5.BÖLÜM: Henüz Tanımıyorsun

174 43 3
                                    

*Ve bir anlığına sanki kalbim durmuştu.*

03 Ekim 2019

04:12

"Je lui dirai les mots bleus

Les mots qu'on dit avec les yeux

Parler me semble ridicule

Je m'élance et puis je recule

Devant une phrase inutile

Qui briserait l'instant fragile

D'une rencontre

D'une rencontre"

Arabada çalan şarkıyla neredeyse herkes uyukluyordu, öndeki ikili hariç. Miraç. ve Orhan. 

"Bir de taze Arya'mız var!"

"Bir tane de Derya'mız var."

"Heyecanlıyız, farkındasın?"

"Farkındayım. Umarım bir şeyler bulabiliriz."  O sırada araba yavaşlamıştı, petrole giriş yaptığımızı fark ettim. 

"İhtiyaçlarımızı karşılayalım, neredeyse bir saatlik yolumuz kaldı. Sonra devam edelim." Dedi ön koltukta oturan Miraç. Orhan ise diğer ikiliyi kaldırmaya çalışıyordu. 

Hızla inip, etrafıma bakındım. Lavabo logosunu görünce, oraya yöneldim. İşimi halledip, markete giriş yaptım. Sert bir kahve almak istiyordum, şayet param olmadığı aklıma gelmişti. 

"Aramızda, al hadi." Dedi arkamdan gelen bir ses. Sesin sahibini iyi biliyorduk. Sebepsizce ona sarılmak istedim, tam şuan. 

"Bunu yapmana gerek yoktu, teşekkürler." Onu kırmamak için bir tane alıp kasaya yöneldim ve gerisini ona bıraktım. Marketten çıkarken Orhan'la karşılaştık, diğer kahveleri  ona uzattı Miraç. Ve yavaşça gidişini izledik. 

"Bazen seni anlamıyorum." Dedi,  Miraç kahvesinden bir yudum alırken.

"Çünkü, henüz beni tanımıyorsun."

"O kadar araştır-" Derken sözünü kestim, ama gözlerim ona değil karşıya bakıyordu. 

"Beni değil, ailemi araştırdın. Yerimi buldun ve kaçırdın. Benim, sadece ailemi biliyorsun. Beni tanımak isteseydin, sadece bana odaklanırdın." Deyip hızlı adımlarla ondan uzaklaştım. 

"Neden yaptın bunu?"

"Bir sebebi yok, doğru olanı yaptım."

"Bazen bende, seni anlamakta güçlük çekiyorum."

"Değil sen, değil Miraç. Kimse Arya'yı tanımıyor Derya."

"Bu biraz ağır olmadı mı?"

"Belki."

🗣

İzmir'e gelmiştik, hatta bir otele bile yerleşmiştik. Azra ile aynı odayı paylaştık ve diğerleri ise ayrı odalara. 

"Nasıl hissediyorsun?" Diye sordu yatağa oturan Azra.

"Garip."

"Biliyor musun? Annemi ve babamı hiç görmedim, ufak bir fotoğraf karesi işte." Dedi sırada eline sırt çantasına attı.  Küçük bir kağıt parçasını bana uzattı, elinden yavaşça aldım.  Üzerinde bir kadın ve erkek, iki kız bebek aynı kıyafetleri giydirmişler. Tek yumurta ikizi diyeceğim ama benzemiyorlar. Çift olmalılar.

"Asıl ailem bunlar." 

"Nasıl gelişte bu durum, bu kadar?"

"Beni evlatlık alan annem verdi bu fotoğrafı. Sadece bu kadar. Biraz olsun seni anlayabiliyorum." Dediği sırada yatağından hızla kalkıp bana koştu. Sıkıca bana sarıldı. Onu cevapsız bırakmamak için karşılık verdim. 

Çok geçmeden, yataklarımıza yerleşmiştik. Hatta Azra uyumuş bile olabilir.

"Giriş yapıyoruz sahalara sanki?"

"Sanki?"

🗣

"Arya, uyan. Kahvaltıya ineceğiz."

"Tamam, geliyorum." Bir anlığına sanki nerede olduğumu unutmuştum. Uyku mahmurluğuyla telaşla kalktım. Etrafıma bakındın, nereye geldiğimi, neden geldiğimizi ve niçin burada olduğumuzu idrak ettim. 

"Kapıda bekliyorum, biraz hızla ol." Deyip odadan çıktı. Günlük işlerim için lavaboya yöneldim, işimi bitirip soğuk suyu yüzüme çarptım. Salaş tişört ve eşofmanımı alıp üzerime geçirdim. Azra hiç bir eşyasını bırakmamıştı. Kalan eşyalarımı alıp sırt çantama tıkıp kapıya yöneldim. 

Tek kelime etmeden Azra'nın peşine takıldım. Alt katta otelin lokantasına indik, bizi bekleyen üç erkeği görüp, yanlarına oturduk.  Azra Orhan'ın yanına, Elyas'ın yanına da ben geçtim. 

"Günaydın sevgilim." 

"Iy cıvık cıvık aşklara gelemem, uzağa gidin." Dedi Elyas. Hafifçe gülüp "günaydın." Dedim.

"Günaydın." dediler hep bir ağızdan. Kahvaltılıklar gelince sessiz bir şekilde yemeğe koyulduk. Uzun zamandır böyle bir kahvaltı görmemiştim. Buna biraz olsa da üzülmüştüm ama konumuz bu değildi. 

Hesabı ödeyip, otelden çıkmak üzereydik. Miraç yanıma yaklaşıp "Hazır değilsen bekleyebiliriz." Dedi kulağıma doğru. 

"Hayır, hazırım." Telefonundan bir şeyler kurcalayıp bana uzattı. "Adresi ayarlayabilir misin?" 

"Henüz unutmadım." Diyerek telefonu elinden ayarlayıp konumu hazırladım. 45 dakikalık yol vardı önümüzde, ne kadar kısa sürerse o kadar iyiydi benim için. 

SESSİZ ÇIĞLIK  🗣 | Tekrardan Düzenleniyor..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin