"Bu planın işe yarayacağından emin misin? Adam onu saman altından sorguladığımızı fark ederse gerçek anlamda boku yeriz, biliyorsun."
"Sanki şu anda bokun içinde değilmişiz gibi konuşuyorsun Azra. Rahatla biraz. Renk vermeden oyna yeter, adam zaten yaşlı."
Emre'nin akıl sır erdirilemeyen planları Azra'yı tedirgin etse de onun peşine takılmaktan başka çaresi olmadığını anladığında oynaması gereken silah tutkunu kadın rolüyle bütünleşti. Plana göre ikisi dükkana girip ciddi bir tavırla satıcı Vladislav Ledyakhov'a birkaç soru soracak ve dükkana gelip Fatih 13'ü satın alan kişiyi bulmaya çalışacaklardı.
Azra daha dükkanın kapısından içeri girmeden heyecanlanmıştı. Kapının önündeki dev panelde dükkanın adı olan "сезон: охоты¹" yazısı kazılıydı ve renkli ışıklarla yanıp sönüyordu. Dükkandan yaklaşık yüz metre ötede poligona benzer bir alan vardı ve hedefler tam on ikiden vurulmuştu.
Şahin gözlü bir adamla karşı karşıya oldukları belliydi.
"Sen hacker değil misin? Neden adamın bilgisayarına sızmayı falan denemiyorsun?"
"Adam hakkında hiçbir şey bilmeden nasıl bilgisayarına sızabilirim? Adamın ne sosyal medya hesabı var ne de başka bir şeyi... Hem o dediğin için zaman lazım ve bizim zamanımız yok. Söylenmeyi bırak artık."
"Bu yaptığımızın geri dönüşü yok."
"Hayretler içindeyim... Yoksa korkuyor musun sen?"
Azra gözlerini devirdi, ellerini açık kahverengi kalın ceketinin yünlü ceplerine sokuşturdu. Bu cekete zamanında çok para vermişti fakat zerre kadar pişman değildi. Çünkü en dondurucu havalarda bile vücudunu sıcacık tutuyordu. Soluk aldıkça yakalarından yoğun bir parfüm kokusu geliyordu. Deniz yakın zamanda bu ceketi giymiş olmalı, onun parfümünü her yerde tanırım.
"Ben hiçbir şeyden korkmam. Sadece elimiz boş döneceğimize dair bir his var içimde."
"O halde işe yarar bir şeylerle dönmemiz için dua etmeye başlasan iyi edersin."
Emre yanıt vermesini beklemeden kapıyı ittirdi ve ikisi birlikte silah dükkanına adım attılar. Azra etrafındaki duvarlarda asılı duran silahları görünce kendini asker gibi hissetti.
Dükkanda silahların yanı sıra av ve dalış kıyafetleri de bulunduğunu görünce rahatladı. Burayı sadece av malzemeleri satan bir yer olarak hayal ederse endişelenmesine gerek kalmaz diye düşünüyordu.
Sorgulayacakları adam tezgahın arkasında dikilmiş, elindeki parlak gümüş renkli tabancanın içini temizliyordu. Silahların temizliğini yapmak hayati önem taşıyordu. Eğer düzenli olarak temizlenmezse silah tutukluk yapabilir, verimli çalışmayı kesebilirdi. Azra kendi silahını epeydir temizlememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahtan Koyu
Fanfiction"Kalbim saf iyilikle beslendiği sürece dışım varsın, siyahtan koyu gözüksün." Bir parça kızıl, bir tutam mavi: Onlar büyük bir planla hapishaneden kaçmış iki kadın da olsa, birbirlerinin kalplerinde hala birer mahkumlar. Azra ve Deniz kaçak olarak y...