Park Chaeyoung...
Dağ evine geldiğimizde direk arabadan inip. Evin kapısına doğru yürüdüm. Kapıya geldiğimde ayağımla tekmelemeye başladım.
Kapıyı taeyoung açtığında beklemeden omzuna vurup içeri girdim. Salona girip direk koltuğa yayıldım.
Evi incelemeye başladım. Çoğunlukla kahverengi kullanılmıştı. Salonla mutfak birleşikti. Salonun yan tarafında merdiven vardı yukarıdada odalar vardır herhalde.
Odayı incelemeyi bitirerek. Derin bir şekilde oflayıp kafamı koltuğun arkasına attım.
Lucas: nesi var bunun?
Chae: bir şeyim yok.
Lucas: peki öyle olsun.
Kafamı tekrardan geriye atıp tavanı izlemeye başladım. Aklıma jimin'in gelmesi normal miydi?
Kesinlikle normal değil. Jennie unnie gelirken bts'in arabası yan tarafta dediğinde kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı.
Neden?
Ya yarın jimin'i gördüğümde kalbim yine hızlı atarsa. Jimin'i sevmekten gerçekten çok korkuyorum.
O playboy ben ise hayatında sadece 1 sevgilisi olmuş bir kızım. neyse neyse bunları düşünmemem gerek.
Chae: eeee napıyoruz şimdi?
Jisoo: ben acıktım ramen isteyen var mı?
Herkes onaylayan mırıltılar çıkartınca jisoo unnie mutfağa doğru ilerlemeye başladı.
Jisoo: ramenler hazır biri gelip götürsün şunu.
Mutfaktan jisop unniemin sesini duyunca Lucas kalkıp mutfağa doğru ilerlemeye başladı.
NCT çok fazla üyeli bir gruptu. Her türlü şeyi yapıyorlardı. Adam öldürme, silah kaçakçılığı, uyuşturucu kullanma ve satma... kısacası her türlü boka bulaşmışlar.
Buraya 9 kişi gelmiştik. Jaehyun, Lucas, Haechan, Taeyong, Jaemin, jisoo, lalisa, jennie ve ben gelmiştik. Diğerleri neden gelmemişti bilmiyorum.
Düşüncelerimi bölen jaehyun'un sesi oldu.
Jaehyun: chae gelsene.
Yanlarına gidip jisoo unniemin yanına oturdum. Herkes ramenini yerken televizyondaki görüntü gözlerimin büyümesine neden oldu.
Lalisa manoban...
Chae şuan televizyona gözlerini açmış bir şekilde bakıyordu. Merak edip bende oraya baktığımda aniden ayağıya kalkmama engel olamadım.
Lalisa: bts kaza yapmış!
Jisoo unniem ile jennie unniem bana salak salak bakarken kapıya doğru koşmaya başladım. Kapıya geldiğimde chae'de yanımda belirdi. Gözleri dolmuştu.
Kafama takmadan dışarı çıkıp arabaya bindim. Jisoo unniem ile jennie unniem arkamdan bağırıyordu ama duymuyordum. Chae'de yanıma bindiğinde gaza basıp ilerlemeye başladım.
Hastaneye geldiğimizde kapının önü magazincilerle doluydu. Hızla kapıyı açıp indim kameramanlar anında bize dönerken magazincilerde bize dönmüştü.
Herkes etrafımızı sarınca zorla aralarından çıktık. Hastaneye girince hemen resepsiyona gidip tam jungkook'un odasını sorucakken chae araya girdi.
Chaeyoung: park jimin'in odasını söyler misiniz?
Kadın: 13.kat 102 numaralı oda.
Cevap verme zahmetine girmeden asansörün tuşuna bastım asansör anında açılırken içine girip chae'nin tuşlara basmasını beklemeden ben bastım.
Asansör yukarı doğru çıkarken içimde çok kötü bir his oluştu. Asansör 13.kata gelince kapıları açıldı ve anında dışarı çıktım. Koridorun sonuna baktığımda bts'in aileleri olarak düşündüğüm kişiler vardı. Ve 3 tane erkek vardı.
Hemen yanlarına gidip konuşmaya başladım.
Lalisa: jungkook nasıl bir şeyi var mı?
Namjoon: sen Lalisa olmalısın.
Lalisa: evet.
Namjoon: jungkook şuan ameliyatta karnına arabanın ön camı girmiş.
Lalisa: ne!
Gözlerimden yaşlar akarken kendimi iyi hissetmiyordum. Başım dönmeye başlarken bir el belimi kavradı. Daha fazla dayanamadım ve kendimi bıraktım. Son duyduğum jisoo unniemin lalisa diye bağırışlarıydı...