Okul bitikten sonra çantamı aldım. Sınıfın kapısının önünde bir sürü öğrenci vardı. "Neler oluyor?" Dedi Uraraka
"Çıkamıyoruz neden buradalar?"dedi Mineta
"Rakiplerini inceliyorlar İşte be!" Dedi Bakugo her zamanki gibi sinirle
Bakugo kapıya yürüdü "bir anlamı yok çekilin buradan ayak takımı!"
"Tanımadığın insanlara ayak takımı diye hitap etme." Dedi Lida
"Size bakmaya geldiğimiz doğru ama siz de çok alçak gönüllüymüşsünüz." Dedi arkadan bir çocuk öne gelerek mor saçları havaya dikilmiş darma dağındı. Bu çocuğu biliyordum. Zihin yıkama gücüne sahipti.
"Kahramanlık takımında okuyanların hepsi böyle mi?" dedi biri
En öne gelen mor saçlı çocuğa dikkatle baktım. Göz altları uykusuzluktan morarmıştı, hemde çok fazla kaç haftadır uyumuyordu?
"Eğer gerçekten böyleyseniz biraz hayal kırıklığına uğradım doğrusu." Biraz durdu ve devam etti "Kahramanlık bölümüne giremeyip diğer bölümlere girdik ama sayımız çok fazla fark ettin mi? Spor festivalinin sonuçlarına göre bizi kahramanlık bölümüne geçirebilirler. Anladığım kadarıyla tam tersi sizin için de geçerli. Rakiplerimizi incelemek mi? Benim gibi bir genel eğitim öğrencisi bile ayağınızı kaydırabilir. Savaş bildirisi yapmaya geldik kısacası."
Kaşlarımı hafifi bir alayla kaldırdım. Kalabalıktan biri bağırdı "yanınızdaki 1-B kahramanlık sınıfındanım, kötü adamlarla karşılaştığınızı duydum! Daha fazlasını da öğrenmek istedim ama o burnu havada serseriyle muhattap olmak istemiyorum! Kahramanlık sınıflarını rezil etmeseniz iyi edersiniz."
Bakugo sinirlenmişti, haklıydı da peki ya bunu hak etmiş miydi? Evet kesinlikle etmişti.
Bakugo okulda kavga çıkaramayacağını bildiği için kalabalığı yararak dışarıya çıkıyordu.
"Bekle sene, ne yapıyorsun?! Senin yüzünden bizden nefret eden bir gurup var!!" Dedi Krishima
Bakugo ona göndü "beni ilgilendirmez. En iyi ben olacağım. Neden beni ilgilendirsin ki?"
"Ahh.. Açık sözlü adam gibi adam." Dedi Krishima
"En iyi.. haklı aslında." Dedi Fumikage
Bakugo'nun arkasından çıkarken Todoroki de peşimden geldi.
Trene doğru yan yana yürürken konuşmuyorduk. Sürekli böyle oluyordu. O susuyordu, ben susuyordum, susuyorduk.
"Tatilde ne yapacaksın?" Dedim ona dönerek
"Festival için hazırlanırım her halde."
Başımla onayladım.
"Seni hiç sol tarafını kullanırken görmedim, yanı vücut ısını dengelemek ve buzları eritmek dışında yani. Neden kullanmıyorsun?" Biliyordum, evet sebebini biliyordum ama ondan duymak istiyordum.
"Sol tarafımı kullanmam." Dedi sakince kafamla onayladım.
Ne diyebilirdim ki?
"Neden özgünlüğümü kopyalamıyorsun?" Dedi, kısasa kısas diyordu. Üzgünüm Todoroki sana babamın bir Villain olduğunu söylemeyeceğim.
Tekrar sustum, tekrar sustu ve tekrar sustuk.
Trene bindim o da peşimden tabi. Biraz ilerledikten sonra gördüğüm boş yere oturdum. Neredeyse her yer boş olmasına rağmen Todoroki oturmadı, peronun tamamı beş kişi dışında boştu. Biz, bir anne ve hemen yanında oturan küçük çocuğu, bir de köşedeki yaşlı çift.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annie's Hero Academia [Todoroki](düzenleniyor)
Fiksi PenggemarTodoroki benden hoşlanıyor olamaz. O Yaoyorozu'dan hoşlanıyor olmalı kendi gözlerimle gördüm. Peki neden böyle davranıyor? Neden kalbimi hızlandırıyor? Benden hoşlandığını düşündürtüyor? Benden Annie Leonhardt'dan. Bir kötü adamın kahraman olma haya...