"Hey kar baykuşu."
Mezar taşının kenarına oturdum ve başımı yasladım. Önümdeki ağacın yaprakları arasından sızabilen bir miktar gün ışığı yüzümü ısıtıyordu.
"Bu akşam Ashley'nin düğünü var. İnanabiliyor musun? Ashley evleniyor. Bildiğimiz Ashley ve sevgilinin nedimesi olmasını istedi. Nedime Melanie. Vay be. Merak etme sağdıca yüz vermeyeceğim."
Kıkırdadım. Sonrasında sağıma döndüm ve küçük boylu saksıyı elime aldım.
"Senin için bir şey getirdim. Her ne kadar alerjik olsan da menekşelerin favorin olduğunu biliyorum."
Üzerimin kirlenmesini umursamadan dizlerimin üzerinde durup elimle hızla toprağı eşelemeye koyuldum. Saksıdaki toprağın sığacağı kadar bir boşluk açtım ve menekşeyi dikkatle içine yerleştirdim. Sonra üzerini kapattım ve yanımda getirdiğim yarım şişe suyu dibine döktüm.
Ellerim yavaşça toprağın üzerinde dolaşırken sessizce konuştum.
"Seni çok özledim. Beni öpüşünü, bana sarılışını, dokunuşlarını, sesini, kokunu..En çok da gülüşünü özledim."
Başımı eğdim ve göz yaşlarımın toprağı ıslatmasına izin verdim.
"Keşke ben de seninle birlikte oraya girebilseydim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Need You | sebastian stan
Random"Ya ben burada olmazsam?" dedim çatallaşmış sesimle. "Bunu düşünmek bile istemiyorum. Sen gidersen n'aparım ben Melanie?"