydim ve Şebnemi düşünmekten başka bir şey yapamıyordum.
-
"Şeeebneem. Nerdeymiş bu kaza yapan kuzucuk? Hanimiş Şebnemcik?"
"Off Özgür yaa."
"Dıt! Ne özgürü beaa. Senin karşında anlı şanlı Akif Tatlıcı var."
"Özgür. Ben sana sonuna kadar Özgür diyeceğim var mı?"
Ayağa fırlayarak "Var!" Dedi ve ateş saçan gözlerimi gözlerine dikmemle ani bir şekilde koltuğa oturdu. Bu ani düşüş nedeniyle Almilla koltuktan zıplayarak yere düştü.
Tabi Can ve ben bu duruma kahkaha atarak güldük.
"Can'cığıım."
"Efendim Şebo"
"Tatlış.. Canımm. Bebiş."
"Ne isteyeceksin Şebnem?" Dedi ve elini beline koyarak bana baktı. Ben bu manzara karşısında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Şey! Ben biz şeye gitsek. Ya anla işte Bara."
"Hayır."
"Neden yaa?"dedim ve gözlerimi kocaman açıp alt dudağımı titretmeye başladım.
"Çünkü çok içiyorsun sonra Seliim Seliim Aşığııam. Diyorsun."
"Pis" diyerek Canın omzuna vurdum. "Pis adamlar. Hepiniz pissiniz."
"Aa!" Dedi Özgür. "Benim ne suçum var Şebo." ben sadece gözlerimi devirmekle yetindim.
"Gidiyoruz dimi Can'cığım"
"Tamam ama Selim de gelecek."
Daha itiraz edemeden Almilla lafa daldı.
"Eveet eveet Selim de gelsin çok eğleniriiz." Dedi ve ellerini çırptı.
"Yaa hayır. O varsa ben yokum."
"İyi tamam. Biz gideriz sen gelmesen de olur. Biz sinema selfiesi çekilirken sen de sümüklü mendil selfiesi çekilirsin."
Elime geçirdiğim ilk yastığı Canın suratına fırlattım.
"Sen sat beni hemen. Nasıl kankasın sen anlamadım ki ben. Sen git Selimine."
"Ben Şebnemin yanındayım. Yemiyo kıymetli." dedi Özgür.
"O son dediğin lafa rağmen yine de sağol. Can çok satanlar listesinin başıyken, sen yükselen parçalarda rekora doğru depar atıyorsun Özgür, Bravo."
"Heyt. Hemen yavşama adamıma beaa." diye sert bir çıkış yaptı Almilla.
"Off sıktınız tamam Selim gelmez Şebnem."
"Canıım."
-
Selimin ağzından
Rahatlamak için kendimi bir bara attım. Arka arkaya en az on bardak içmiştim. En sonunda bulanık görmeye başlarken Şebnemi görmemle dudaklarına yapışmam bir oldu.
Ve yine bir kesit.
/Öpmeye doyamadığım dudaklarından ayrıldım. Yüzüne baktığımda heyecandan mı utançtan mı yoksa kızgınlığından mı bilemediğim kızarmış yanakları nefes nefese kalmış hali ve kocaman gözleriyle bana baktı. Aşkım ona baktıkça artıyordu.\

Sevmek Zormuş Be...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin