Merhaba arkadaşlar. Bildiğiniz üzere Yaramaz deha okunmuyor diye final yaptım ve bunada aynısını yapmak istemiyorum. Lütfen votelerinizi verin, yorumlarınızı yapın ve birilerine önerin, ne kadar büyürsek kitap için o kadar iyi olur. Görüyorum çünkü sadece beş bölümlük hikayeler 40.bin kişi okumuş ama bizim bayağı bir bölümümüz var lütfen herkese önerin kitabı.
Hastaneye giderken yolda ağabeyim aramıştı ve kulaklığımı takarak cevaplamıştım.
"Efendim ağabey?" Biraz hızlı gidiyordum ama kimseye zarar vermeyecek şekildeydi.
"Iyi misin?" Diye sormuştu. Bu soru insana kendinin önemsendiğini hissettiriyordu, annem ve ağabeyim önemsedikleri için mutluydum.
"Futbolcularım sakatlandı, gerçi bir tanesi önemsiz ama... onları görmeye gidiyorum, bu durumda ne yapacağımı bilmiyorum! Ciddi bir sorunları olursa, onlara nasıl söylerim futbol oynayamayacaklarını?" Sesim çaresiz çıkmıştı. Futbol onlar için bile lutuf ve bunu nasıl bırakacaklarını bilmiyorum.
"Öncelikle sahada o duruşun ve o koça haddini bildirdiğin için seninle gurur duyuyorum ve farkındayım, futbolcuların çok sert darbeler aldı, bunlar futbol hayatlarını bitirir mi? Bitirmez mı? bilmiyorum ama her konuda onları desteklemelisin! Onlar senin için savaştılar, bu kim olursa olsun övgüyü hak eder bir şey! Senin takımını ayakta tutacağını biliyorum, onlara güç ver. Seni seviyorum, dikkat et kendine" diyerek sonlandırdı aramasını, biliyordu olumsuz cevap vereceğimi bu yüzden direk kapatmıştı.
Hastanenin önüne geldiğimde trafiği kapatmayacak şekilde park ettim ve hızlıca giriş kapısının olduğu yere adımladım. Bizim takım otobüsüyle bütün medya mensupları hastanenin önünde bekliyor ve bilgi için çırpınıyorlardı. Onlarla konuşmamak için Ekin'i aradım.
"Alo Ekin, kapının önündeyim ve bir sürü gazeteci var! Onlara görünmeden beni içeri sokabilir misin? " adım sesleri gelirken Ekin'in koştuğunu anlamıştım.
"Tamam arkaya gel seni oradan alayım, bizde arkada inip gazetecileri şaşırtmak için otobüsü öne gönderdik." En azından bu konuda iyiylerdi.
"Tamam ben geçtim, kapıdan içeriye girdim girişte bekliyorum seni!"dediğimde nefes nefese
"Tamam olduğun kattayım, birazdan orada olurum."deyip kapattı.
Iki dakika geçmemişti ki Ekin önümde bitti.
"Neredeler?" Nasıl olduklarını soramıyordum, tedirgindim.
"Doktorlar müdahalelerini yaptı ve onları odalara aldı. "Ekin nasıl olduklarını sormam için bakarken gözlerimi kaçırıp yürümeye başladım.
"Hadi gidip şu sıpaya bakalım!" Öksürür gibi yaparak bana alttan alttan mesaj vermişti.
"Sıpalara diyecektim!"deyip yapmacık bir gülümseme gönderdim. Biraz yürüdükten sonra asansöre binip üçüncü kata çıktık ve asansörden inip yürümeye başladık, gittikçe geriliyordum, onlara kötü haber vermek istemiyordum, bu çok zordu. Ekin eliyle
"Burası Kadir'in odası..."cümlesi içerden çıkan doktorla yarıda kalmıştı.
"Merhaba Yağmur hanım" beni tanıyordu, bu iyi bir şey miydi?
"Merhaba, o iyi mi? Yani fut....bol, yani bir daha saha...ya, yani..."cümlemi anlayışlı bir gülümseme sunarak kesti.
"Merak etmeyin, ayağında kırılma yok, kas dokusu hafif zarar görmüş. Orta derecede ayağında çatlak var. Genç olduğu için çok çabucak çatlama kaynayacak ama bir ay oyuncunuzu oynatamazsınız, bir aylık süreçte fizik tedavisi yapılacak çünkü" gülmeye başlarken gözlerim buğulanmaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
360 DERECE AŞK
Novela JuvenilKapak yapımı: soranoldumubeni Yağmur bir ailenin tek kızıdır. Babası dünyaca ünlü bir teknik direktör olan Yağmur, çocukluğunda futbolla baya ilgilenmiştir. Ama büyüyünce bir teknik direktör olacağını bilmiyordur. Yağmurun babası, kendi işini ve ünü...