1. bölüm

115 6 1
                                    

Bugün hava pusluydu. Odaya girdiğimde Oğuz'u yine pencereden dışarıyı izlerken yakaladım. Elimde duran kahve fincanlarından birini kenara bırakıp ona yaklaştım.
_ Oğuzhan.
İrkerek bana döndü yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
_ mutlusun bugün.
Başını olumlu yönde sallayıp söylediğimi destekledi.
– gitme vakti geldi.
Omzunu sıvayıp odadan ayrıldım. Aradan geçen yarım saatin ardından salona Oğuzhan geldi valizleri falan hazırdı. Birlikte arabaya bindik.
_ radyoyu açmamı ister misin?
Başını evet anlamında salladıktan sonra radyonun düğmesine bastı. Çıkan şarkı Tarkan'dandı. Bizim kara kuzunun dudakları başladı yine oynamaya.
_ senin dudaklar yine oynamaya başladı. Ne dersin kara kuzu bir gün duyabilecek miyiz sesini?
Başını cama doğru çevirim olumsuz yönde salladı.
_ Eser ve İbrahim bizi sabırsızlıkla bekliyorlar. Özelliklede seninle tanışmayı.
Bana doğru dönüp 32 dişini göstermek güldü.
Sonunda Bursa'ya varmıştık. Oğuzhan uyuyordu.
Omzuna dokunarak...
_ Oğuzhan geldik uyan.
Dedim bir anda irkerek uyandı.
_ korkma benim.
Arabadan inip bagajdan eşyaları çıkardım. Bizim uykucu esniyordu durmadan. Mahmur gözlerle bakıyordu bana.
_ dur şimdi dinlenirsin bol bol eve geçelim.
Evin kapısını açıp eşyaları salona indirdim. Arkamı döndüm nerde bu çocuk ya. Bahçeye çıktığımda kapıya yaslanmış ayakta uyuyordu.
_ ulan insan bu kadar mı uykucu olur be.
_ Oğuzhan!
Birden korkarak gözlerini açtı.
_ sana bir teklifim var yataklarımız daha rahat bu duvardan.
Sırıtarak içeri geçti. Bende arkasından kapıyı kapattım. Oğuzhan neden koltuklara dik dik bakıyordu. Benim tanıdığım Oğuz yumuşak yer buldum mu kafayı gömer uyurdu. Yanına yaklaştım. Bizim iki tombalak koltuklarda yatıyordu.
_ al sana uykucular bölüğü.
Opuzhan eliyle karnını ovmaya başladı bunun anlamını elbet biliyordum acıkmış benim kara kuzum. Masaya bir şeyler bırakıp bende oturdum yemeye öyle bir daldı ki çok acıkmış olmalı. Uyuması için onu Eser'in odasına çıkardım.
Eser nakış açısı...
Sabah işe yetişmek için apar topar içeri daldım koltukta uyuya kalmışım her tarafım tutulmuş. Birde ne göreyim yatağımda sevimli bir şekilde uyuyan biri.
Yaklaştım yanına diz çöküp bir süre izledim onu demek Onur'lar vardılar. İbrahim daldı odaya.
_ oğlum hazır değil misin daha?
_ şşş uyanacak...
İbrahim'de gelip yanıma eğildi.
_ Onur'un kardeşi mi?
_ evet garibim konuşamıyor ya.
_ çok sevimli de abi çıkmamız lazım hadi geç kalıcaz.
_ tamam hadi çıkalım oda dinlensin.
Akşam eve vardığımızda salonda oturuyorlardı koç kardeşler. Yanlarına geldik.
_ selam kardeşler.
Bizi farkedip ayağa kalktılar Onur ile tokalaştık. Oğuzhan'da bizlere sıcak kanlı yaklaştı sarıldı bizlere.
_ ya onur çok tatlı be!
_ öyledir tabii kara kuzu.
Oğuzhan bakış açısı...
İbo ve Eser çok iyi insanlardı. Hemen de kayanaştık. Film falan izledik ilk gece mısır patlattık. Bana diper karşılaştığım insanlar gibi neden konuşamıyorsun? Gibi sorular sormamışlardı. Ertesi sabah uyandığımda kokular burnuma kadar gelmişti. Hazırlanıp salona indim. Masa enfes görünüyordu.
_ oğlum hiç bana çekmemişsin bu saate kadar uyunur mu?
Kaşlarımı ölümğne çattım.
_ tamam ya kızma hadi otur masaya ama bitirme ha!
_ Onur karışma Oğuz'uma otur kardeş bütün masayı yiyebilirsin.
_ vay ilk günden taraf ha peki öyle olsun.
Tebessümle oturdum masaya. Kahvaltıdan sonra ban Bursa'yı gezdireceklerine dair söz verdiler ve dışarı çıktık. Bir sürü yer gezdik foroğraflar çektik burası çok güzeldi.
İbrahim bakış açısı...
Bir mekana geçip dinlenmeye başladık garsonu çağırdım. Şu uyluk garsonlar ne tembel ya güya parasıyla çalışıyorlar. Masaya doğru gelen garsona sırtımı dönmeden çemkirdim.
_ gelmeseydiniz daha iyi olurdu. Yani bizde zaten gidiyorduk.
_ özür dilerim...
Yüzümü çevirip ona baktım bu bu...
_ Murat!
_ sen!
Murat bana cevap vermeden yine koşarak ayrıldı yanımızdan.
Ayağa kalktım peşinden onun gittiği yöne gittim. Alt kata inmişti.
Arkasından onu takip ediyordum.
_ getirdin mi siparişleri!
_ abi şey...
_ şey ne lan getirdin mi?
Kolundan sertçe tutmuştu o adam.
_ dilini mi yuttun lan geçen gün yediğin dayak yetmedi mi daha ne kadar sorun çıkartacaksın.
_ canım yanıyor bırak abi.
Daha fazla dayanamamıştım. Yanlarına geldim.
_ bırak kolunu!
_ sen kimsin?
_ kimsem kimim sana ne bırak kolunu.
Adam şansını zorluyordu. Bir yumruk girdim burnuna acıyla yere düştü bende Murat'ın kolundan tutarak yukarı doğru koştum.
_ gidiyoruz.
Onur gilde benim peşimde gelerek koşarak ayrıldık mekandan.
Murat birden kolumu iterek.
_ uğraşma benimle.
Bağırdı bana.
_ Murat bak benimle gel güzel bir hayatın olsun niye inat ediyorsun.
_ sana ne ya sana ne git başımdan git.
_ Murat...
Murat arkasına bakmadan koşarak gitti.
_ Murat gitme!

GİTME KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin