Bölüm 20

19.4K 1.2K 1K
                                    

Ömer Kılıç

Ela'nın dedikleri kalbime hançer misali saplanıp yüreğimi dağlarken öylece sevdiğim kadının gözlerine baktım.

Ela'nın dedikleri kalbime hançer misali saplanıp yüreğimi dağlarken öylece sevdiğim kadının gözlerine baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elalarından korku, endişe ve panik gibi birçok duygu geçiyordu. Kalbim acısıyla kasılırken Ela;

"Ömer..." Dedi ama devam etmesine izin vermedim.

"Hep böyle mi olacak?" Sorumu anlamamış olacak ki yüzüme boş boş baktı.

Öfke ve acı birleşmiş benliğimi ele geçirmek için savaş açarken sakin kalmak için derin birkaç nefes aldım.

Kaçırdığım bakışlarımı yeniden elalarına diktiğimde;

"Nasıl yani?" Diye sordu.

Dudaklarımda acı bir gülümseme peydah olurken uzun uzun gözlerine baktım.

"Seni ilk gördüğüm günden beri senin için, sana rağmen bile savaştım. Hala da bizim için büyük bir savaş veriyorum. Sakın yanlış anlama asla bundan şikayetçi değilim. Sen verdiğim her savaşa misliyle değersin." Sözcükler ağzımda acı bir tat bırakırken boğazım düğümlendi.

Birkaç kez yutkunup beni boğan düğümü çözmeye çalıştım.

"Ömer ne demek istiyorsun anlamıyorum?"

"Sen hiç benim için mücadele etmeyecek misin Ela? Önümüze çıkan her zorlukta hep ilk vazgeçtiğin ben mi olacağım? Senin gözünde savaşmaya değer değil miyim?" Sesime yansıyan kırgınlığıma engel olamazken bakışlarımı kaçırdım.

Gözlerim dolduğunda sertçe göz kapaklarımı kapatıp yaşların akmasına engel oldum.

Sevdiğim kadının gözlerimin içine bakarak benden bir kez daha vazgeçmiş olması kurduğum tüm hayallerin başıma yıkılmasına sebep olmuştu.

Acı katlanılmaz bir hal alırken ağzımı açmaya korktum. Sanki dudaklarımı aralasam içimde başlayan yangın dışarı taşacak ve her şeyi yerle bir edecekti.

"Ömer'im." Ela kollarını boynuma dolağında bende titreyen ellerimi beline sardım.

Kollarımın arasındaki kadını kaybetmekten ölesiye korkuyordum. Bende öyle bir yer edinmişti ki onsuz bir hayatı düşünmek bile haram olmuştu.

"Ela'm." Kokusunu derin derin solurken boynumdaki kollarını biraz daha sıkılaştırdı.

"Ben senden vazgeçmiyorum sevgilim. Seni bu kadar çok severken nasıl vazgeçtiğimi düşünürsün?" Sözleri acıyla kasılan kalbimin rahatlamasını sağlarken ondan biraz uzaklaşıp gözlerine baktım.

Aşık olduğum elaları benim yüzümden dolmuştu. Uzanıp iki gözüne de birer öpücük kondurdum.

"Ağlama şuri. Ölürüm akacak tek damla gözyaşına."

MefhumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin