-1-

2K 82 394
                                    

(Bol bol satır arası yorum yapın bebeklerim sizi seviyorum)

Ceylan Kartal

"07.01.2004. / Almanya/İmmenstadt

'Annem elimden tutarak beni yeni okuluma getirmişti. Herkesi okula babası getiriyordu, "Anne beni neden babam getirmiyorr" diye sorduğumda annem yanıma çöktü ve "Çünkü senin baban hepsinin babasından çok daha özel." diyip yanağımdan öptü. "Özel Kuvvetler Askeri olduğu için mi çok özel?" diye sorduğumda ise gülümsedi ve "Evet hayatım, senin baban hayat kurtarıyor ve ülkemizi koruyor" dedi.

"Ama anne burası Türkiye değil kii, biz Türk değilmiyiz?" diye sorduğumda ise derin bir nefes alarak, "Geri kalanını evde konuşalım olur mu bebeğim. Sadece şimdilik şunu söyliyeyim, şuan da burada görevde tamam mı?" diyip duraksadı ve "Kimseye babanın Özel Kuvvetler Askeri olduğundan bahsetme tamam mı? Sadece Asker diyebilirsin" dediğindeyse hiçbir şey anlamamıştım ama tamam anlamında başımı salladım.

Çok korkuyordum çünkü hiçbirinin dilinden anlamıyordum. Ben sadece Türkçe biliyordum ve burda kimse bizim dilimizden konuşmuyordu. "Anne ben ne yapacağım, Almaların konuştuğu dilden bilmiyorum benn" diyerek ağlamaya başladım. "Ooo bebeğim ağlamaaa" diyerek sarıldı bana annem. "Öğretmenin Türkçe biliyor o sana yardım edecektir" dediğinde o kadar mutlu olmuştum ki anlatamam.

Sınıfa girdiğimde Özlem öğretmenim bana adımı sordu hem de Türkçee. Tanıştıktan sonra, bana boş olan bir yer gösterdi ve oturdum. Onlardan sonda başladığım için, onlar zaten tanışıyorlardı. 1. Sınıfın 2.dönemi gelmiştim sanırım. Yani şuan ikinci dönemdi. Ben sonradan gelmiştim. Ben zaten kendimi bildim bileli hep sonradan gelen kişi oldum. Iı yani 4 yaşımdan beri falan. Babamın işi yüzünden hep yer değiştirmiştik. Almanyadan önce, Katar'daydık. Ondan önce ise Kıbrıs'taydık. Fotoğraflarım vardı ama ben Türkiyeyi hiç hatırlamıyorum.

Öğretmen tüm öğrencilere Almanca bir şeyler söyledi. Tabii ki anlamadım, tek anladığım adımı söylediğiydi. Sonra hepsi bana doğru dönüp "Halloo Ceylan" diyerek konuştular.

Acaba arkadaşım olacak mıydı? Burada hiçkimse benim dilimden anlamıyordu. Bu beni cidden çok korkutuyordu. Artık gerçek bir arkadaş istiyorummm. Yanımda getirdiğim defterlerden birini çıkarttım ve resim yapmaya başldım. Haa haberiniz olsun diye söylüyorum, öyle çöp adam falan değil, cidden hoşuma gidiyor yapıklarım. Ego kastım biraz özür dilerim ama yaşıma göre baya iyi çiziyormuşum. Öğretmenlerim ve annemler öyle diyordu.

Madem buradaki tek Türk'üm kendimi eğlendirmem lazım. Resim çizeyim bari, çaprazımda diğerlerinden daha tatlı gözüken bir çocuk vardı. Ben de onu çizmek istedim. Arada bakıp, çizmeye devam ediyordum. O da döndü ve bana baktı, bana bakınca korktum, çünkü genelde beni hiç sevmezlerdi. Bir önceki okulumda benimle hep dalga geçerler ve beni ezerlerdi. Hele burnumun üzerindeki çillerimle dalga geçmeleri beni çok üzüyordu.

Tekrardan göz ucuyla baktığımda bana bakmaya devam ediyordu, elini kaldırıp salladı. Şaşırdım tabi, bende aynı şekilde karşılık verdiğimde çocuk gülümsedi ve önüne döndü.

Ders bittiğinde benimde resmim bitmişti. Az önceki çocuk geldi yanıma ve "Merhaba, hoş geldin Ceylan" dediğinde gözlerim de ağzım da ardına kadar açılmıştı.

"S-Senn Türkçee biliyorrmusunnn?" dediğimde gülmüştü "Evet, biliyorum. Ama daha çok Almanca konuşuyorum" dedi, zaten ufak bir aksanı vardı.

Yolu Yok, Ati242Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin